Bakur'daki özyönetim ilanlarını bahane ederek Kürt halkına yönelik soykırım operasyonları ve katliamları sürdüren AKP hükümetine tepki gösteren İsveçli 20 milletvekili, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'na birer mektup göndererek Kürtlere yönelik saldırıların durdurulmasını ve yeniden barış müzakerelerine dönülmesini istedi.

Geçtiğimiz hafta Amed ve Sur'da incelemeler ve temaslarda bulunduktan sonra İsveç'e geri dönen Sol Parti Milletvekili Amineh Kakabaveh, Bakur'daki saldırıların son bulması ve yeniden barış görüşmelerine başlanması için bir dizi girişimde bulundu.

SUR'DAKİ KATLİAMLARI BAŞBAKANA ANLATTI

Üyesi bulunduğu Parlamento Avrupa Birliği Komisyonu'nun toplantısında Sur'da tanıklık ettiği savaş ve katliamları gündeme getiren Kakabaveh, toplantıya katılan İsveç Başbakanı Stefan Löfven'den Kürt Halkına yönelik katliamların durdurulması için girişimde bulunmasını istedi.

Kakabaveh bir yandan görsel ve yazılı medyaya Sur'da olanları anlatırken Sur'da yeni bir katliamın engellenmesi için parlamento bünyesinde de bir imza kampanyası başlattı. 7 siyasi partiye mensup 20 milletvekilinin imzaladığı mektubu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davudoğlu'na yolladı.

Sol Parti Milletvekilleri;Amineh Kakabaveh, Daniel Sestajcic, Karin Rosjö, Emma Wallrup, Stig Henriksson, Jens Holm, Wivi-Anne Johansson, Çevre Partisi Yeşiller Milletvekilleri;Annika Lillemets, Marco Venegas, Jabar Amin, Valter Mutt, Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekilleri; Eva Lena Johansson, Lawen Redar, Roza Güçlü Hedin, Arne Hamednaca, Muhafazakar Parti Milletvekilleri; Lisbeth Sunden Andersson, Margareta Cederfelt, Merkez Partisi Milletvekili Kerstin         

Lundgren, Hıristiyan Demokrat Parti Milletvekili Desiree Pethrus, Liberal Parti Milletvekili Tina Acketoft'in imzalarının bulunduğu mektupta şu görüşlere yer veriliyor:

BARIŞCIL BİR ÇÖZÜME İHTİYAÇ VAR

“Türkiye'deki gelişmeler giderek daha kaygı verici hale geliyor. Son zamanlarda Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı illerde sivillere yönelik askeri saldırılar olduğu haberleri geliyor. Sokağa çıkma yasağı ve olağanüstü hal uygulamaları milyonca insanın günlük yaşamı. Savaş nedeniyle okullar kapatılmak zorunda kalınmıyor. Bunlardan her şeyden önce Kürt Halkı zarar görüyor ve aralarında çocukların da bulunduğu yüzlerce sivil ve suçsuz insan saldırılarda yaşamını yitirdi. Ülkenin güneydoğusunda yaşayan halka yönelik artan şiddet ve saldırılar çatışan güçlerle hükümet arasında barışçıl bir çözüme ihtiyaç olduğunu gösteriyor.”

İmzacı milletvekilleri, Türk devletine askeri saldırıları durdurması ve yeniden çatışma çıkması riskine karşı üçüncü bir tarafın gözetiminde barış müzakerelerine dönmesi çağrısında bulunuyorlar.

7 PARTİNİN MİLLETVEKİLLERİNİN İMZALARI VAR

Mektup ilk kez parlamentoda sağ ve sol yelpazede yer alan 7 siyasi parti milletvekillerinin birlikte Türk devletine tutum alması açısından özel bir önem taşıyor. İmzacı milletvekilleri arasında Hıristiyan Demokrat Parti, Merkez Partisi ve Çevre Partisi Yeşiller'in Dış Politika Sözcülerinin de yer alması mektubun önemini daha da artırıyor.

İNSAN HAKLARINDAN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNDEN ASLA TAVİZ VERMEYECEĞİZ

İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström'ün geçtiğimiz hafta İsveç Parlamentosu'nda Türk devletinin Kürtlere yönelik operasyonları ve insan hakları ihlallerini eleştirmesinin ardından dün de İçişleri Bakanı Anders Ygeman, dün İsveç Televizyonun Agenda programında Türkiye'nin AB üyesi olabilmesi için öncelikle AB'nin temel kriterlerini yerine getirmesi gerektiğini söyledi.

Sığınmacı krizinden dolayı Türkiye'nin AB üyeliği müzakerelerinin hızlandırılmasını hesapladığını nasıl karşıladığı sorusunu Ygeman, Türkiye'nin günümüzde AB üyeliği için gerekli kriterleri taşımadığını söyleyerek yanıtladı.