İsveç Gazete Yayıncıları: Türkiye'yi durdurun!

İsveç Gazete Yayıncıları, AKP'nin basın özgürlüğünü hedef alan uygulamalarına karşı İsveç ve Avrupa Birliği'ni girişimde bulunmaya çağırdı.

Türkiye’de ağır ifade ve basın özgürlüğü ihlallerinin yaşandığını  belirten İsveç’teki medya kuruluşlarının örgütü İsveç Gazete Yayıncıları (Tidningsutgivarna),  İsveç ve Avrupa Birliği’ne girişimde bulunmaları çağrısı yaptı.
Çağrıda imzası bulunanlar arasında İsveç Devlet Televizyonu (Svt) Genel Müdürü Hanna Stjärne, İsveç Devlet Radyosu (Sr) Genel Müdürü Cilla Benkö ve Expressen Gazetesi  Şef Redaktörü Thomas Mattsson da bulunuyor. 

800 BİN TİRAJLI GAZETE: TÜRKİYE'DEKİ GELİŞMELER DURDURULMALI

800 bini aşkın tirajıyla İsveç’in en fazla satılan gazetesi Aftonbladet’te “Türkiye’yi durdurun-Basın özgürlüğümüz tehdit altında” başlığıyla yayımlanan çağrıda, darbe girişiminin üzerinden geçen dört ay içerisinde Türkiye’de gerçekleşen ihlaller şöyle dile getirildi:

“Medyalar kapatılıyor, gazeteciler tutuklanıyor. Basın ve ifade özgürlüğü istisna. Türkiye’deki gelişmeler durdurulmalı. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 Temmuz darbe girişiminden sonra doğrudan saldırdı. Radyo istasyonları ve televizyon kanalları kapatıldı. Günlük gazeteler, dergiler ve yayınevleri susturuldu. Gazeteciler tutuklandı. 
Günümüzde 170 medya kapatıldı. 144 gazeteci cezaevlerinde. Türkiye bugün gazeteciler için birinci sınıf dünyanın en büyük cezaevi ve Sınır Tanımayan Gazeteciler’in basın endeksine göre 180 ülke arasında 151’inci sırada.”
Çağrıda, sadece son haftalarda arasında Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu’nun da bulunduğu Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının tutuklandığına ve Kürdistan’da da 15 gazete ve haber ajansının kapatıldığına dikkat çekiliyor.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu’nun yargılanmasına ve Fransız Gazeteci Olivier Bertrand’ın sınır dışı edilerek görevinin yapmasının engellenmesine değinen İsveç Gazete Yayıncıları, “Türkiye’deki gelişmeler durdurulmalı” diyor.

'İSVEÇ DAHA FAZLA TALEPTE BULUNMALI'

İsveç Gazete Yayıncıları, bundan bir ay önce de dünyanın pek çok ülkesinde ağır ifade ve basın özgürlüğü ihlalleri yaşandığını, gazetecilere yönelik sözlü ve fiziki saldırıların arttığı değerlendirmesini yapmış ve gazetecilerin ve medya kuruluşlarının korunması için İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström’e Birleşmiş Milletler bünyesinde Gazeteci Ombudsman’ı kurumunun oluşturulması için girişimde bulunması çağrısı yapmıştı.  Wallström, bu talebi haklı bulduğunu söylemiş ve konuyu önümüzdeki yılın başında Birleşmiş Milletler gündemine getireceği sözünü vermişti.
Çağrılarında Wallström’ün konuyu BM gündemine getirmesini olumlu karşıladıklarını ancak yetersiz bulduğunu ve daha fazla şeyler yapılması gerektiğini kaydeden İsveç Gazete Yayıncıları, “İsveç Türkiye’den daha fazla talepte bulunmalı. Örneğin, Dışişleri Bakanlığı’nın İsveç’in Doğu Avrupa, Batı Balkan ve Türkiye için reform işbirliği Sonuç Stratejisi” diyor.
İsveç Gazete Yayıncıları, Türkiye’nin bu stratejinin kapsamı dışında tutulmasına tepki gösteriyor. Stratejinin reform çalışmalarına destek amacıyla 2014-2020 yılları için 610 milyon kron dağıtılacağını ve son başvuru tarihinin Cuma günü olduğunu hatırlatıyor ve paralar dağıtılırken Türkiye’deki medya ve gazetecilerin durumlarının göz önüne alınmasını istiyor.

