İsveç’te UETD’den çifte ajanlık

İsveç’te UETD İsveç’te yaşayan muhalifleri ve rejim karşıtlarını fişleyip Türk devletine bildirmekle yetinmiyor. 15 Temmuz askeri darbe girişiminden sonra Türkiye’den kaçıp İsveç’e gelenleri belirleyerek İsveç polisine ihbar ediyor.

Geçtiğimiz günlerde AKP’nin lobi ve casusluk örgütü UETD’nin İsveç Başkanı Özer Eken’in bir işadamını şantaj ve tehditle ajan olmaya zorlayan ses kayıtları İsveç Devlet Radyosu’nda (Sr) yayımlanmıştı. Ses kayıtları Eken’in doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım’a ilişkisi olduğunu ve edindiği bilgileri doğrudan onlara ulaştırdığını ortaya koyuyordu.

EKEN ÇİFT TARAFLI AJANLIK YAPIYOR

Daha sonra ortaya çıkan gerçekler Özer’in sadece Türk devletine ajanlık yapmakla yetinmeyip fişlediği kişileri İsveç polisine de ihbar ettiğini gösteriyor.

UETD’nin İsveç’te sürdürdüğü ajanlık faaliyetlerini araştıran Ekot, ele geçirdiği telefon kayıtları hakkında bilgi edinmek için Özer Eken ve Sabri Karadağ’la bir görüşme yaparak kendilerine UETD’nin ajanlık çalışmaları hakkında sorular yöneltti.

Ses kayıtları kendisine dinlettirilen Eken, telefonda konuşma yapan kişinin kendisi olduğunu inkar etti. Kendisinin mafya olmadığını yalnızca ideal amaçlı çalışmalar yürüttüğünü ve UETD’nin herhangi bir fişleme ve ajanlık çalışmaları yürütmesine izin vermeyeceklerini iddia etti.

UETD, TÜRKİYE’DEN GELENLERİN KALDIKLARI YERLERİ BELİRLİYOR

Eken, Ekot muhabirinin sorularını yanıtlarken kendini temize çıkarmak için İsveç’te yaşayan göçmenleri değil 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye’den İsveç’e gelenleri fişlediklerini “Resmi rakamlara göre 180 kişi geldi. Ama ben 400 kişinin geldiğini biliyorum. Cami ve otellerde kaldıklarını biliyorum. Malmö, Stockholm ve Göteborg’de yaşayan 400 kişi iltica başvurusunda bulunmadı. Bunlardan bazıları gizli, üst düzeyde kişiler. Kendilerini açıklamıyor, şu anda gizlilik içinde yaşıyorlar... Biz bunları belirliyoruz” diyerek kabul etti.

POLİSLE GÖRÜŞMELER YAPIYORUM

Türk devletine yaptığı ajanlığı gizlemek için de “Biz bunları belirledik. Bu bilgileri İsveç’te yaşadığımız için İsveç polisine ilettik. Bazen polisle görüşmeler yapıyor ve bunların ülkede yasa dışı kaldıklarını anlatıyorum. Eğer Türkiye’de yaşasaydım bunları Türk makamlara bildirirdim” dedi.

Ses kaydının yayınlanması ve İsveç medyasının konuya geniş yer vermesinden sonra paniğe kapılan Eken, ses kayıtları ile ilgili birbiriyle çelişen açıklamalar yapıyor. Önce telefonda konuşan kişinin kendisi olduğunu kesin bir dille reddeden Eken, bir gün sonra da konuşma yapan kişinin kendisi olduğunu ancak İsveç Devlet Radyosu’nun ses kaydını montajlandığını ve manipüle ettiğini iddia etti.

İsveç Devlet Radyosu ise, Eken’in iddialarının asılsız olduğunu ve telefonda yapılan konuşmanın tamamının kendilerinde bulunduğunu açıkladı.

EKEN'İN KONUŞMALARININ TAMAMI YAYINLANACAK

Tüm bunların ardından İsveç UETD, Facebook hesabından konu ile ilgili bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada UETD’nin sosyal, siyasal ve kültürel çalışmalar yapan bir örgüt olduğu iddia ediliyor ve UETD Başkanı Özer Eken hakkında ortaya atılan iddiaların asılsız ve yalan olduğu öne sürülüyor.

Yapılan görüşmenin İsveç yasalarına aykırı olarak kayda aldığını, konuşmanın tamamın değil bir bölümünün yayımlanarak algı operasyonu yapıldığını belirten UETD, yasal yollara başvuracağını söylüyor ve ses kayıtlarının tamamının yayınlanmasını istiyor.

