Kadınlar deðil başbakan cinayet işliyor

Kadınlar deðil başbakan cinayet işliyor

Başbakan Tayyip Erdoðan'ın "Kürtaj cinayettir. Uludere neyse kürtaj da odur“ çıkışıyla başlayan ve devlet yetkililerinin artarda yaptıðı açıklamalar yasa hazırlıðına dönüşürken kadınların öfkesi artıyor. Kürtajın Roboski ile karşılaştırılamayacaðını vurgulayan kadınlar AKP Hükümeti’nin kadın bedeni üzerinden yürüttüðü politikalara son vermesini istiyor. Saðlık Bakanı Recep Akdað’ın, “Tecavüz sonrası olan çocukları doðursunlar devlet bakar” sözlerini sert bir dille eleştiren kadınlar, bunun tecavüzü destekleyerek, meşrulaştırma anlamına geldiðini vurguladı.

Kadınlar, AKP Hükümeti’nin kadın bedeni üzerinde yürütmek istediði kirli politikaları ve kürtaj yasaðı dayatmalarını ANF’ye deðerlendirdi.

KÜRTAJI TARTIŞTIRMAYIZ

Başbakan Erdoðan’ın kürtaj açıklamalarına tepki gösteren Hande Kaya ise, kürtajın tartışılamaz bir konu olduðuna ve başbakanın bu açıklamalarıyla Roboski katliamının unutturmaya çalıştıðına dikkat çekti. “Kürtaj, devletin konusu deðil” diyen Kaya, kürtajın sadece kadını ilgilendiren bir konu olduðunun ve bu konuda bir başkasının söz söyleme hakkının olmadıðının altını çizdi.

Bakan Akdað’ın ise yaptıðı açıklamalarla tecavüzü onayladıðını söyleyen Kaya, “Bu zihniyet bizi yönetemez” dedi.

Başbakan Erdoðan’ın, “Üç çocuk-beş çocuk doðurun” sözlerini de eleştiren Kaya, AKP Hükümeti’nin kadın bedeni üzerinden kirli politikalar yürütmeyi bir kenara bırakarak, Roboski katliamının sorumlularını ortaya çıkarması gerektiðini vurguladı. Kaya, sözlerini şöyle tamamladı: “Başbakan yaptıðı açıklamalarla kadınları cinayetle suçluyor. Ancak bizzat kendi cinayet işliyor, cinayetlere onay veriyor.”

KADIN NE HÝSSEDÝYOR DÜŞÜNÜYORLAR MI?

Yüksel Altuð, kürtajın yasaklanmasını istemediðini ifade ederek şöyle konuştu: “Benim beş çocuðum var. Yine hamile kalsam, bakamam mecburen aldıracaðım. Ne yapabilirim? Ýşimiz gücümüz yok, bakamayacaðımız çocuðu niye doðuralım? Mesela ben geçen yıl hamile kaldım ama düşük yaptım. Bebeðimi düşürmeseydim de kürtaj yaptırırdım. Çünkü bakamam. Açlıktan ölsün mü?”

Altuð, Bakan Akdað’ın açıklamalarının ise, tecavüzü meşrulaştırmaya yönelik olduðuna işaret etti ve “Kadın ne hissediyor onu hiç düşünüyorlar mı?” diye sordu.

KÜRTAJ CÝNAYETLE BAÐDAŞTIRALAMAZ

“Kürtaj, bizim hür irademizdir. Ýster doðururuz ister kürtaj yaptırırız. Kime ne!” diyen Serpil Cömertoðlu, kadın doðurmak istemediði çocuðu kürtajla aldırmasının çok doðal bir hak olduðunu ve cinayetle baðdaştırılamayacaðını ifade etti.

Türkan Güzelkaya, “Uludere’de 34 kişiyi öldürüyorlar sonra da kürtaja cinayet diyorlar. Bunlar iyice şaşırmışlar. Ben istemediðim, bakamayacaðım çocuðu nasıl doðurayım?” diyerek kürtaj açıklamalarına tepkisini dile getirdi.

BAŞBAKAN, ÖNCE DESTEKLEDÝÐÝN KATLÝAMLARIN HESABINI VER!

Ýsmini vermek istemeyen bir başka kadın ise, Başbakan Tayyip Erdoðan’ın “Üç çocuk, beş çocuk doðurun” sözlerine ve kürtaj yasaðına hitaben, “Bu ülkede açlıktan, yoksulluktan ölen çocukları görmezden geliyorlar. Uludere’de katlettikleri masum çocukları görmezden geliyorlar. Bunun hesabı verilmediði gibi Roboski katliamı, kürtajla karşılaştırılıp suni gündem yaratılarak katliam unutturulmak isteniyor” dedi.

