JINHA, DİHA, Evrensel Kültür ve Tiroj’dan ortak açıklama

OHAL ile birlikte yayınlanan KHK’ler ile kapatılan JINHA, DİHA, Evrensel Kültür ve Tiroj çalışanları ortak basın açıklaması düzenleyerek, tüm baskılara rağmen yayın hayatlarına devam edecekleri mesajını verdi.

OHAL'in ardından yayınlanan KHK'ler ile JINHA, DİHA, Evrensel Kültür ve Tiroj kapatılmasına tepki gösteren basın emekçileri bir araya gelerek ortak basın açıklaması düzenledi. İHD İstanbul Şubesi’nde gerçekleşen basın açıklamasına HDP İstanbul İl Eş Başkanı Aysel Güzel, HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, ETHA çalışanları, Yeryüzü Kadınları, MKM çalışanları, ÖHD avukatları, Kızıl Bayrak ve birçok isim destek amaçlı katıldı. “Her kadın bir JINHA Muhabiridir”, “DİHA JINHA susmadı, susmayacak”, “Biz kadınlar; ‘Erkekler ne der, ne hüküm verir’ demeden yazmaya devam edeceğiz”, “Katledilen kadınların sesi olmaya devam edeceğiz” pankartlarının açıldığı açıklamanın moderatörlüğünü ETHA’dan Arzu Demir üstlendi. Arzu, “Hakikat susmayacak. Ben gerilla gazeteciliği adını verdiğim mekansız gazeteciliği düşünüyorum” dedi.

‘GERÇEKLER KARANLIKTA KALMAZ’

Basın metnini ise JINHA muhabirlerinden Rojda Oğuz okudu. Darbe girişimi ardından yoğunlaşan baskıların ilk hedefinde Kürt siyasetçilerinin ve Kürt basının olmasının Türkiye siyasi tarihinde edinilen deneyimler sonucunda beklenmeyen bir sonuç olmadığına değinen Rojda, “Kürdistan’da katliamların tekerrür ettiği bir süreçle yeniden karşı kaşıyayız. AKP, OHAL ve Kanun Hükümünde Kararnamelerle boy gösterisi yaparak kapattığı ajans, kanal, radyo ve gazetelerle muhalif basını susturmayı amaçlıyor. Kadınların, ötekileştirilenlerin, halkların, gençlerin, çocukların, savaş mağdurlarının, Cumartesi Anneleri’nin, Ankara, Suruç, Gezi, Amed katliamlarında hayatını kaybedenlerin, Cerattepe’de doğayı savunanların sesi olan başta JINHA olmak üzere, DİHA, Özgür Gündem, Hayatın Sesi ve muhalif basını gerçekleri yazdığı için susturmaya çalışıyorlar ama gerçekler hiçbir zaman karanlıkta kalmaz” diye konuştu.

‘HAKİKATLARI YAZMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

“AKP saldırılarla verdiği mesajda ‘Szi öldürdüm, katlettim, şimdi de bunu duyurmanızı engelliyorum’ demek istiyor” diyen Rojda, başta kadınların sesi olan JINHA, DİHA ve diğer kanal ve kuruluşlar olarak tarih boyunca yılmadıklarını, yılmayacaklarını bir kez daha duyurmak istediklerini kaydetti. Kapatılan Özgür Gündem gazetesine yapılan polis devlet terörünü unutmadıklarını hatırlatan Rojda, “Bugün Dicle Haber Ajansı, Jin Haber Ajansı, Azadiya Welat Gazetesi, Tîroj Dergisi, Evrensel Kültür Dergisi, Özgürlük Dünyası Dergisi ve Kürdistan ve Türkiye’de yayın yapan birçok basın kurumunu kapatarak yeni bir terörizmle Kürt ve muhalif basına yüzünü göstermeye devam ediyor. Bu Sabah da Cumhuriyet Gazetesi’ne baskınla yöneticilerinin ve yazarlarının gözaltına alındığını öğrendik. Dağıtımcısından, muhabirine yıllardır baskı ve inkarcı politikalarla mücadele eden muhalif basın çalışanları olarak AKP hükümetinin inkarcı politikalarını ilk günden beri yansıttık. Hakikatleri yazmaya ve halka ulaştırma devam edeceğiz” şeklinde vurguladı.

