Irak Cumhurbaşkanlığı YNK'nin; bundan sonra ne olacak?

YNK'nin adayı Berhem Salih, Irak Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Erdoğan'ın Neçirvan Barzani üzerinden yürüttüğü planlar boşa çıktı. Seçim sonucuna tek tepki KDP'den geldi. Peki neden?

Başta ABD olmak üzere uluslararası güçler ile İran ve diğer bölgesel güçleri ilgilendiren her gücün yakından ilgilendiği Irak’ın Cumhurbaşkanlığı seçimi, Salı günü akşam yapılan ikinci tur oylamayla sonuçlandı. İkinci tur oylamada YNK’nin cumhurbaşkanı adayı Berhem Salih geçerli 219 oyu alarak cumhurbaşkanı olarak seçildi. Irak’ta etkili olmak isteyen ve aralarında kıyasıya bir mücadele olan ABD ve İran’dan Berhem Salih’in seçilmesine ilişkin şu ana kadar olumsuz bir tepki gelmedi. Olumsuz bir tepki gelmediğine göre YNK Adayı Dr. Berhem Salih’in direkt olmasa da her iki gücün üzerinde zımni uzlaşmaya vardıkları aday olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bölgesel güçlerden de şu ana kadar olumsuz bir tepki gelmedi ve gelmesi de beklenmiyor.

AKP'NİN BAŞUR VE IRAK PLANI

Berhem Salih’in Irak Cumhurbaşkanı olmasına karşı ve kızgın olan tek güç, KDP’nin bir kanadı. Bu kanadın başını da Neçirvan Barzani çekiyor. Neçirvan Barzani kanadının tepkisinin daha çok AKP-RTE kaynaklı olduğu söylenebilir. Zira AKP, Neçirvan Barzani üzerinden YNK ve Irak merkezi yönetimine bir müdahale planını devreye sokmak istiyordu. Planın hedeflerinden biri, Kerkük üzerine süren tarihi amaca ulaşmaktı. O yüzden dikkat edilirse KDP, YNK ile Irak Cumhurbaşkanlığı pazarlığında Kerkük Valiliğinin kendisine verilmesi karşılığında bunu kabul edeceğini açıkladı. Kerkük Valiliğinin KDP’ye verilmesi, AKP’nin iki hedefini birden gerçekleştiriyordu. Hedeflerden biri, YNK’yi bitirmekti. Zira Irak ordusu ve Haşdi Şabi güçlerinin Kerkük ve tartışmalı bölgelere müdahalede bulunmadan önce KDP ve YNK kurmayları Dukan'da bir toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantıda Kerkük ve tartışmalı bölgelerden çekilme kararı alındı. Bunu daha sonra Mesut Barzani "kan dökülmemesi için geri çekildik" şeklinde bir açıklamayla da teyit etti. Ancak ona rağmen KDP hâlâ Kerkük’ten çekilmekle ilgili YNK’yi ihanet etmekle suçluyor. Kerkük Valiliğinin KDP’ye verilmesi YNK’nin bu suçlamayı kabul etmesi demek. Bu durum YNK’nin kitlesinin yoğun tepkisi ve hatta YNK’ye tavır almasına kadar götürürdü. O yüzden aslında sadece bir valilikmiş gibi görünen Kerkük Valiliği ile YNK’nin bitirilmek istendiği ortaya çıkıyor. Diğer önemli bir şey ise KDP, Kürt karşıtı olan ITC ile anlaşarak Kerkük’ü RTE ve Türkiye’nin arka bahçesini yapmak için Kerkük Valiliğini istiyordu. Zira bu tartışmaların yürütüldüğü dönemde YNK’li yetkililerin daha önce deşifre ettiği ITC’ye bağlı çete grubu kendisini ilan etti. Hatta Irak’tan güçlerini büyütmek için destek istedi. Bununla aslında AKP’nin Kerkük'te paramiliter çete gücü de resmileştirilmek istenmişti. Kerkük Valiliğinin KDP’ye verilmesi bunun da resmen onaylanması demekti. Zira KDP ile ITC ve Başkanı Erşad Salihi ile böyle bir anlaşmanın olduğu da bu tartışmalardan ortaya çıkıyor.

RTE ve Neçirvan Barzani arasındaki bu plan, geçtiğimiz Kurban Bayramında Türkiye’nin Irak Büyükelçisi Fatih Yıldız’ın Kerkük'te bayram namazını kılarak, Kerkük’ün Türkiye toprağı olduğunu söylemesine kadar vardı. Büyükelçi, Irak Ulaştırma Bakanı ile görüşerek Kerkük havaalanının (ki askeri havaalanıdır) ulaşıma açılması için yardım etmeye hazır olduklarını söyledi.

KDP’nin Neçirvan Barzani kanadının Dr. Berhem Salih’in Irak Cumhurbaşkanı olmasına sert muhalefet etmesi, AKP, RTE ile Neçirvan Barzani’nin bu planını boşa çıkardığı içindir.

