İstanbul'da HDP, HDK, TUHAD-DER, KJA ve Barış Anneleri'nin de aralarında olduğu 10 kurum, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük tecride karşı basın toplantısı düzenledi.
HDP İl Örgütü binasındaki toplantıda, siyasal kaosun ancak Öcalan ile görüşmelerin sağlanması ile sonlanabileceği belirtildi.
Ortak basın metnini okuyan HDK İstanbul Koordinasyon Sözcüsü Şamil Altan, "Darbe girişiminde bulunan güçler, Beştepe'den Genelkurmay Karargahı'na kadar sızabilmişlerdir. Bu kadar kritik noktalara kadar gidebilen güçlerin İmralı Adası'na gidemediklerinin garantisini kim verebilir" dedi.
'SAYIN ÖCALAN İLE GÖRÜŞÜLMEDEN GÜVENİMİZ YOK'
Altan, Öcalan'ın İmralı Heyeti ile yaptığı son görüşmesinde 'Darbeciler 150 metre uzağımda' şeklindeki sözlerini hatırlatan Altan, "Geldiğimiz aşamada doğrudan Sayın Öcalan'la görüşmeden devletin, hükümetin veya resmi herhangi bir kurumun yaptığı açıklamaya güvenimiz yoktur. Darbelere karşı gerçek panzehir radikal demokrasidir" diye belirtti.
Altan, Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin OHAL süresince Öcalan'la hiçbir görüşme yapılamayacağı yönünde aldığı kararına da tepki göstererek, şunları söyledi: "Bu karar tam da belirtmeye çalıştığımız anti-demokratik uygulamaların yeni bir örneğidir. Türkiye'yi bu kaos ve çatışmalardan kurtaracak yegane yol, bir an önce diyalog ve görüşme sürecinin tekrar başlatılmasıdır."
'KIRK YILDIR DİRENDİĞİMİZ GİBİ DİRENECEĞİZ!'
HDP İstanbul İl Eşbakanı Doğan Erbaş ise görüşmeler sağlanıncaya kadar parti olarak eylem ve etkinlikler yapacaklarını duyurdu.
KJA İstanbul Koordinasyon Üyesi Peri Adanmış da "Kırk yıldır çözümsüzlük için uğraşanlar, bugün kendi aralarında çözüldüler. Bu sürecin çözümü ancak Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmeden geçer. Süreci sahiplenerek çözüme ulaştırmak için kırk yıldır direndiğimiz gibi direnmeliyiz" diye konuştu.
'KAOS VE SAVAŞA ZEMİN HAZIRLANIYOR!'
TUHAD İstanbul Şube Eşbaşkanı Arif Yılmaz, Türkiye'de devam eden savaş halinin cezaevlerine de işkence ve hak ihlali olarak yansıdığına dikkati çekti. Yılmaz, İmralı Cezaevi'nin kendi başına bir işkence olduğunu vurgulayarak, "Bu işkence sistemini halkların çıkarına dönüştürme fırsatı var. Önderliğimize başvurulduğunda bu görüldü. Tekrar halklara bir şans verilebilir. Aksi hali kaos ve savaş ortamına zemin hazırlamaktır" dedi.