Kadın dengbej Dilbere Wekîla

Kadın dengbej Dilbere Wekîla

Kürtlerin sözlü edebiyatında önemli bir yeri olan dengbêjlik, özellikle Serhat bölgesinde ve Kafkasya Kürtleri arasında gelişkin. Tüm Kürdistan’da ve Kürdistan dışında çok sayıda dengbej bulunuyor, ancak dengbejler arasında kadınların da var olması ayrıca dikkat çeken bir konu.

Bir çok dengbej ve müzisyenin çıktıðı Kafkas ülkelerinde son yıllarda, özellikle de Sovyetlerin yıkılışıyla birlikte yaşamın başaşaðıya gidişi; Kürt dengbejliði üzerine büyük bir olumsuz etki yarattı. Bu olumsuz etki, en çok da kadın dengbejler üzerinde etkisini gösterdi. Bu altüst oluştan sonra Kafkasya’da şimdi ancak birkaç kadın dengbej kaldı. Ancak bu dengbejler de sanat çalışmalarında çok aktif çalışmıyorlar. Bunlardan biri de, Dilbera Wekîle.

14 YAŞINDA ERÝVAN RADYOSUNDA

Ataları Van’dan göç eden Wekîle, Ermenistan’da Aboviyan alanının Deve Xerabe köyünde 14 Ekim 1957 yılında dünyaya gözlerini açtı. ANF’ye konuşan Wekîle, dengbejliðe merakının nasıl başladıðını şöyle anlattı:

“Köyümüzde Kürt sanatının güzel bir atmosferi vardı, herkes klam dinlemeyi, halay çekmeyi seviyordu ve bazıları da klam söylerdi. Köyümüzün bir dengbejlik köyü olduðunu söyleyebilirim. Ben altı yaşındayken, dayım Timure Fete büyük bir dengbejdi, ben de her zaman O’nu dinlerdim. Klam söylemeye olan sevgim, böyle başladı. Kürdistan dengbejleri arasında en çok da, Ozan Şemdini seviyorum. 1968’de köyümüz daðıtıldı ve ailemiz de başka bir köye (Cirabîr) taşındı. Yeni köyümüzde, artık kendim klam söylemek istedim. O zamanlar henüz nenem yaşamını yitirmemişti, ismi Çîla Huto’ydu. Ninemin çok güzel bir sesi vardı, o da çok güzel klamlar söylerdi. Ben de dengbejliði ondan öðrendim. 14 yaşımda Erivan radyosunda klam söylemeye başladım. Teyzemin oðlu ve kızkardeşimle radyoda birçok klam söyledim.”

KÜRDÝSTAN GRUBU

Wekîle, il başlarda bir ismi olmasa da grup disiplininde çalışmalarına ederk. 1977 yılında ise bölgenin ünlü müzisyenlerinden Xelîle Ebdullah, içerisinde Wekîle ve ailesinden bireylerin de bulunduðu Kürdistan Grubu’nu kurar. Kürdistan Grubu’nun sadece klam deðil, aynı zamanda folklor grubu olduðunu söyleyen Wekîle, şöyle devam ediyor:

“Grupta eşim Hesenê Îsrafîl, kardeşim Kinyase Wekîl, Mecîdê Xulamî, amcamın oðlu Hemîde Kinyas, Teyforê Mecîd, Ehmedê Îsrafîl, her iki kızkardeşim Şemam ile Temam, kardeşim, amca oðlum, dayımın kızları Felek ile Xanim, Gülîstana Mecîd yer alıyordu. Babam Wekîl, grubumuza folklor oyunları ve dans öðretiyordu. O zamanlar Aboviyan alanında ilk Kürt grubuyduk. O süreçte Aboviyan alanında kültür-sanat festivali düzenlendi. Tüm Ermeni gruplarının yanısıra Kürtlerden oluşan grubumuz “Kürdistan” da bu festivale katıldı. Festivalde grubumuz herkesin ilgisini üzerine çekmeyi başardı ve birinci olduk. 1978 yılında, Newroz kutlamaları için; Prof. Qanade Kurdo’nun organizasyonuyla Leningrada gittik. O kutlamada da aynı şekilde, grubumuz en önde gelen gruplardan oldu. Ayrıca Erivan radyosunda sayısız klam söyledi grubumuz.”