BÖLGESEL SEÇİMLERDE AKP'NİN KDP'YE DESTEĞİ

RTE ve AKP referandumdan sonra Başûrê Kurdistan’a ambargo uygulamaya başladı. Daha sonra Hewler Havaalanı üzerindeki ambargoyu kaldırarak YNK’nin politikalarına yatmamasından dolayı Süleymaniye havaalanı üzerindeki ambargoyu kaldırmadı. Yapılan görüşmelerden sonra 1 Ekim'de bu ambargoyu kaldırması gerekiyordu. Ancak RTE bölgesel seçimlerde KDP’ye destek vermek için seçimlere iki gün kala havaalanı üzerindeki ambargoyu üç ay daha ertelediklerini açıkladı. RTE, AKP ve Türkiye Başur halkının, özellikle de Süleymaniye ve Soran halkının YNK’ye tepkilenerek oylarının KDP’ye kayması için Süleymaniye havaalanı üzerindeki ambargoyu üç ay ertelemişti.

AKP, KDP’yi bu açıklama ile desteklerken, Neçirvan Barzani, AKP’nin Irak boyutu planını yerine getirmek için bir heyetle Bağdat’a gitti. Barzani, Başur'da seçimlerin yapıldığı 30 Eylül günü Bağdat’a gitmişti. Dünyanın hiçbir yerinde bir başbakanın, ülkesinde seçim yapılırken seçim günü ülkesini bırakıp bir başka ülkeye ziyaret amaçlı gittiği görülmüş değil. Barzani de RTE gibi hile ile Başur’daki seçimi garantiye aldığı için seçimin yapıldığı gün asıl plan olan Cumhurbaşkanlığı seçimi adına Bağdat’a gitti. Kaldı ki bunu bu şekilde yorumlayan çok sayıda siyaset uzmanı, aydın, yazar ve analist de var.

PLANIN BAĞDAT AYAĞI...

Neçirvan Barzani’nin seçimlerin yapıldığı 30 Eylül günü yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri için Bağdat’a gitmesi, Erdoğan'ın Barzani üzerinden geliştirdiği planının Bağdat ayağını devreye sokmak içindi. Çünkü RTE’nin Başur ve Irak işgaline Neçirvan Barzani’nin başbakanlığındaki bölgesel hükûmetten onay almıştı. Bölgesel hükûmet işgale karşı çıkmayı bir yana bırakalım, Neçirvan Barzani ve Hükûmet Sözcüsü Sefin Dizai aracılığıyla yapılan açıklamalarda bunu onaylamıştı. Ancak son dönemlerde Irak merkezi hükûmetinden işgale karşı çıkan sesler yükselmeye başlamıştı. Irak Merkezi Hükûmeti ilk kez yıl geçtiğimiz günlerde gerçekleşen BM toplantısına Türk devletinin işgalciliğini Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi ile taşıdı. Irak Cumhurbaşkanının KDP’ye geçmesi ile yükselen bu sesleri kesmek ve en üstten Irak’tan da işgalin onayını çıkarmak amaçlanıyordu. O yüzden Neçirvan Barzani üzerinden bir nevi garantiye alınmış bölgesel seçimlerle ilgilenmekten çok Irak Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgilenmesi ve RTE planının Bağdat ayağı devreye sokulmak istendi.

Bağdat’ta Salı günü Neçirvan Barzani’nin YNK kurmayları ile yaptığı görüşmelerde bulunduğu teklifler de bunu doğruluyor. Barzani, Mam Celal Talabani’nin oğlu Pavel Talabani ile yaptığı görüşmede, Irak cumhurbaşkanlığına karşı dört yıllık bölgesel yönetimi teklif etti. Bu teklif YNK’yi başta kötü bir oyuna getirme teklifiydi. Zira KDP Irak ve Bölgesel seçimlerde de birinci parti çıktığını söyleyerek bölgesel yönetimi de YNK’ye bırakmayacaktı.

KAYBEDEN BARZANİ VE ERDOĞAN OLDU

AKP ve Neçirvan Barzani’nin tüm çabalarına rağmen, YNK’nin Irak Cumhurbaşkanı Adayı Dr. Berhem Salih’in seçilmesi Kürtlere, Irak’taki Sünni, Şii ve diğer inançlara kazandırdı. Aynı zamanda RTE ve işgalci Türk devletinin Irak ve Başur'u işgal planı şimdilik kaybetti. RTE ile bu politika ve planların uygulayıcısı olarak belirlenen Neçirvan Barzani kaybetti.

KDP BUNDAN SONRA NE YAPABİLİR?

Cumhurbaşkanı seçimleri ile şimdilik YNK ve onun şahsında Kürtler kazandı. Ancak KDP’nin bundan sonra ne yapacağı da önemli. KDP'nin seçimlerden sonra yaptığı açıklamalara bakılırsa, Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra hızlanan yeni hükûmet kurma çalışmalarında yer almayarak yeni bir kriz yaratacağı görülüyor. Bunun yanı sıra 30 Eylül'de gerçekleşen bölgesel seçimlerden sonra bölgesel yönetim ve hükûmetin kurulması gerekir. KDP bölgesel hükûmet ve yönetimde diğer partilerle anlaşmak ister. Bu da Süleymaniye ile Hewler’in yeniden iki ayrı idari bölünmesi demektir. Yani Başur’un yeniden bölünmesi.