Günde en az beş kadının öldürüldüðüne dikkat çekti ve Başbakana, ”Kadınlar, kendi bedenleri üzerinde kendileri söz sahibidir. Kadın bedeni üzerinde kirli politikalar yürütmeyi bırak. Sorumlusu olduðun katliamlarla, kadınların en doðal hakkı olan kürtaj hakkını karşılaştırma. Kadınları, kürtaj hakkını kullanıyor diye suçlama, sen önce kadın cinayetlerinin, tecavüzlerinin, şiddetin ve Roboski başta olmak üzere desteklediðin katliamların hesabını ver” diye seslendi.

HAYDÝ, ERKEKLER TECAVÜZE!

Başbakan Erdoðan’ın kadınları cinayetle suçlayan ve Roboski katliamını örtbas etme amacı taşıyan sözlerinin ardından diðer devlet yetkilileri de yaptıðı açıklamalar ve yasalarla kadının haklarını kısıtlamaya çalışırken, bu erk zihniyete erkeklerden de tepki geliyor. AKP Hükümeti’nin kendi kirli politikalarını kadın emeði ve bedeni üzerinden uygulamaya çalışmasına tepki gösteren erkekler, “Kadının kürtaj hakkını yasaklamak, kadın bedenine doðrudan müdahaledir. Ve bu kabul edilemez” dedi.

Halil Ýbrahim Sarıoðlu, Başbakan Erdoðan’ın “Kürtaj cinayettir. Uludere neyse kürtaj da odur” sözlerinin ardından onun emir erleri olan diðer devlet yetkililerinin yaptıðı açıklamalara, “Annelerimizin, eşlerimizin, kardeşlerimizin kürtaj hakkına müdahale, onların bedenlerine müdahale etmek demektir. Kürtaj, kadın bedeninin bir parçası ve buna sadece kadının kendisi karar verebilir” diyerek tepkisini dile getirdi.

Türkiye’de açlıktan, yoksulluktan ölen çocukları hatırlatan Sarıoðlu, tüm bunlara raðmen başbakanın yaptıðı açıklamanın insanlık dışı olduðunu söyledi.

Sarıoðlu, Recep Akdað’ın, açıklamalarını ise şöyle deðerlendirdi: “Akdað’ın sözleri, tecavüze açıkça davetiye çıkarıyor. Bu ülkede, kadınlar şiddete uðruyor, taciz, tecavüze maruz kalıyor, öldürülüyor ancak kadınlar için bir şey yapılmıyor. Ben hastalıklı bir kişilik olsaydım, yasalarda bir yaptırım olmadıðını görüp üzerine de bu açıklamayı okuyunca yarın herhangi bir kadına tecavüz edebilirdim, bu çok açık bir tecavüz davetiyesidir. Devlet, kadın bedeni üzerinde tahakküm kuramaz, böyle hunharca yaklaşamaz. Buna hakkı yok.”

Başbakan’ın, “Her kürtaj bir Uludere’dir” sözleri ile katliamı itiraf ettiðini söyleyen Sarıoðlu, kürtaj açıklamaları ile gündemin saptırılarak, katliamın üzerinin örtülmeye çalışıldıðını vurguladı. Sarıoðlu, kadınlara ücretsiz ve saðlıklı kürtaj saðlanması gerektiðinin de altını çizdi.

‘BAŞBAKAN, BU HASTALIKLI RUH HALÝNDEN VAZGEÇ!’

AKP Hükümeti’nin kadınlara dayattıðı kürtaj yasaðını kadınlara yönelik bir saldırı olarak deðerlendiren Taylan Atar, bunun hiçbir şekilde kabul edilemeyeceðinin altını çizdi ve şöyle konuştu: “Kadınlarımız en meşru hakkı olan kürtajı yasaklamaya çalışan ve kadını metalaştırmak isteyen AKP iktidarı, kendi istediðinde hamile kalan bir kadın yaratmaya çalışıyor. Bu zihniyete karşı herkes sokaklara çıkmalı, bu zihniyet yıkılmalıdır.”

Atar, Erdoðan’ın “Üç çocuk doðurun” sözlerine ilişkin ise, “Tayyip Erdoðan her fırsatta çıkıp, üç çocuk istiyorum diye nara atıyor. Fakat memura, işçiye, emekçiye verdikleri zamlar ortada. Buradan bakınca bu üç çocuða işçi emekçi nasıl bakacak? Erdoðan, daha fazla çocuk doðrulmasını, sömürü politikalarını geliştirmek için istiyor. Tabi ırkçı yaklaşımları da üç çocuk-beş çocuk istemesinde büyük rol oynuyor” dedi. Başbakan Erdoðan’a, “Bu hastalıklı ruh halinden vazgeç” diye seslendi.