İsveç'te 51 STK'den medyaya yönelik saldırılara karşı ortak çağrı

İsveç'te on binlerce kişiyi temsil eden 51 sivil toplum örgütü, ortak bir açıklama yaparak AKP hükümetinin gerçekleştirdiği ifade özgürlüğü ihlallerini, radyo ve televizyon kanallarının kapatılmasını ve gazetecilerin tutuklanmasını protesto etti.

Aralarında İsveç Kürt Demokratik Toplum Merkezi, İsveç-Kürt Federasyonu, Ermeni Federasyonu, Alevi Federasyonu, Süryani-Asuri Federasyonu, Bethnahrin Kadın Federasyonu, Avrupa Süryani Birliği, Alevi Federasyonu, Kürdistan Zerdüşt Cemaati, Pomak Enstitütüsü, Stockholm Kürt Enstitüsü, Amara Kürt Kadın Meclisi ve Kürt Öğretmenler Derneği'nin de yer aldığı sivil toplum örgütleri, İsveç hükümetine Türk devletinin muhalif medyaya yönelik baskılarını, televizyon ve radyo kanallarını kapatmasını protesto etmesi ve konuyu Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler nezdinde gündeme getirmesi çağrısında bulunuyor.

15 Temmuz darbe girişimini ”Allahın kendilerine bir lütfu” olduğunu söyleyen Recep Tayyip Erdoğan'ın darbe girişimini bahane ederek diktatörlüğünün önünde engel olarak gördüğü tüm kurum ve kuruluşları, aydınları, gazetecileri ve öğretmenleri susturmak için topyekün bir saldırı başlattığı belirtilen açıklamada şu görüşlere yer veriliyor.

ERDOĞAN'IN MEDYAYA SALDIRILARI NAZİ ALMANYA'SININ BENZERİ

“Gülen Cemaati'ne karşı başlattığını öne sürdüğü saldırı sürecinde 131 medya kuruluşunu kapatan AKP Hükümeti, 28 Eylül günü de 12 televizyon ve 11 radyo kanalının kapatılmasını ve tüm mallarına el konulmasını kararlaştırdı.

Bununla yetinmeyen Erdoğan rejimi, Fransa'ya baskı yaparak Kürtlerin en büyük televizyon kanalları Med Nuçe TV ve Newroz TV’yi kapattırdı. Son dönemde kapatılan Hayatın Sesi, IMC, TV 10 gibi TV kanalları ve radyo istasyonları Gülen Hareketi ile ilişkileri olmayan ve askeri darbeye karşı çıkan medya kuruluşlarıdır.

Art arda yapılan polis baskınlarıyla tıpkı Nazi Almanya'sında olduğu gibi medya kuruluşları basılmış, kapıları mühürlenmiş ve gazeteciler yerlerde sürüklenerek dışarı çıkarılmış ve bazıları gözaltına alınmıştır.

Hedef alınan ve kapatılan medya kuruluşlarının tamamı ilerici demokrat bir çizgide yayın yapan işçilerin, emekçilerin, Kürtlerin, Alevilerin ve diğer azınlıkların sorunlarını gündeme getiren ve Kürdistan'da Türk devletinin katliamlarını kamuoyuna duyuran medya organlarıdır.”

ERDOĞAN YENİ KATLİAMLARININ DUYULMASINI ENGELLEMEK İSTİYOR

Erdoğan'ın muhalif medyayı tamamıyla susturarak planladığı yeni saldırı ve katliamların Türkiye ve dünya kamuoyu tarafından duyulmasını engellemeyi amaçladığını belirten 51 sivil toplum örgütü, HDP'li milletvekillerine yönelik tutuklamalarının gündeme gelebileceğine de dikkat çekiyor.

“Erdoğan'ın adım adım ülkeyi tek adam diktatörlüğüne sürükleyen faşist uygulamalarını İsveç hükümeti ve AB'nin sessizce izlemesi, basın özgürlüğünün 250. yılını kutlayan İsveç hükümetinin olanlara tepki göstermemesi biz İsveç'te yaşayan Türkiye ve Kürdistan kökenli, Kürt, Türk, Asuri / Süryani, Ermeni ve Pomakları derinden kaygılandırmaktadır” diyen 51 sivil toplum örgütü, İsveç hükümetine Erdoğan ve AKP rejiminin saldırılarına karşı suskunluğu bozma ve somut girişimlerde bulunmaları çağrısında bulunuyor.

İsveç Demokratik Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanı Ayşen Göktepe, İsveç'te ilk kez bu kadar çok sayıda Ermeni, Kürt, Türk, Asuri-Süryani örgütünün Türk devletinin saldırı ve katliamlarına karşı ortak tutum almasını önemsediklerini ve bunun İsveç Hükümeti'ne yönelik bir baskı oluşturacağını umduklarını söyledi.

Ortak açıklamayı İsveçli bakan ve milletvekillerinin yanı sıra tüm sivil toplum örgütleri ve medyaya yollayacaklarını göndereceklerini söyleyen Göktepe, “Özgür medyaya yapılan saldırıları, muhalif, Kürt, Alevi ve diğer azınlıkların seslerini duyuran radyo, televizyon ve gazetelerin kapatılmasını kabul edemeyiz” dedi.

İSVEÇ HÜKÜMETİ MEDYANIN SUSTURULMASINA GÜÇLÜ BİR TEPKİ GÖSTERMELİ

Gazeteci-Yazar Kurdo Baksi de, 51 federasyon ve dernek tarafından yapılan ortak açıklamayı tarihi bir açıklama olarak gördüğünü belirttikten sonra, “Kürtleri temsil eden tüm federasyon ve derneklerinin ortak tutum almaları çok sevindirici. İsveç'te ilk kez tüm Kürt dernekleri, Ermeni, Asuri-Süryanilerle birlikte Erdoğan'ın zulmüne karşı çıkıyor. Bu, Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğü için sürdürülen mücadeleye önemli bir destektir. Farklı kesimlerin seslerini duyuran Med Nuçe TV, Newroz TV, Hayatın Sesi TV ve TV 10'un kapatılmasına karşı sessiz kalınamaz” dedi.

İsveç Hükümeti'nin on binlerce Kürt, Türk, Ermeni, Süryaniyi temsil eden örgütlerin taleplerine karşı duyarsız davranamayacağını söyleyen Baksi, “Ortak açıklamayı Demokrasi ve Eşitlik Bakanı Alice Bah Kuhnke'ye yolladım. Bu hafta içinde kendisiyle yapacağım görüşmede konuyu gündeme getireceğim. Basın özgürlüğünün 250. yılını kutlayan İsveç Hükümeti, Erdoğan'ın medyayı susturmasına güçlü bir tepki göstermeli” şeklinde konuştu.