Balıkesir Bandırma 1 Nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan Mehmet Ali Arslan isimli siyasi tutsak, koğuşunu değiştirmek istedi. Dilekçe ile cezaevi idaresine başvurup yanıt alamayan Arslan, gardiyana cezaevi müdürü ile görüşmek istediğini söyleyince gardiyanın küfür ve hakaretine maruz kaldı. Koğuşa gelen onlarca gardiyan ve cezaevinin özel timleri Arslan’ı linç edip, işkence yaptılar. Başgardiyan odasına götürülen Arslan’a yönelik burada da dayak ve hakaret devam etti.
İşkence sonrası revire kaldırılan Arslan’ın aldığı darp raporuna da gardiyanlar tarafından el konuldu.
Arslan, gönderdiği mektubunda şunları anlattı:
“Darp edildikten sonra vücudumun birçok yerinde morluklar oluştu. Revire kaldırdılar beni. Her yerim yara bere içinde, vücudumda birçok kırık vardı. Doktordan darp raporu aldım ama ona da el koydular. Suç duyurusunda bulundum, ondan da hiçbir haber yok. Kaburga kemiklerinde ciddi zedelenme ve ezilme var. Kamera görüntüleri var ama şikayetimde hiç bir ilerleme olmuyor, bana bir şey yansıtılmıyor.”
İŞKENCE İÇİN ÖZEL EKİPLER
Konuya ilişkin ANF’ye bilgi veren TAY-DER Eş Başkanı Musa Karbadağ, cezaevlerinde baskı, yasaklama ve işkencenin son zamanlarda arttığını, birçok cezaevinden hak ihlallerine ilişkin şikayetler aldıklarını aktardı.
Karbadağ, Kürdistan kentlerinde başlayan soykırımcı saldırılar sonrası, cezaevlerinde PKK ve PAJK’li tutsaklara da saldırıların yoğunlaştığına dikkati çekerek, “Tüm cezaevleri birer işkencehaneye dönüşmüş durumda. Bandırma Cezaevinde yaşanan bu olay da saldırıların arttığının spesifik bir örneği. Bütün cezaevlerinde ‘A Takımı’ denilen sadist ve provokatör oluşumlara gidildiği bilgisi elimizde var. Bu ekipler aracılığıyla tutsaklar üzerinde baskı kurulmakta ve işkenceler bu ekipler üzerinde yürütülmektedir” diye konuştu.
'KAMUOYU SESSİZLİĞİ CESARET VERİYOR!'
Ceza infaz sisteminin uluslararası normlara aykırı olduğunu söyleyen Karbadağ, ceza infaz yerleşkelerinin başlı başına işkenceyi yansıttığını kaydetti. TAY-DER Eş Başkanı Karbadağ, şunları da dile getirdi: belirterek, “Acilen mevcut ceza infaz sisteminin revize edilmesi gerekiyor. Kamuoyu bu konuya çok sessiz kalıyor. Bu suskunluk ve sessizlik işkencecileri daha da cesaretlendiriyor. Bandırma'da yaşanan bu işkencenin takipçisi olacağız. Kamuoyuna da yüzlerini cezaevlerine dönme çağrısı yapıyoruz, biz sustukça onlar cesaretleniyorlar."