Irak’ın enerji görünümü
Irak’ın enerji görünümü
Irak’ın enerji görünümü
Irak'ın hidrokarbon rezervleri ve ulusal enerji politikaları sadece bu ülke için değil tüm dünya için çok önemli. Çünkü bu ülke küresel enerji arzı üzerinde etki yapacak kadar büyük kaynaklara sahip. Geçtiğimiz aylarda Dubai’deki bir konferansta konuşan Irak Enerji ve Petrol Komisyonu Başkanı Adnan El-Cenabi, Irak petrol rezervlerinin 200 milyar varili bulduğunu söylemişti. Yani dünyada kanıtlanmış dördüncü (bazılarına göre ikinci) büyük rezerve sahip. Uluslararası yaptırımlardan ve savaştan harabeye dönmüş olan Irak petrol ve gaz rezervlerinin geliştirilmesi için mücadele veriyor. Küresel enerji şirketleri bu ülkedeki alt yapı, güvenlik ve yasal sorunlardan dolayı tutarlı bir strateji oluşturmakta güçlük çekiyor ancak Çin “altına hücum politikası” ile yöneliyor.
Ülkedeki petrol üretimi sadece bir yıl içinde 2.4 milyon varilden 3.4 milyon varile, ihracat 2 milyon varilden 2.4 milyon varile yükseldi. Bu onu dünyanın en büyük sekizinci üreticisi durumuna getirdi. Her ne kadar son üç ayda hava koşulları ve yanlış planlamalardan dolayı üretimde düşmeler yaşansa da yıllara dağılan stratejik üretim artışı sürecek. Gelecek yılsonuna kadar günde 4,5 milyon varil üretim yapmaya hazırlanıyor. Washington Tahran’a uygulanan ambargonun başarılı olması için Irak’taki artışı (Suudi Arabistan’da olduğu gibi) hayati önemde buluyor.
Bu ülkenin orta ölçekli (2020) senaryolarında ise inanılmaz bir rakam olan 9 milyon varile ulaşma hedefi var. Bu, şu andaki verilere göre Suudi Arabistan ve Rusya’dan sonraki en yüksek hedef.
Hükümet yetkilileri sadece petrolde değil gaz üretiminde de iddialı. Enerji bakanlığı, yüksek üretim senaryolarına göre 2017 yılında 10 milyar metreküpe ulaşmak istiyor. Petrol gelirleri halen bu ülkenin bütçesinin% 95’ini oluşturuyor.
IEA: IRAK DÜNYA İHTİYACININ % 40’INI KARŞILAYACAK
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) son raporları da Bağdat’ı doğruluyor. IEA’ya göre, Irak 2030 yılına kadar Suudi Arabistan’dan sonra dünyanın en büyük petrol ihraç eden ülkesi olabilir. Bu kuruluş küresel büyümenin yüzde 45’ini karşılamak suretiyle, Irak petrol üretiminde 2035 yılına kadar günlük 5 milyon varil artış tahmininde bulunuyor. Ajansa göre 2030’lu yıllarda Rusya’yı geçerek Suudi Arabistan’dan sonra dünyanın ikinci en büyük petrol ihracatçısı olacak. Yine bu kurumun tahminlerine göre 2035’e kadar petrol ihracatından yıllık ortalama 200 milyar dolar olmak üzere toplam yaklaşık 5 trilyon dolarlık bir gelir elde edebilir. Eğer Irak hidrokarbon rezervlerinde belirlediği hedeflere ulaşabilirse 20 yıl içerisinde Suudi Arabistan ekonomisine yetişebilecek. IEA’ya göre ortaya çıkacak global petrol üretimi ve tüketimi arasındaki açığı sadece Irak giderebilir.