‘JINHA, KADIN MÜCADELESİNİN SESİ OLMAYA DEVAM EDECEK’

8 Mart Kadınlar Günü’nde kuruluşunu ilan eden JINHA’nın, kadınların ve kadın mücadelesinin sesi olmaya devam edeceğini belirten Rojda, “Kadın düşmanı, kadınları yok sayan AKP devletinin karar verdiği hükümlere boyun eğmiyoruz. ‘Erkekler ne hüküm verir’ diye düşünmeden kadınların sesi olarak yazamaya devam edeceğiz. 2002’den beri yayın yapan hala 9 muhabiri tutuklu bulunan DİHA gerçekleri yazmaya devam edeceğini ilk günden bugüne kadar dile getirdi. Bu kapatma ve baskılar ilk değildir. DİHA, Evrensel Kültür ve Tiroj Dergisi de başta olmak üzere özgür basın çalışanları olarak, okuyucularımıza haber alma haklarına sahip çıkma ve dayanışmayı büyütme çağrısı yapıyoruz. AKP devletine de mesajımız şudur: Buradayız, gitmeyeceğiz. Haber yapmaya devam edeceğiz” dedi.

‘GERÇEKLERİ HALKIMIZA ULAŞTIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

Basın açıklamasının ardından ilk olarak söz alan DİHA İstanbul Büro Şefi Zuhal Atlan, DİHA’nın tutuklu 9 muhabirinin olduğunu dile getirerek, internet sayfasının 48 kez kapatıldığını aktardı. 90’lı yıllarda gazete kapatmalarıyla büyüdüklerini dile getiren Zuhal, “Buna rağmen arkadaşlarımız kelle koltukta çalışarak taviz vermeden gerçekleri halka ulaştırmayı başardı. Belki DİHA olmayacak ama başka bir isimle yolumuza devam edeceğiz. Arkamızda basın şehitleri var. Söz veriyoruz ne olursa olsun geçekleri karanlıkta bırakmayarak halkımıza ulaştırmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

‘BU SON DEĞİL BAŞLANGIÇTIR’

“Bu ülkenin son 35 yılına baktığınızda çok büyük acılar yaşandı” diyen JINHA İstanbul Editörü Mekiye Gönenç de, 90’lı yıllarda basında çalışmaya başladıkları sırada baskıları yazdıklarını belirterek, “Bugün Türkiye de hiçbir şeyin değişmediğinin görüyoruz. Aynı baskılarla karşı karşıyayız. Dün nasıl gerçekler yansıtıldı ise bugün de aynı şeklide yansıtılacak. Biz kadınların yaşadıklarını yansıtmak için 100’ü aşan muhabir sayısıyla JINHA olarak; Nusaybin’de, Cizre’deydik. Aynı şeklide Batıda, Rojava’daydık. Mekanlarımız kapanmış, mühürlenmiş olabilir ama bu bizim için bir son değil başlangıçtır” şeklinde ifade etti. Kadın dayanışmasının kendilerini mutlu ettiğini vurgulayan Gönenç, “JINHA kadınların sesidir. Umudumuz çok yüksek yaşanan baskılar geri adım atmamamızı sağlıyor. Susmadık, susmayacağız yolumuza mücadele ederek devam edeceğiz” şeklinde altını çizdi.

‘KHK İLE KAPATILAN İLK KÜLTÜR SANAT DERGİSİYİZ’

Polis ve maliye müfettişleri ile Evrensel Kültür Dergisi’nin mühürlendiğini aktaran Evrensel Kültür Dergisi Editörü Hakki Zariç, “25 yıldır sosyalist kültür ve edebiyat alanında yayın yapan bir dergiyiz. 300’üncü sayımızı çıkarıyorduk. KHK ile kapatılan ilk kültür sanat dergisiyiz. Bu bizim için onurdur. Biz rahatsız etmek için varız. Kültür sanat militanları olarak çalışıyoruz. Evrensel Kültür’ün dünyada bir benzeri daha yok ve örgütlü bir hareketin dergisiyiz. Derginin, emeğin çırağı olmaya devam edeceğiz. Birlikte mücadele ederek daha güçlü geleceğiz. Bir dergi olarak daha güçlü muhalefet yürüteceğiz” dedi.
‘Onlar zulüm etmeyi biliyorsa, biz de direnmeyi biliyoruz’
“Cumhuriyet gazetesindeydik. Pek çok yoldaşımız yeniden tutuklandı” diyen HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, dayanışma göstermek için burada olduklarını dile getirdi. İktidarın derin suçlar işlediğini ve bu suçların gösterilmemesi için basın kaynaklarını kurutma derdinde olduğunun altını çizen Palyan, “Onlar bu zulüm yapmayı biliyorsa bizler ve basın direnmeyi çok iyi biliyoruz. 12 Eylül’e, 90’lara direndiler, 2106’ya da direnecekler. Biz kazanacağız. Bütün halklar hep birlikte kuvvetli bir duruş sergileyerek, bu cesareti büyüterek faşizan dalgayı kıracağız” şeklinde vurguladı.