Ancak Kürdistan Grubu, 1980’li yılların başlangıcında kadın üyelerin evlenmesi ve başka yerlere göç etmesi nedeniyle daðılır. Gruptaki erkeklerin de, birçoðu Ermenistan dışına çıkmış, bazı üyeleri de yaşamını yitirmiş. Sohbetimizde bu bölümü derin bir nefes çekip hüzünlenerek anlatan Wekil’e, “Ondan sonra da zaten, Kürtlerin durumu kötüye gitti, özellikle de Müslüman Kürtlerin. Onbinlercesi Orta Asya’ya göç etti, birçoðu da Azerbaycan’a ve Rusya’ya kaçtı. O eski dönemler kalmadı. Ermenistan’da ancak birkaç aile kaldı. Böylesi bir durumda ne dengbejlik, ne sanat, ne de folklor kalır” dedi.

PKK GELDÝ, DURUM DÜZELDÝ

Grup daðıldıktan sonra başka ülkelere göç etmeyen Wekîle, birkaç yıl boyunca dengbejlik ve folklor çalışmalarıyla imkansızlıklar nedeniyle ilgilenememiş. Ta ki, Kürt özgürlük hareketi, Kafkas ülkelerine de ulaştıktan sonra. Bu gelişmeyle birlikte yavaş yavaş durumların düzelmeye başladıðını ifade eden Wekîle, ikinci grubu nasıl kurduklarını da şöyle anlatıyor:

“O dönemlerde yeniden kendimizi toparlamayı ve yeniden örgütlemeyi istedik. Şüphesiz bu defa da, durumlar ve imkanlar çok farklı idi; eski üyelerden kimse kalmamıştı, birçoðu bu çalışmayı bırakmıştı. 1993’te Ozan Şemdin Ermenistan’a geldiðinde, onun yardımlarıyla da birlikte yeni grup kurduk. Bu grup da, aile fertlerimizden oluşuyordu. Aynı şekilde ben ve eşim, her iki kızım, dayımın çocukları ve bazı bayanlar daha. Grubumuzun adı “Koma Rewşen”di. Bu hem folklor, hem de dengbejlik grubuydu. Fakat artık klasik klamlardan ziyade, ulusal şarkılar söylüyor ve şenliklerde sahneye çıkıyorduk. Ermenistan’da nerede, ne zaman ulusal günlerimiz olsa, hemen provalarımızı yapıp kutlamalara katılıyorduk. Sovyetlerin yıkılışından sonra, bu da Ermenistan’ın en önde gelen gruplarındandı. Bu grubumuz da yaklaşık beş yıl sürdü, ondan sonra bu grubumuz da daðıldı. Nedenleri yine evlenme, göç ve ekonomik zorluklardı.”

ÜÇÜNCÜ GRUP, KOMA BERÇEM

Ýkinci grubun da daðılmasından sonra dengbejliðe devam eden Wekîle, bu kez sadece kızı Tamile ve onun amcasının kızı Gozel’le birlikte kutlamalara katılmış. Wekîle, “Ama artık sadece, ulusal günlerde klamlarımızı sunuyorduk. Daha sonra, üç kişiyle bir grubun olamayacaðı sonucuna vardım. Bundan da yola çıkarak, Mala Kurda’nın da yardımıyla 2000 yılında yeni bir grup oluşturdum, “Koma Berçem”.Bu hem folklor, hem de şarkı olarak genç kızlardan oluşan bir grup” dedi.

“TÜM KADINLAR KENDÝNÝ GELÝŞTÝRMELÝDÝR”

Koma Berçem, Aboviyan ve çevresinden 12 genç kızın katılımıyla oluşturulmuş. Grup, hem folklor oynuyor, hem de şarkı söylüyor. Wekîle, grubun eðitim işleriyle ilgileniyor. Neden grubun üyelerinin sadece bayanlardan oluştuðunu ise şöyle ifade ediyor; “Daha fazla genç kızları geliştirmek istedik. Çünkü Başkan Apo, en fazla bayanlara deðer veriyor, en fazla kadınların gelişmesini istiyor. Bu yüzden de, kadınları geliştirip, bilinçlendirmiş. Tüm kadınlar da, kendilerini geliştirmek zorunda ve Başkana layık olmada borçludurlar. Bu grubun yoluyla da, herkese ve her kesime Kürt kadınlarının çok geliştiklerini ispatlamak istiyoruz.”