Şimdi İsveç Devlet Radyosu, Eken'in ses kayıtlarını yayınlamaya hazırlanıyor. Ses kayıtlarının yayınlanmasından sonra Eken ve UETD'nin nasıl bir açıklama yapacağı merak ediliyor.

ÇOCUKLARA ‘BABAN HANGİ PARTİYE OY VERİYOR?’ SORUSU

Bu arada İsveç Devlet Radyosu, UETD ve AKP yanlılarının muhaliflere uyguladıkları baskı ve terörü ifşa etmeyi sürdürüyor. Malmö ilinde yaşayan Harun adında bir profesör, çocuklarına ana dil öğretmenlerin “Baban hangi partiye oy veriyor? Ev adresiniz neresi?” sorularını sormalarından kaygıya kapıldıklarını için durumu okul müdürüne bildirmek zorunda kaldıklarını söylüyor.

Ekot'un söyleşi yaptığı bazı kişiler de AKP hükümetini desteklemedikleri için camilerde baskı ve tehdide maruz kaldıklarını anlatıyorlar.

REFERANDUMDA EVET OYU KULLANMALARI İÇİN BASKI YAPIYORLAR

Göteborg'da yaşayan ve adını güvenlik nedeniyle açıklamadığımız Hamdiye adında bir kadın, ANF'ye UETD yöneticilerinin Türkiye'den gönderilen bazı görevlilerle birlikte Gülen sempatizanları olarak bilinen kişilerin evine gittiklerini ve 8-9 Nisan'da İsveç'te yapılacak referandumda evet oyu vermeleri için baskı yaptıklarını anlatıyor.

Hamdiye, baskıya uğrayan kişilerin Türkiye'de akrabaları ve gayri menkulleri olduğu için kendilerine yapılan baskı ve tehditlere karşı çıkmaya korktuklarını söylüyor.

AFTONBLADET: İSVEÇ TÜRKİYE'NİN AJANLIĞINI CEZALANDIRMALI

İsveç Hükümeti ve Güvenlik Polisi'nin uzun süreden beri bildiği ancak herhangi bir girişimde bulunmadığı gerçeklerin ses kayıtlarıyla ortaya çıkmasından sonra İsveç medyasında Türkiye'nin ajanlık çalışmalarına sert eleştiriler yöneltiliyor ve İsveç Hükümeti'nden tutum alması ve Türkiye kökenli vatandaşların fişlenmesine izin verilmemesi talep ediliyor.

800 bin aşkın tirajıyla İsveç'in en fazla satan gazetesi Aftonbladet'te yayımlanan “İsveç Türkiye'nin ajanlığını cezalandırmalı” başlıklı başyazıda “Eğer radyonun edindiği bilgiler doğruysa Dışişleri Bakanlığı hemen Türk Büyükelçisini çağırmalı ve en üst düzeyde resmi bir açıklama talep etmeli. Güvenlik polisi suçluları belirlemesi ve yakalaması önemli” denildikten sonra casusluk çalışmalarına karışan büyükelçilik görevlilerinin sınır dışı edilmeleri isteniyor.

DAGENS NYHETER: ÇEK PENÇELERİNİ ERDOĞAN

İsveç'in 4 büyük gazetesi arasında yer alan Dagens Nyheter'in başyazarlarından Matilda Molander ise, “Çek pençelerini Erdoğan” başlıklı yazısında İsveç'te yaşayan insanların yabancı bir güç tarafından tehdit edilmesine izin verilmemesi gerektiğini belirttikten sonra Dışişleri Bakanı Margot Wallström'e Erdoğan rejiminin ajanlık faaliyetlerine izin vermemesini ve suçluların adalet karşısına çıkarılması için girişimde bulunmasını talep ediyor.

Tüm çağrı ve tepkilere rağmen Türkiye ile olan iyi ilişkilerini bozmak istemeyen İsveç hükümeti, Türk Büyükelçisini çağırarak olanları yüksek sesle kınamak, ajanlık çalışmaları yapanlar hakkında hukuki süreci başlatma yerine kaygılarını Türk Büyükelçilisine telefonla bildirmekle yetiniyor.

GÜVENLİK POLİSİ SUSKUN

Ajanlık çalışmaları hakkında herhangi bir soruşturma başlatıp başlatmayacakları sorusunu yönelttiğimiz İsveç Güvenlik Polisi'nin (Säpo) Basın Sekreteri Johanna Måhlen, radyoda yayımlanan bilgileri kaygı verici bulduklarını belirtmekle birlikte gizlilik nedeniyle bu konuda açıklama yapamayacaklarını söylemekle yetindi.