İsveç'te AKP lobiciliğine darbe üzerine darbe
Kaplan'ın Leylani'nin yanı sıra İsveç Ülkü Ocakları Başkanı İlhan Şentürk ve Milli Görüş Teşkilatı Başkanı Yavuz Selim Çelik ile aynı masada oturduğunu gösteren resim tepki ve tartışmalara yol açtı.
Kaplan'ın Leylani'nin yanı sıra İsveç Ülkü Ocakları Başkanı İlhan Şentürk ve Milli Görüş Teşkilatı Başkanı Yavuz Selim Çelik ile aynı masada oturduğunu gösteren resim tepki ve tartışmalara yol açtı.
İsveç Türk Dernekleri İkinci Başkanı Barbaros Leylani'nin 9 Nisan günü Stockholm'de bir gösteride yaptığı ırkçı konuşmadan sonra yayınlanan resim ve bilgiler Leylani'den sonra AKP ile yakın ilişkileri bulunan Şehircilik Bakanı Mehmet Kaplan, Çevre Partisi Yeşillerin Genel İdare Meclisi üyeliğine önerilen Yasri Khan ve Türk İşçi Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri Yasin İpek'in Sigtuna Belediye Meclisi'ndeki görevlerinden alınmalarıyla AKP'nin İsveç'teki lobiciliği büyük darbe yedi.
Leylani'nin yaptığı konuşmanın ardından Leylani'nin çalışmalarını araştıran Expressen Gazetesi AKP'nin yandaş kuruluşlarından TUMSİAD'ın geçtiğimiz yıl verdiği iftar yemeğinde çekilmiş bir resmi yayımladı.
Kaplan'ın Leylani'nin yanı sıra İsveç Ülkü Ocakları Başkanı İlhan Şentürk ve Milli Görüş Teşkilatı Başkanı Yavuz Selim Çelik ile aynı masada oturduğunu gösteren resim tepki ve tartışmalara yol açtı.
Kaplan'ın faşist ve aşırı dincilerle bir araya gelmesine yönelik tepkiler sürerken, Svenska Dagbladet Gazetesinin Kaplan'ın 2009 yılında Somalililerle yapılan bir toplantıda İsrail'in Filistinlilere yaptığı muameleyi 1930'larda Nazilerin Yahudilere yaptığı uygulamalara benzettiğini açıklamasından sonra Başbakan Stefan Löfven, Kaplan'a telefon ederek istifasını istedi.
Kaplan, Löfven ile birlikte düzenlediği basın toplantısında kökeni ve dini değerlerinden dolayı kendisine savaş açıldığını, yaşamı boyunca ırkçılık, radikal İslam’a karşı mücadele ettiği halde ırkçı ve radikal İslamcı olarak gösterilmeye çalışıldığını öne sürdü ve değerlerinden taviz vermeyeceğini belirterek istifa ettiğini açıkladı.
KADIN GAZETECİNİN ELİNİ SIKMAYI REDDETTİ
Kaplan'ın istifası büyük tartışmalara yol açarken İsveç'in en büyük televizyon kanalı TV4, görüşünü almak için Kaplan'ın kurucusu olduğu İsveç İslam Gençlik Federasyonu Başkanı Yasri Khan'la görüştü. Khan, kadın olduğu için muhabirin elini sıkmayı reddetti.
Khan'ın bu tutumu hem kamuoyu hem de feminist olduğunu söyleyen Çevre Partisi Yeşiller'de tepkilere yol açtı. Dini inançları gereği kadın muhabirin elini sıkmadığını belirten Khan, dini değerlerine saldırıldığını öne sürerek partiden istifa ettiğini açıkladı.
Çevre Partisi Yeşiller'in Genel İdare Meclisi'ne seçilmesi önerilen Khan'ın Türkiye'de yapılan genel seçimlerden sonra AKP Hükümeti'ni övücü demeçler vermesi ve Kürtlerin hiç bir zaman sahip olduğu haklara Erdoğan sayesinde sahip olduğunu iddia etmesi tepkilere yol açmıştı.
Çevre Partisi Yeşiller ard arda gelen istifalarla çalkalanırken Leylani ve Ülkü Ocakları başkanı ile aynı masada yemek yiyen İsveç Türk Federasyonu Genel Sekreteri Yasin İpek'in Facebook sayfasında Ermenilere yönelik ırkçı ifadeler kullandığı anlaşılınca üyesi olduğu Sosyal Demokrat İşçi Partisi İpek hakkında soruşturma başlattı.
Soruşturma Sigtuna Belediyesi Meclis Üyesi İpek'in görevden alınmasıyla sonuçlandı.
İSVEÇ'İN ÇIKARCI VE İKİ YÜZLÜ POLİTİKALARI
Leylani, Kaplan, Khan ve İpek'in kim oldukları, İslami örgütlerle ve AKP Hükümeti ile olan ilişkileri eskiden beri biliniyordu. Ancak hem İsveç Hükümeti hem de İsveç medyası Türkiye ile ekonomik ve siyasi ilişkileri gözeterek bu ilişkileri gündeme getirmedi.
Kaplan'ın pek çok İslami derneğin kurucusu olduğu, bu kesimlerle sıkı ilişkiler içinde bulunduğu, AKP'ye yakın bir İslami anlayışa sahip olduğu bilinmesine rağmen Şehircilik Bakanı olarak atandı.