Ýlk ve en çok bilinen klamları “Nînim Nînim”, “Axa hatin”, “Eyşanê” olan Wekîle, “Holê”, “Fatimê”, “Her çemoo”, “Hecê”, “Bêrivan”, “Têriya Mamo”, “Sûne”, “Kezîzerê”, “Xesiyê” gibi onlarca klama imza atmış. Ancak ne yazık ki o dönemlerde kayıt imkanları olmadıðı için bütün bu klamlar Erivan radyosunun arşivinde kalmış. Wekîle ayrıca 1993 yılından bu yana, Öcalan, Kürdistan, şehitler, ülke özgürlüðü ve sevgisi temalı onlarca şiir de yazmış.

XESÎYE

Radyoda söylediði klamlardan en çok “Xesîye’nin (kaynana) herkesin ilgisini çektiðini gülerek ifade eden Wekîle, şarkının içeriðini ve şarkıyla ilgili anılarını anlatıyor:

“Ýçeriði, gelin ve kaynana arasındaki ilişki üzerinedir. Diðer yandan da, bu şarkı radyoda çıktıðı zaman, gelinlerin hoşuna giderken, kaynanalar da çok sinirleniyordu bu şarkıya. Bir defasında kardeşimle bu Erivan radyosuna bu şarkıyı kaydetmek için giderken; rejsörlük yapanlardan biri Ermeniydi. Şarkımızı söyledik, O da kaydettikten sonra, söylediðim şarkımın ne üzerine olduðunu sordu. Ben de içeriðini söyleyip, tercüme ettikten sonra; “vallahi artık tanrı seni kötü bir kaynananın eline bırakmasın, eðer şimdiden kaynanalarla aran kötü olursa evlenemez ve babanın evinde kalırsın” demişti.

Kadının zihninde ve yüreðinde dengbejlik ve sanatın var olduðunu vurgulayan Wekîle, “Kadınların nazik yüreðindeki o acı ve elem, erkeklerinkinden daha çoktur” diyor. Tüm kadınların doðal dengbej olduðunu dile getiren Wekîle, “Kürt kadını ne zaman ve nerede imkan bulmuşsa, büyük gelişmeler yaratmıştır. Fakat ne yazık ki, Kürt toplumunun feodal yapısı, Kürt kadının gelişmesinde engel olmuştur, özellikle de dengbejlik konusunda” diyor.

Geçtiðimiz yıl, arkadaşlarıyla birlikte Barış Anaları Komitesi’ni oluşturduklarını da belirten Wekîle, Kürt dengbejlerin, ozanların ve aydınların en çok da yurtseverlik görevlerini yerine getirmeleri gerektiðini vurguluyor. Wekîle, “Fakat birçok defa, bunlar ozanlık adı altında, yurtseverlik işlerini yapmıyor ve gevşek yaklaşıyorlar. Böylesi zamanlarda en önemli olan yurtseverlik çalışmalarıdır. Bana göre böylesi dönemlerde yurtseverlik görevini yerine getirmek, sanat ve dengbejlik görevini yerine getirmekten daha önemlidir” diye konuşuyor.

“EN BÜYÜK UMUDUM”

Kafkasya Kürt dengbejliðinin geleceðine ilişkin görüşlerini de dile getiren Wekile, şunları kaydetti: “Koma Berçem’deki genç kızlarda, yaptıkları çalışmalar da göz önüne alınırsa, iyi bir gelecek görüyorum. Fakat aynı zamanda, Ermenistan’da da iyi bir gelişme yaratabileceklerine inanmıyorum. Ermenitan’ın koşulları ve imkanları gelişmeye elverişli deðil. Sonsuz bir sürgün yaşıyoruz. Ne olursa, olsun başka kimselerin topraklarında gelişmek, zor bir şeydir. Bu kızların gelişimleri de, ancak kendi ülkelerinde olabilir. En büyük umudum, bir gün özgürce ülkemize dönmektir. O zaman önderliðimiz de özgürleşir, zaten önderliðimizin özgürlüðü, Kürdistan’ın özgürleşmesidir.”