Bağdat savaştan sonra şiddetin ağır enkazını kaldırmanın yanında ciddi savaş tazminatlarının ağır yükü altında kaldı. Şimdi üretimi artırma planının stratejik hedeflerini, yerel enerji ihtiyaçlarını karşılama, devlet gelirlerini maksimize etme, ekonomik çeşitliliği artırma, yaşam standardını geliştirmek ve istihdam yaratmayı amaçlamak olarak belirtiyorlar.
PEKİN-WASHİNGTON REKABETİ YOK
Irak entegre ulusal enerji stratejisine göre bu alana yönelik yarım trilyon dolarlık bir yatırıma ihtiyacı var. BD Exxon Mobil, İngiltere'nin BP, Fransız Total ve en büyük üretici olarak Çin Ulusal Petrol şirketi gibi uluslararası enerji şirketleri bu ülkenin hidrokarbon rezervleri için kapışıyor. Çin, üretimin neredeyse yarısını yani günde 1.5 milyon varil petrolü alıyor.
Rusya Yüksek ekonomi okulunun şarkiyat bölümü sorumlusu Aleksei Maslov Çin ile Bağdat arasındaki enerji ilişkisini şöyle ifade ediyor: “Çin şirketleri devlet şirketleridir, bu da Irak hükümeti için istikrar garantisidir ki bu garantiyi bati ticari şirketleri veremiyor. Bu yüzden Çin en güvenilir petrol alıcısıdır çünkü bu ülkede istikrar güçlüdür.”
Ancak Çin’in Irak’ta Exxon, Shell, BP gibi Küresel şirketlerden daha aktif olması Pekin’in uyguladığı özel stratejilerin başarısından kaynaklanmıyor ya da bunun Washington’a rağmen gerçekleştiğini iddia etmek yanlıştır. ABD hala Irak’ın tüm stratejik kararlarında belirgindir. Çin Bu konuda kısmen Exxon Mobil ile karşı karşıya gelse de Washington Pekin’in İran’a yönelik ambargodaki yükümlülüklerini yerine getirmesi karşılığında zorlayıcı bir rekabete girmiyor. Hatta teşvik edicidir. Kendisi için Güney Kürdistan kaynakları çok daha karlı alanlardır.
ENERJİ STRATEJİSİNDE KÜRDİSTAN ŞARTI
Ancak Irak için ulaştırma sorunları yaşanacak. Örneğin Hürmüz Boğazına olan bağımlılığını en aza indirmek, petrol ihracatı için yeni koridorlar ve limanları çeşitlendirmek istiyor. Orada Akabe ile petrol boru hattı kurulması için bir proje çalışması yapıyor.
Irak’ın en büyük ihracat kanalı Kerkük Yumurtalık boru hattı, özellikle Avrupa pazarlarına ulaşmada stratejik bir hat niteliğinde ve ihraç edilen miktarın henüz bu hattın kapasitesinin gerisinde olduğu unutulmamalı. Ancak Bağdat Türkiye’nin bölgede nüfuz edinme çabalarından endişe ettiği için transit konusunda bağımlı hale gelmek istemiyor.
Bağdat ulusal enerji politikalarında iki noktada başarısız oluyor: Birincisi ve en önemlisi kendi enerji potansiyelini pazarlamayı Güney Kürdistan enerji kaynakları üzerindeki kontrol oluşturma amacıyla kullanmasıdır. Yabancı sözleşmeler Hewler ile Bağdat arasında sık sık çekişme konusu. Güney Kürdistan Hükümeti haklı olarak kendi toprakları üzerindeki enerji ticareti konusunda daha fazla inisiyatif sahibi olmak istiyor; ancak Bağdat’ın sömürgeci alışkanlıkları agresif hareket etmesine yol açıyor. İkincisi yabancı yatırımcılar için bölgeyi kazançlı hale getirmek için altı yapı konusunda yetersiz kalıyor. Ayrıca güvenlik hala belirlenen tüm hedefler için kesin bir şart olarak kalıyor. Yine rafinaj sektörü gibi bazı konularda yabancı yatırımcıları ikna edemiyor.