HDP Van Milletvekili Özdal Üçer, Antep’teki KobanÊ eylemleri sırasında yolda yürürken açılan ateş sonucu yaralanarak felç kalan, bununla da yetinilmeyip hakkında soruşturma açılan ve işitme engelli olmasına rağmen slogan atmakla suçlanan 20 yaşındaki işitme ve konuşma engelli Şehriban Sertkal’ın durumunu Meclis gündemine taşıdı.

Üçer, İçişleri, Sağlık ve Adalet Bakanları’nın yanıtlaması talebiyle Meclis Başkanlığına ayrı ayrı yazılı soru önergesi vererek doğuştan işitme ve konuşma engelli olan 20 yaşındaki Şehriban Sertkal’ın başından geçenleri olayları sordu. Sertkal’ın 9 Ekim 2014’te Antep’te yaşanan Kobanê serhildanı esnasında yolda yürürken açılan ateş sonucu yaralandığı belirtilen önergede, kaldırıldığı Dr. Ersin Arslan Hastanesi ve Antep Üniversitesi Şahinbey Hastaneleri’nde tıp etiğine aykırı uygulamalarla karşı karşıya kaldığı hatırlatılarak, “Polisin bu hastanelere gelerek, Sertkal hakkında (hastane yönetimini ve çalışanlarını baskılayacak şekilde) olumsuz ifadeler kullandığı bilinmektedir. Söz konusu hastanelerde yaşanan bu olumsuzluklardan dolayı ailesi tarafından Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi’ne getirilen Sertkal’ın felçli durumu halen stabildir. Antep’teki hastane süreçlerinde yaşananlar; daha sonra hazırlanan polis fezlekesiyle birlikte adeta bir skandal haline dönüşmüştür. İşitme ve konuşma engelli, aynı zamanda Ali Süzer Özel Eğitim Meslek Lisesi/Güzellik ve Saç Bakım Alanı (işitme engelliler) 10. Sınıf öğrencisi olan Sertkal, Türkçe dersinde resimli sözcük çalışmalarını henüz görmekte ve birçok basit kelimenin anlamlandırmasını bile halihazırda yapamamaktadır. Şehriban Sertkal tek başına sokağa çıkamaz; yanında sürekli olarak bir refakatçi bulunmak zorundadır; annesi kendisinin resmi refakatçisi konumundadır ve olayın gerçekleştiği gün bir arkadaşını ziyaret etmek için sokağa çıktığında işitme ve konuşma engellilerin dilini bilen başka bir arkadaşı tarafından kendisine refakat edilmiştir. Sertkal; olayların içinde olmamasına rağmen olaylar sırasında yaralandığı için hasteneye başvuran tek kadın olduğu gerekçesiyle polis tarafından hazırlanan soruşturma dosyasının TEK ŞÜPHELİSİ olarak gösterilmiştir. Soruşturma dosyası incelendiğinde; Sertkal’ın olayların içinde olduğuna dair tek bir delil bile yoktur” denildi.

Önergede şu sorular soruldu:

1-Sertkal’ın olayların içinde olduğuna dair tek bir delil bile yokken soruşturma dosyasının TEK ŞÜPHELİSİ olarak gösterilmesi hakkında ne düşünmektesiniz?

2-Polisin fezlekeye eklemiş olduğu ve Şehriban Sertkal olduğunu iddia ettiği fotoğraflardaki büyük çelişkiler neden göz ardı edilmiştir?

3-Olaylardan sonra birçok kadının yararlanma nedeniyle hastanelere başvurduğu gerçeği dosyalarda sabit iken; neden sadece Şehriban Sertkal’ın hastaneye gittiği ifade edilmektedir?

4-Şehriban Sertkal’ın doğuştan işitme ve konuşma engelli olduğu hastane raporuyla sabitken; slogan attığı iddiası nasıl bir mantıkla açıklanmakta ve fezlekeye dâhil edilmektedir?

5-Şehriban Sertkal’ı, birincil derecede mağdur olması gerekirken şüpheli haline getiren fezleke ile ilgili olarak; söz konusu fezlekeyi hazırlayan emniyet görevlileri/amirleri hakkında kapsamlı bir soruşturma başlatacak mısınız?

7-Gösteriler sırasında; hem Şehriban Sertkal olayı hem de 5 kişinin hayatının kaybettiği Antep’teki diğer olaylarla ilgili olarak gözaltına alınan ya da hakkında soruşturma başlatılan güvenlik görevlisi/amiri var mıdır?

8-Öldürülen 5 kişinin failleri yakalanmış mıdır? Ölüm olayları ile ilgili olarak kaç şüpheli bulunmaktadır ve nasıl bir örgütsel bağlantı içerisinde oldukları düşünülmektedir?

9-Yine Emniyet birimlerince; konuyla ilgili birçok haber sitesinde yer alan görüntü ve fotoğraflardaki silahlı/sopalı/döner bıçaklı şahısların tespit edilmesi ve şüpheli sıfatıyla ifadelerinin alınması yoluna gidilmiş midir? Varsa bu kişiler kimdir ve nasıl bir örgütsel bağlantı içerisinde oldukları düşünülmektedir?

Üçer, Şehriban Sertkal’ın yaşadığı olaylar ve maruz kaldığı uygulamalarla ilgili olarak Meclis araştırması açılması talebiyle ayrıca araştırma önergesi verdi.