İhmal iki bacağını aldı, devlet 'zamanaşımı' dedi
İhmal iki bacağını aldı, devlet 'zamanaşımı' dedi
İhmal iki bacağını aldı, devlet 'zamanaşımı' dedi
Cezasının son bir yılını çekmek üzere 1989 yılında gönderildiği Çanakkale Gökçeada Yarı Açık Cezaevi'nde muhasebede çalıştırılan Adnan Kırtay (50), cezaevi idaresinin tahsis ettiği arıza kontrolü yapılmamış traktör ve ehliyetsiz şoförün yol açtığı kazada bir bacağını kaybetti, diğer bacağı da sakat kaldı. İç hukuk yollarını tüketen Kırtay, davasını AİHM'e taşıdı.
Uzun yıllar çeşitli hastanelerde tedavi gören, 7 kez ameliyat geçiren Kırtay'a 2004 yılında 'kati özürlü' raporu verildi. Raporun alınmasıyla birlikte Çanakkale Bölge Mahkemesi'nde Adalet Bakanlığına Cezaevi İdaresinin 'kusurlu görev'lendirmesi nedeniyle dava açan Adnan Kırtay'ın başvurusu içtihatlardaki 'kusurlu görevlendirme’ vakalarında zamanaşımı uygulanamaz maddesine rağmen zamanaşımı gerekçesiyle Çanakkale Bölge Mahkemesi’nce reddedildi.
Bu kararın ardından Kırtay, 2010 yılında Danıştay 10'uncu dairesine itirazda bulundu. Ancak Danıştay'da 2012 yılında itiraz başvurusunu ret etti.
Adalet Bakanlığı'na bağlı bir kurum tarafından uğratıldığı haksızlığı kabul etmeyen, yargı sisteminin 'iç hukuk yollarını’ tüketmesi nedeniyle davayı AİHM'e taşıyan Adnan Kırtay yaşadıklarını ANF'ye anlattı.
SIKIYÖNETİM MAHKEMESİ KARARIYLA GELEN TUTKLAMA KARARI
1978 yılında henüz 16 yaşındayken Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde gözaltına alındığını ancak kefaletle serbest bırakıldığını belirten Adnan Kırtay şöyle konuştu: "12 Eylül Darbesi olduktan sonra Diyarbakır sıkıyönetim mahkemesi dosyayı tekrar açarak bana ceza verdi. 1984 yılında İzmir'de yakalandım ve İzmir Narlıdere 2.Sınıf Askeri Cezaevine götürüldüm. 1989 yılına kadar Buca ve Çanakkale Cezaevlerinde kaldım. Daha sonra cezamın son 1 yılını geçirmek üzere Gökçeada Açık Cezaevi'ne alındım. Burada muhasebe işlerinde çalıştırıldım. İaşe bedellerinin alındığına dair imza almak için cezaevindeki mahkûmları dolaşıyordum. Bunun için cezaevi idaresi bana bir traktör ve şoför tahsis etmişti. Ancak traktör arızalıydı. Gerekli arıza kontrolü yapılmamıştı. Şoför de ehliyetsizdi. Şoförün acemiliği ve araç arızası nedeniyle kaza yaptık. Sağ bacağımı kaybettim, diğer bacağım sakat kaldı. 17 ay hastanede sırtüstü yattım. 2004 yılına kadar gördüğüm tedaviden sonra 'kati özürlü' raporu aldım"
İÇTİHATLARA RAĞMEN 'ZAMANAŞIMI' KARARI
'Kati özürlü' raporundan sonra Çanakkale Bölge Mahkemesi'ne bağlı kurumun 'kusurlu görevlendirme' yapması nedeniyle Adalet Bakanlığı'na 'tazminat davası' açtığını aktaran Adnan Kırtay, "Ancak dava başvurum içtihatlardaki 'kusurlu görevlendirmede zamanaşımı uygulanamaz' maddesine rağmen 'zamanaşımı' gerekçesiyle red edildi" şeklinde konuştu.
Bunun üzerine 2010 yılında Danıştay 10'uncu dairesine itiraz başvurusunda bulunduğunu ifade eden Kırtay, "Danıştay 10'uncu dairesi de başvurumu 2012 yılında reddetti. Böylece iç hukuk yolları tükendiğinden ben de dava'yı AİHM'e taşıdım. Dava şu an AİHM'nde devam etmektedir" dedi.
Hükümete ve Başbakan Erdoğan'a seslenen Kırtay, "Adaletten, haktan hukuktan en çok bahseden Başbakan Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanı; benim sesimi duysunlar, yaşadığım mağduriyeti gidersinler. Benim yaşadığım hak ihlalini gideremeyen bir hükümet Kürt sorununu nasıl çözecek? İnsan hakları, demokrasi bu ülkede nasıl oluşacak?" diye sordu.