'STRATEJİYE TÜRKİYE DE DAHİL EDİLMELİ'

Yayıncılar, Türkiye’de hız kazanan gelişmelerden ötürü İsveç hükümetinin daha önce belirlediği stratejinin yeniden yazılmasının gerektiğini de vurguluyor ve sonuç bölgelerine daha özgür ve bağımsız medya için Türkiye’nin de dahil edilmesini talep ediyor.

Bu yıl İsveç’te dünyanın en eski basın yayasının 250’nci yılının kutlandığını ve bu akşam İsveç’in en saygın ödüllerinden Büyük Gazetecilik Ödülü’nün verileceğini hatırlatan İsveç Gazete Yayıncıları, “İsveç’in özgür ve bağımsız yayıncılıkta onurlu bir geleneği var. Biz İsveç ve Avrupa Birliği'nin bu geleneği sürdürmesini istiyoruz. Bunun için Türkiye’den daha fazla taleplerde bulunmalı ve böylece gazeteciler, medya ve vatandaşlara destek verilmelidir” dedi.

Çağrıda imzaları bulunan medya kuruluşlarının temsilcileri şunlar: Casten Almqvist, Cilla Benkö, Per-Anders Broberg, Unn Edberg, Raul Grünthal, Anna Gullberg, Jeanette Gustafsdotter, Viveka Hansson, Jan Helin, Thomas Mattsson, Hanna Stjärne, Christel Tholse Willers ve Sofia Wadensjö Karen. 

STOCKHOLM’DE PANEL

Türkiye’de gerçekleşen basın ve ifade özgürlüğü ihlalleri dün de Siyaset Bilimci Ekim Çağlar, Memur Sendikaları Federasyonu (TCO) Başkanı Eva Nordmark, devlet çalışanlarını örgütleyen ST Sendikası Başkanı Britta Lejon, Gazeteciler Federasyonu Başkanı Jonas Nordling ve Hıristiyan Demokrat Parti Milletvekili Desiree Pethrus’un konuşmacı olarak katıldıkları bir panelde tartışıldı.

Stockholm’de Kraliyet Sikke Müzesi'nde düzenlenen panelin ilk konuşmacısı Çağlar, darbe girişimini bahane eden AKP'nin muhalif sesleri susturmaya çalıştığını, gazetecileri hapsettiğini ve cezaevindeki gazetecileri 'terörist' olmakla suçladığını söyledi. Erdoğan ve AKP'nin zaten kutuplaşan Türkiye toplumunu darbe girişiminden sonra daha da kutuplaştırdığına ve ülkede şoven ve milliyetçi rüzgarların daha faza yayılmasına zemin hazırladığına dikkati çekti.
Nordling ise Türkiye'deki gazetecilerin en önemli dezavantajlarının güçlü ve kitlesel gazeteci örgütlerine sahip olmadıkları değerlendirmesini yaptı. 

Basın ve ifade özgürlüğü ihlallerinin tavan yaptığını ve yüzlerce medya kuruluşunun kapatıldığını ve yüzü aşkın gazetecinin cezaevinde tutulduğunu hatırlatan Nordling, İsveç ve Avrupa Birliği'nin olanlara karşı daha sert bir tutum takınması gerektiğini söyledi.

Nordmark ve Lejon, konuşmalarında Türkiye’deki kamu çalışanları ile öğretmenlere yönelik saldırıları somut örnekler vererek dile getirdiler ve sendikalarla dayanışma içinde olacaklarını söylediler.

Panele katılan çok sayıda milletvekili de, söz alarak Türkiye’deki gelişmelerden duydukları rahatsızlığı dile getirdi.