İmralı Heyeti: Toplumsal gerilim artıyor; derhal Öcalan ile görüşülsün

HDP İmralı Heyeti, "Sayın Öcalan ile görüşme sağlanması gerekliliğini ivedi bir şekilde tekrar vurgulamak istiyoruz" dedi.

Heyet, OHAL boyunca İmralı ile tüm iletişimlerin yasaklanmasına da tepki göstererek, bunun 'provokatif bir karar' olduğunu vurguladı. Heyetin açıklamasında, ulusal ve uluslararası kurumlar ile halklara da duyarlılık çağrısı yapıldı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İmralı Heyeti, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın güvenliğine ilişkin ciddi kaygılar üzerine açıklama yaptı.

Yazılı açıklamada, Öcalan ile ilgili hukuksuzluklar ve kaygıların, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından arttığına dikkat çekilerek, "Gerek Sayın Öcalan’ın daha önceki tarihlerde yaptığı İmralı Adası'nın olası darbeden ne biçimde etkileneceğine dair çözümlemeleri, gerek darbe girişimi sonrasında kamuoyuna yansıyan birtakım bilgiler, gerekse de hükümet ve devlet yetkililerinin Sayın Öcalan ile ilgili hukuksuzluk ve kaygılara cevap olma hususundaki yetersiz ve ciddiyetsiz tavırları yaşanan kaygıları had safhaya ulaştırmıştır" denildi.

'PROVOKATİF, GAYRİMEŞRU KARAR'

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

"15 Temmuz darbe girişiminin hemen ertesinde devlet ve hükümet yetkilileri ile temas sağlayan heyetimiz, söz konusu kaygıları aktarmış ve bu kaygıların giderilmesi için İmralı Adası'na aile, avukatlar ve bağımsız heyetlerin gidişine izin verilmesi hususunun acil bir zaruret olduğunu ifade etmiştir. Nitekim bu görüşmelerden elde edilen bilgiler neticesinde heyetimiz kamuoyuna gerekli açıklamaları yapmış, tarihi uyarılarını da her defasında yinelemiştir. 

Hükümet ve devlet tarafından heyetimizin ilettiği kaygılara bugüne kadar net bir cevap verilmediği gibi, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi üzerine Bursa 1. İnfaz Hâkimliği, İmralı Adası'nda tutulan Sayın Öcalan ile diğer tutsakların zaten gasp edilmiş olan her türlü ziyaretçi, yazılı haberleşme ve telefon görüşmeleri haklarını bir kez daha OHAL süresince yasaklamıştır.

Söz konusu karar, ağırlaştırılmış tecrit içinde yeni bir ağırlaştırılmış tecrit kararıdır. Bu karar, Türkiye’de sivil ve askeri darbe girdabı içerisinden demokratik bir çıkış arayan Türkiye halklarının ortak geleceğine yönelmiş provokatif bir karardır. Bu karar hukuka, adalete ve demokratik çözüme karşı atılmış hukuk dışı ve gayrimeşru bir adımdır."

'İVEDİLİKLE GÖRÜŞME SAĞLANMALI'

Söz konusu kararın derhal geri alınmasının elzem olduğunun vurgulandığı açıklamada, şöyle devam edildi:

"Aynı zamanda kamuoyunun endişelerini gidermek ve toplumsal gerilimin artmasının önüne geçmek için hükümet ve devletin üzerine düşeni yapması ve Sayın Öcalan ile görüşme sağlanması gerekliliğini ivedi bir şekilde tekrar vurgulamak istiyoruz. Türkiye’nin içinde bulunduğu durumdan kurtuluşun yegane yol ve yöntemi Kürt sorunu başta olmak üzere Türkiye’nin biriken sorunlarının çözülmesidir. Bu çözüm için yapılması gereken tecrit içerisinde tecrit uygulamak değil, demokratik müzakere koşullarını hayata geçirmektir. Bunun için de darbe mekaniğini çok önceden öngörmüş, çözümlemiş, devletin resmi tutanaklarına girecek şekilde tarihe karşı gerekli uyarıları kayıt altına almış Sayın Öcalan’ın eşit ve özgür müzakere koşullarının bir an önce sağlanması son derece hayatidir. Aksi bir durum, darbe mekaniğinin başındaki sivil ve askeri aktörleri değiştirerek sonuç almasına hizmet edecek ve halklarımızı büyük bir darbe karanlığının içerisine gömecek riskleri taşımaktadır. Şüphesiz bu durum sadece Kürdistan ve Türkiye halklarını değil, tüm Ortadoğu ve dünya halklarını da yakından ilgilendiren tarihsel bir gerçekliktir."

DUYARLILIK ÇAĞRISI

HDP İmralı Heyeti, Birleşmiş Milletler, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği kurumları, CPT, Af Örgütü başta olmak üzere tüm uluslararası ve ulusal kurumları, demokrasiden ve barıştan yana olan tüm kamuoyunu ve halklara Öcalan'ın durumuna dair duyarlılığa davet etti.