İsveçli siyasetçiler: HDP'ye saldırı demokrasiye saldırıdır

İsveç Sol Parti Genel Başkanı Sjöstedt, HDP'ye dönük tasfiye girişimine tepki göstererek, dayanışma çağrısında bulundu. Sol Parti Milletvekili Fornarve ile Çevre Partisi Yeşiller Milletvekili Amin de Kürdistan'daki soykırım saldırılarını lanetledi.

 Tasfiye edilmek istenen HDP ile dayanışmak amacıyla bu hafta Türkiye'de HDP'nin grup toplantısına katılan ve HDP'li yöneticilerle görüşen İsveç Sol Parti Lideri Jonas Sjöstedt, ANF'ye açıklamada bulundu.
Sjöstedt, HDP'ye yönelik saldırıları demokrasiye yönelik ciddi bir saldırı olarak gördüğünü ve Avrupa solunun HDP ile dayanışmayı yükseltmesi gerektiğini söyledi.
İsveç Sol Parti'nin HDP'ye olan desteğini iletmek amacıyla Türkiye'ye gittiğini söyleyen Sjöstedt, “Erdoğan rejimi, HDP milletvekillerinin 50'sini yargı karşısına çıkarmak istiyor. Bu şekilde demokratik muhalefeti, Kürtler ve diğer azınlık halkların temsilcisini susturmak istiyor. Bu demokrasiye yönelik çok ciddi bir saldırıdır” dedi.
İsveç Sol Parti ve Avrupa solunun HDP'ye yönelik saldırıya karşı her türlü dayanışmayı göstermesi gerektiğini söyleyen Sjöstedt, somut olarak ne yapmayı düşündükleri yönündeki sorumuza ise şöyle yanıtladı: "Bu konuyu partimizin milletvekili  Lotta Fornarve parlamentonun gündemine getirdi. Dışişleri Bakanı Margot Wallström dokunulmazlıkların kaldırılma girişimine karşı tavır alacaklarını söyledi. Konuyu parlamentoda tartışacağız."

'ERDOĞAN KENDİNE GELMELİ!'

Sjöstedt, "Erdoğan kendine gelmeli! Şu anda tüm dünyanın gözleri Türkiye'de. Eğer dokunulmazlıkları kaldırırlarsa kendilerini demokratik ülkelerden diskalifiye ederler. Erdoğan muhalefeti susturarak aynı zamanda Avrupa Birliği'ne Türkiye'nin üye olamayacağını bilmeli" diye konuştu.
Sol Parti Milletvekili Lotta Fornarve ile Çevre Partisi Yeşiller Milletvekili Jabar Amin de, soykırımcı saldırıları, insan hakları ihlallerini ve tasfiye girişimini parlamentodaki oturumda gündeme getirdi.
Türkiye'nin son dönemlerde geriye doğru birçok adım attığını söyleyen Fornarve, “Bundan Kürt halkı çok zarar görüyor. Yüzlerce sivil öldürüldü. Şehirler yıkıldı. Gazeteciler ve aktivistler cezaevlerine atılıyor. Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için ilk karar alındı. Amaç çok açık; ilk aşamada HDP'yi, demokratik muhalefeti susturmak” şeklinde konuştu.

'DIŞ DÜNYA HEMEN PROTESTO ETMELİ'

Fornarve, önerinin parlamentodan geçmesi durumunda 59 HDP milletvekilinden 50'sinin cezaevine girebileceğine dikkati çekti.
Fornarve, Türk Parlamentosu'nda kesin oylamanın bugün yapılacağını hatırlattıktan sonra, “Dış dünyanın burada ve şimdi protesto etmesi ve harekete geçmesi oldukça önemli” dedi ve Dışişleri Bakanı'na ne yapmayı düşündüğü sordu.

BAKAN WALLSTRÖM: KAYGI VERİCİ

İsveç'in Avrupa Birliği üyelik süreci ve mevcut ilişkilerini Türkiye'deki herkesin haklarını güçlendirmek için kullandıklarını söyleyen Bakan Wallström, Türk Parlamentosu'nun sadece bazı milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırmak istemesini son derece kaygı verici bulduğunu belirtti.
Wallström, "Biz, geriye doğru atılan her adım ve bu türden ihlallere dikkat çekiyoruz. Avrupa Birliği'nin bu konuda yaptığı açıklamayı destekliyoruz. Konuyu Avrupa Konseyi ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın gündemine getiriyoruz. Bu konuyu yapacağımız ikili görüşmelerde de Türkiye'ye karşı gündeme getireceğiz" dedi.

İSVEÇ, ERDOĞAN TERÖRÜNÜ KINAMAYA HAZIR MI?

Elindeki Sur, Cizre ve yakılıp yıkılan Kürdistan'ın diğer yerleşim birimlerinin fotoğraflarını göstererek konuşmasına başlayan Çevre Partisi Yeşiller Milletvekili Jabar Amin, son 10 aydır birçok Kürt ilinin ateş altında olduğunu söyledi. 
“Bir meslektaşım bana bu fotoğrafın 1975 yılının Beyrut'u mu olduğu sorusunu yöneltti. Bu fotoğraf Cizre'den. Şehirler böyle görünüyor” diyen Amin, Wallström'e Erdoğan rejiminin sorumlu olduğu devlet terörünü kınamaya hazır olup olmadığı sorusunu yöneltti. 
Wallström, fotoğrafların 'korkunç şeylerin gerçekleştiğini gösterdiğini' ve şimdi her şeyden önde Avrupa Birliği'ne görev düştüğünü ifade etti. 
Türkiye ile yapılan görüşmelerin birkaç alanda olduğunu belirten Wallström, bunları ilticacı akımına karşı yapılan görüşmeler, Avrupa Birliği'ne yakınlaşma ile normal diplomatik ve siyasi ilişkiler olarak sıraladı.

'BARIŞ GÖRÜŞMELERİNE DÖNÜLMELİ'

Türk devleti ve PKK'ye barış ve yeniden görüşmelere dönmeleri çağrısında bulunan Wallström, “Biz, tıpkı Amin ve diğerleri gibi Kürtlerin durumu söz konusu olduğunda şu anda olanlardan aynı şekilde kaygılıyız” ifadelerini kullandı.
Wallström'ün konuşmasından sonra yeniden söz alan Amin, Kürdistan'da yaşanılanların kaygı verici olduğunu söylemenin yeterli olmadığını belirtti ve Dışişleri Bakanı'na daha önce yönelttiği Erdoğan'ın devlet terörizmini kınayıp kınamayacağı sorusunu yineledi.
Sivillere yönelik her türlü saldırıyı kınadıklarını söyleyen Wallström, "Son dönemlerde Kürtlerin zarar görmelerini elbette kınıyoruz. Bunu AB bünyesinde, Birleşmiş Millerler bünyesinde ve Türkiye ile yaptığımız karşılıklı görüşmelerde gündeme getiriyoruz” dedi.
HDP'ye dönük tasfiye girişimi ve Kuzey Kürdistan'daki soykırımcı saldırıların tartışılmasına parlamentonun bugünkü oturumunda da devam edilecek. 
 

...