İşkenceci zabıtalara ceza
İşkenceci zabıtalara ceza
İşkenceci zabıtalara ceza
Pendik'te bir seyyar satıcıya işkence yaparak bir böbreği ve dalağının ameliyatla alınmasına neden olan zabıta memurları hakkında 10'ar yıl hapis ve 5 yıl memuriyetten men cezası verildi.
3 yıl önce Pendik Balıkçılar Çarşısı'nda Yusuf Şirin, evinin ve tamamı okuyan 8 çocuğunun geçimini sağlamak için balon satarken, zabıtalar Selahattin Kılıç, Erdal Küçükgüzel ve Abdullah Aykılıç'ın saldırısına maruz kaldı. Dövülerek araca bindirilen Şirin, Ankara Caddesi'ndeki zabıta deposuna götürüldü. Zabıtalar; ayaklarını, ellerini ve gözlerini bağladıkları Şirin'i dakikalarca dövdü. Şirin gördüğü işkence nedeniyle bayılınca, zabıtalar Şirin'i evinin yakınındaki bir noktaya bırakıp kaçtı. Komşularının yardımıyla Kartal Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Şirin, 38 gün yatarak tedavi gördü.
BİR BÖBREĞİ VE DALAĞI ALINDI
İşkence nedeniyle sağ böbreği ve bir dalağı alınan Yusuf Şirin'in ilerleyen günlerde diğer böbreğinde de rahatsızlık başgösterdi. Yusuf Şirin'e Sağlık Bakanlığı tarafından 7 Eylül 2012 tarihinde "yüzde 50 özürlü" raporu verildi.
'HAKSIZ TAHRİK ALTINDA YARALAMA SUÇU'NDAN DAVA AÇILDI
Saldırının ardından Yusuf Şirin'in İHD'li avukatı Fazıl Ahmet Tamer, 3 zabıta memuru hakkında şikayetçi oldu. Pendik 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde "yaralama" suçundan dava açıldı. Ancak mahkeme, sanıkların suçunun işkence suçunu oluşturabileceğini belirterek, görevsizlik yararı verdi. Meydana gelen uyuşmazlığı Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin çözmesinin ardından "haksız tahrik altında kasten yaralama" suçundan Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
İKİ RAPOR İŞKENCEYİ BELGELEDİ
Yusuf Şirin'in sol böbreğinin ve dalağının polisten gördüğü şiddet sonucu alındığı iki raporla belgelendi. Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu'nun 7 Mart 2012 tarihli raporunda şöyle denildi:
"Dava konusu olaya bağlı sol böbreğin alınmasının neden olduğu anatomik ve fonksiyonel kaybın organlarından birinin işlevinin yitirilmesi niteliğinde olduğu, dava konusu olaya bağlı dalağın alınmasının neden olduğu anatomik ve fonksiyonel kaybın organlarından birinin işlevinin yitirilmesi niteliğinde olduğu oy birliği ile mütalaa olunur."
Aynı kurulun 27 Haziran 2012 tarihli raporunda da Şirin'in sol böbreğinin alınmasının polis şiddeti sonucu meydana gelmiş olabileceği belirtildi. Raporda şöyle denildi: "Kişiye ait tıbbi belgelerin tetkikinde dava konusu olaydan önce her iki böbrek yapısı içinde bünyesel kaynaklı renal kalkül (böbrek taşı) bulunduğunun anlaşıldığı, dava konusu olaya bağlı olarak sol böbrek içi kanama oluştuğu ve bu kanamanın giderek artması ve hastanın yaşamsal fonksiyonlarını bozmaya başlaması üzerine kişinin ameliyatta alındığı, dolayısıyla kişinin sol böbreğinin alınmasının dava konusu olay sonucu meydana gelmiş olduğu oy birliği ile mütalaa olunur."
SAVCI İŞKENCEYİ GÖRMEDİ
İki adli tıp raporuna rağmen yargılama sırasında savcılık, "eylemin sürekli ve sistemli bir şekilde meydana gelmediği, ani gelişen bir olay olduğu bu durumda sanıkların tahrik altında katılanın sol böbrek ve dalağının alınmasına sebebiyet verecek şekilde de organlarından birinin işlevinin yitirilmesi sonucunu doğuran nitelikli yaralama suçunu işledikleri"ni iddia etti. Sanıklar hakkında "Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle yaralama" suçundan ceza verilmesini istedi.
Kars'ın Digor ilçesi nüfusuna kayıtlı olan Yusuf Şirin, duruşmada yaptığı savunmalarda, zabıta memurlarının, "Kürtleri yaşatmayız" diyerek saldırdığını anlattı, Kürt kimliği nedeniyle bu işkenceye maruz kaldığını anlattı.
Yargılama sonunda 3 sanık hakkında TCK'nın işkence suçunu düzenleyen 94. maddesine göre 12'şer yıl hapis cezası verildi. Ancak ceza sanıkların duruşmalardaki "iyi hali" gerekçesiyle 10'ar yıla düşürüldü. Ayrıca zabıtalar Selahattin Kılıç, Erdal Küçükgüzel ve Abdullah Aykılıç, 5 yıl süreyle memuriyetten men edildi.
Mahkeme, işkencenin gizlenmesi için hazırlanan sahte tutanakla ilgili olarak da "resmi belgede sahtecilik" suçundan savcılığa suç duyurusunda bulundu. Bu arada Avukat Fazıl Ahmet Tamer'in Pendik Belediye Başkanlığı hakkında açtığı 300 bin TL'lik maddi ve manevi tazminat davası da devam ediyor.