Kobanê direnişi ruhunun egemen olduğu miting ve yürüyüş, Rojava Devrimi'ni boğmaya çalışan AKP hükümeti ve Türk devletine yönelik bir protesto eylemine dönüştü.

Sol Parti Göteborg Şubesi, Rojava Komitesi ve Göteborg Demokratik Kürt Toplum Merkezi'nin çağrısı üzerine dün saat 12.00 sularında Büyük Tiyatro önünde toplanan yaklaşık 1200 kişi, Rojava Devrimi ve Kobanê direnişini selamlayan, AKP ve Türk devletini protesto eden sloganlar atarak Gustav Adolf Meydanı'na yürüyüşe geçti.

Kortejin en önünde yer alan genç kadınların oluşturduğu Koma Sema Folklor Grubu, müzik eşliğinde Kürt folklorundan örnekler sunarken, Göteborg'nin cadde ve sokaklarında “Yaşasın YPG/YPJ”, “Yaşasın Kobanê direnişi”, “Rojava'yla dayanışma”, “Türk ordusu Kürdistan'dan defol”, “Kanlı ellerinizi Rojava'dan çekin”, “Katil Erdoğan”, “PKK halktır, halk burada” ve “Biji Serok Apo” sloganları yankılandı.

Kortej geçerken İsveçlilerden bazılarının zafer işareti yaparak eylemcilere destek verdiği, bazılarının da kortejde yer alarak yürüyüşe katıldıkları gözledi. Gustaf Adolf Meydanı'na giriş yapan eylemcileri Bolivya Folklor Grubu Latin Amerika halk oyunları sergileyerek karşıladı.

PYD'nin Kobanê direnişinin yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklanmasının okumasının ardından Asuri-Süryaniler adına Peder Abraham Garis, Göteborg Demokratik Kürt Toplum Merkezi adına Abdullah Deveci, Ermeni Derneği adına Katrin, Sol Parti adına Nina, Göteborg Rojava Komitesi adına Niklass Karlsson, konuşmalarında Kobanê direnişi ve Rojava Devrimi'nin Kürt ve ezilen halklar için taşıdığı önemi, Türk devletinin Rojava'ya yönelik düşmanca politikasını ele alan konuşmalar yaptılar ve Rojava Devrimi'yle dayanışmanın önemine vurgu yaptılar.

Rojava Komitesi'nden Karlsson, daha çok Rojava Devrimini desteklemek amacıyla örgütledikleri yardım çalışmaları hakkında açıklamalar yaptı. Kobanê'de bir okul inşa çalışmaları sürdürdüklerini söyleyen Karlsson, tüm insan hakları savunucularına Rojava'nın yeniden inşasına katkıda bulunmaları çağrısı yaptı.

Müzik eşliğinde folklor gruplarının halk dansları sergilemesiyle devam eden kutlama, saat 16.00'da Rojava Devrimi ve Kobanê direnişini selamlayan sloganların atılmasıyla sona erdi.

STOCKHOLM'DE KOBANÊ GÜNÜNDE TÜRK DEVLETİ PROTESTO EDİLECEK

İsveç Demokratik Kürt Toplum Merkezi ve Sara Kürt Kadın Birliği, Türk devletinin geçmişte DAİŞ çetelerine verdiği Kobanê ve Rojava'ya saldırma görevini şimdi kendisinin doğrudan üstlenerek Rojava'ya saldırdığını belirttikten sonra tüm Kürdistanlılar, dostları ve insan hakları savunucularına 1 Kasım Dünya Kobanê Günü'nde Stockholm'de düzenlenecek gösteriye katılmaları ve Türk devletini protesto etmeleri çağrısı yaptı.

Gösteri, 1 Kasım Salı günü saat 18.00'de Maritorget Meydanı'nda başlayacak ve katılımcılar daha sonra Medborgarplatsen Meydanı'na doğru yürüyüşe geçecek.

KOBANÊ VE ROJAVA İSVEÇ MEDYASININ GÜNDEMİNDE

İsveç'te, 1 Kasım Dünya Kobanê Günü kutlamaları, Göteborg ilinde Türk devletini protestoya dönüşen kitlesel bir gösterinin düzenlenmesiyle startını verirken, İsveç medyasında çıkan makalelerde de Rojava'daki demokratik sistemin işleyişi, AKP Hükümeti'nin Rojava'ya yönelik saldırılarını ve uluslararası toplumun Rojava'yı destekleme yükümlüğünü ele alan makaleler yayımlanıyor.

Son iki gün içinde günlük yayımlanan ETC ve Expressen GT gazetelerinde yayımlanan iki ayrı makalede de Rojava Komitesi'nden İngrid Nyberg, Sol Parti'den Adriana Aires, Göteborg Demokratik Kürt Toplum Merkezi'nden Abdullah Deveci ve Patrik Helgeson ve Göteborg Üniversitesi Öğretim Üyesi Minoo Koefoed'in imzaları bulunuyor.

İSVEÇ KOBANÊ'YE YARDIM GÖNDERMELİ

ETC gazetesinde yayımlanan “İsveç Kobanê'ye yardım göndermeli” başlıklı makalede, imzacılar, “Kobanê'nin yalnız olmadığını göstermek istiyoruz ve Kobanê halkı mücadelesiyle ilham kaynağı olmayı sürdürüyor. Onların mücadelelerinin dış dünyanın desteğine ihtiyacı var” dedikten sonra DAİŞ çetelerinin yenilgiye uğratılmasından sonra Kobanê'de yaşanan gelişmeleri ele alıyorlar.

Kürt, Türkmen, Asuri ve Arapların yer aldığı Suriye Demokratik Güçleri'nin aralarında Minbic'in de bulunduğu pek çok yerleşim birimini DAİŞ'ın işgalinden kurtardığını ancak Türk devletinin Rojava'daki barışcıl komşusuyla işbirliği yapma ve diplomatik ilişki kurma yerine yıkıcı ve Rojava'ya ambargo uygulayan bir politikayı seçtiğine dikkat çekiyorlar.

Musul'da çatışmalar sürerken kuzey Suriye'de ilerleyen Türk ordusunun aynı zamanda DAİŞ'tan kurtarılan bölgelere hava saldırılarında bulunmasının DAİŞ çetelerini güçlendirdiği belirtiyorlar ve İsveç Hükümeti'nin olanları protesto etmesi ve Kobanê'ye yönelik ambargoyu kırmak için daha fazla yardımda bulunması talep ediyorlar.