‘YAYINCILIĞA DEVAM EDECEĞİZ’

2013 Newroz’unda yayın hayatına başlayan Tiroj Dergisi adına söz alan Bülent Ulus da, “Bir önceki sayımızda darbe ve Kürtler açısından yerini tartışıyorduk. Kürtlerin milli iradesi nerede duruyor? Matbaada çıkmayan sayımızda Kolombiya’daki barış sürecinin neden burada mümkün olmadığını tartışıyorduk. Bunları yansıtıyorduk. Bize dayatılan bir teklik var. KHK’lar ile siyasi iradelerine bağlı olarak hukuk olmadan bu kararı veriyorlar. Yayıncılığa devam etmek gibi bir gayretimiz var. Daha da büyüteceğimizi düşünüyoruz” dedi.

‘DİRENİŞ GELENEĞİNİ SÜRDÜRECEK KUŞAKLARA BAŞARILAR’

“Sansür ve sürgün kararnamelerini yaşamış bir basınız” diyen yazar Mukaddes Çelik Erdoğdu, o dönemlerde yapmış oldukları mücadeleyi anlattı. Devletin resmi ideolojisini bozan Kürt ve Kürdistan kelimelerini kullanmış olduklarını aktaran Mukaddes, “Aynı şeyleri yeni kuşaklarla yaşamaya devam ediyoruz. Önemli bir direniş geleneği miras olarak kaldı. Bu direniş geleneğini sürdürecek kuşaklara başarılar diliyorum” diye konuştu.

‘HEPİMİZ JINHA MUHABİRİ OLACAĞIZ’

Gönüllü JINHA muhabiri olduğunu dile getiren Filmmor Kooperatifi Kurucusu Melek Özman, “Kız kardeşliğimizin gerçek olduğunu söyleyebilirim, JINHA bambaşka bir emek bizim için. Filmmor’un her şeyi JINHA’nındır. Biz onu kapatmayacağız. Her yer JINHA ofisi olacak, hepimiz JINHA muhabiri olacağız. Her birimiz bu medyanın ayakta kalabilmesi için yanına olalım” şeklinde konuştu.

‘DİRENE DİRENE KAZANACAĞIZ’

“Burada gördük ki büyük bir irade var” diyen HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Aysel Güzel de, bu iradenin sesleri, solukları olacağını kaydetti. JINHA’nın kadın dayanışmasını güçlendiren bir yayın organı olduğunu ifade eden Aysel, “Hepimizin hayatında önemli bir yeri vardı. JINHA ve bütün basının sesinin susturulamayacağına olan inancımızla diyorum ki ‘direne direne kazancağız” dedi.

‘GÖNÜLLÜ MUHABİRLER OLMA GİBİ SORUMLULUĞUMUZ VAR’

Her baskıcı müdahalenin aynı zamanda yeni bir hamle yapma fırsatı açtığını hatırlatan Ayşe Berktay, “Haber alma ve hakikati öğrenme hakkımızı elimizden almaya çalışan bu baskı karşısında bir şekilde tepki veriyoruz. Özellikle kadınlar açısından çok umutluyum. Gönüllü muhabirler haline gelmek gibi bir sorumluluğumuz var. Bu aynı zamanda toplumsallaşma imkanıdır. Bizi alt edemezler” şeklinde ifade etti.

‘JINHA’NIN KALEMİNİ YERE DÜŞÜRMEYECEĞİZ’

Son konuşmayı Yeryüzü Kadınları adına gerçekleştiren Burçak Görel, “Topyekun zor zamanlardan geçiyoruz. Şiddet ve savaş ortamında en fazla kadınlar etkileniyor. Saldırı karşısında JINHA susmayacak. Bundan sonra hepimiz JINHA muhabirleriyiz. Mekanlarımız JINHA’nın haber noktasıdır. Dünyanın ilk kadın haber ajansı JINHA bizi asla yalnız bırakmamıştır, bizler de JINHA’nın kalemini yere düşürmeyeceğiz” dedi.