Kendini feminist bir hükümet olarak adlandıran Yeşiller ve Sosyal Demokratların oluşturduğu İsveç Hükümeti'ni dini çevrelerle ilişkisi bulunan sakallı bir yabancıyı bakanlığa getirerek Müslümanlara karşı hoş görülü bir hükümet imajını da yaratmak istendi. Kaplan'ın AKP Hükümeti ile olan iyi ilişkileri Türkiye ile İsveç arasındaki ekonomik ilişkileri geliştirmek için bir olanak olarak görüldü.
2006 yılında milletvekili seçilen Kaplan, bir çok skandallara imza atmış, hem bazı politikacılar hem de İsveç medyasının sert eleştirilerine maruz kalmıştı.
2011 yılında İsveç Parlamentosu'nda Yahudi düşmanı olarak bilinen Yvonna Ridney'in katıldığı bir seminere ev sahipliği yapmış, 2015 yılında da İsveç'ten DAİŞ saflarına katılanları İsveç'ten Finlandiya'ya gidip savaşa katılan 'Özgürlük savaşcıları'na benzetmişti.
Kaplan'ın Stockholm'un Husby semtinde cami kurulması için bir İslami bir derneğe yardım edilmesi amacıyla Katar ve Suudi Arabistan hükümetlerine tavsiye mektupları yazması da tepkilere yol açmıştı.
Bunların İsveç medyasında yer almasına ve yoğun tepkilere neden olmasına rağmen Kaplan Şehircilik Bakanı olarak atandı.
Kaplan'ın Bozkurtlar ve dini gruplarla aynı yemekte yer aldığının kamuoyuna yansımasından hemen sonra Kaplan'ın İsrail'in Filistinlilere karşı tutumunu 1930'larda Nazilerin Yahudilere yönelik tutumuna benzeten sözleri yayımladı. 2009 yılında Somililerle yaptığı toplantıda kullandığı ifadeler 2009 yılında göçmenlere yönelik yayın yapan Öppna Kanalen adlı bir televizyonda yer almıştı.
KAPLAN DEĞİL KOŞULLAR DEĞİŞTİĞİ İÇİN GÖREVDEN ALINDI
Avrupa'da DAİŞ çetelerinin Paris ve Brüksel'de gerçekleştirdikleri katliamlar, tüm Avrupa'da olduğu gibi İsveç'de İslami çevrelere karşı var olan kuşkuların artmasına yol açtı. Kaplan'ın İslami çevrelerle bakan olduktan sora eskiden olduğu gibi ilişkilerini sürdürmesi rahatsızlıklara neden oldu.
Bu arada Türkiye'deki gelişmeler de Kaplan'ın kaderinde etkili oldu. 7 Haziran seçimlerinden sonra Erdoğan ve AKP'nin savaş politikasına yönelmesi, Kürdistan yerleşim birimlerinde katliamlar yapması, giderek daha da otoriterleşmesi, basın özgürlüğü ve insan hakları ihlallerinin artmasından sonra İsveç devletinin Türkiye'ye yönelik politikasında radikal bir değişiklik olmazsa da Erdoğan'a karşı hoşnutsuzluk arttı.
Kaplan'ın bu hoşnutsuzluğu göz önüne almadan AKP ile geçmişteki ilişkilerini sürdürmesi, Türkiye seyahatlerinde Hükümetin bilgisi dışında AKP ile yaptığı temaslar, AKP Milletvekillerini İsveç Parlamentosunda ağırlaması iyi karşılanmadı.
Bu arada kamuoyu kuruluşlarının her yıl yaptığı araştırmanın sonuçları İsveç Hükümeti'nin iyi bir performans gösteremediğini ve iki bakan dışında İsveç halkından geçerli not alamadığını gösterdi. En düşük notları ise Çevre Partisi Yeşiller Eşbaşkanı Åsa Ramson ile Mehmet Kaplan aldı.
BOZKURTLARLA AYNI ORTAMDA OLMASI BAHANE
İslami örgüt ve AKP ile olan yakın ilişkilerinin getirdiği rahatsızlığa iyi bir performans sergilenmemesi de eklenince Kaplan, Bozkurtlar ve dinci kesimlerle aynı ortamda bulunması ve İsrail'e yönelik söylediği sözler bahane edilerek görevden alındı.
Yaptıkları ifşaatlardan dolayı daha önceleri ödüller alan İsveç Devlet Televizyonu'nun (Svt) iki muhabiri 3 aydan beri Kaplan'ın İslami kesimler ve AKP Hükümeti ile olan ilişkilerini araştırıyorlardı. Ancak bu araştırmalar tamamlanmadan ve yayımlanmadan Expressen Gazetesinde yayınlanan resim Kaplan'ın istifasını hızlandırdı. Her iki muhabir, Kaplan'ın ilişkileri ile ilgili ayrıntılı araştırmalar yaptıklarını ve bunları zaman içinde yayınlayacaklarını açıkladılar.
Yaptıkları araştırmanın bir bölümünü de İsveç Televizyonu'nda “Kaplan, Erdoğan'ın İsveç'teki adamıyla dostluk yapıyor” başlığıyla yayımladılar. Haberde Kaplan'ın Başbakanlığa bağlı çalışma yürüten Yurtdışı Türkler ve Akrabalar Topluluğu Başkanlığı'nın İsveç temsilcisi Rafet Candemir ile yakın ilişkileri ve birlikte AKP'li yetkililerle yaptıkları görüşmelere yer veriliyor.