Kobanêliler için “Tıbbi Umut” adıyla başlattıkları kampanya çerçevesinde Kanada ve Amerika’da topladıkları ilaçları Türkiye’ye getiren Uluslararası Barış ve İnsan Hakları Derneği üyelerinin 300 kilogramlık ilaç yardımı, gümrük engeline takıldı. Suruç’a geçen ve ilaçların Kobanêlilere ulaşması için uğraş veren heyet, sınır hattını ziyaret ederek, YPG ve YPJ’li güçlerin tüm insanlık için direndiğine dikkat çekti.

Kanada'da faaliyet yürüten Uluslararası Barış ve İnsan Hakları Derneği (ISPHR) üyelerinden oluşan ve aralarında doktor, sağlıkçı ve aktivistlerin bulunduğu bir heyet, DAİŞ çetecilerinin saldırıları nedeniyle göç eden Kobanêlilerle dayanışmak amacıyla Suruç’a geldi. Başlattıkları, “Tıbbi Umut” kampanyası ile Kanada ve Amerika’da topladıkları 300 kilogramlık ilaç yardımı ile Türkiye’ye gelen heyetin, yanlarında getirdiği ilaç kolileri, İstanbul’da gümrük engeline takıldı. Kobanêlilerin durumunu yerinde inceledikten ve eksikliklerini tespit ettikten sonra Kanada’ya dönecek olan heyet, yardım kampanyalarını, eksikliklere göre sürdürecek. Çadır kentleri ve nöbet eylemlerinin sürdürüldüğü sınır hattındaki yurttaşları da ziyaret eden heyet, YPG ve YPJ güçlerinin verdiği mücadelenin tüm dünya ve insanlık için olduğuna dikkat çekti.

Federal Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde 2007 ve 2010 yılları arasında köy ve mülteci kamplarında sağlık hizmeti veren şimdi ise Rojava'dan göç edenler için kurulan “Tıbbi Umut” adlı girişimin içinde yer alan Uluslararası Barış ve İnsan Hakları Derneği (ISPHR) yöneticisi Dr. Saren Azer, özellikle Kürt göçmenler için insani yardımlar temelinde çalışmalar yürüttüklerini söyledi. Suruç’a göç etmek zorunda kalan Kobanêlilerin durumunu incelemek ve yerinde görmek için geldiklerini aktaran Mahabadlı bir Kürt ve Kanada vatandaşı olan Azer, "Gelirken de kendimizle birlikte 300 kilograma yakın ilaç getirdik. Fakat bu ilaçları buraya getirmemize izin verilmedi. Burada bulunan sığınmacılar için getirdiğimiz ve tamamıyla sağlık malzemesi ve ilaç bulunan koliler tüm evrakları eksiz olduğu halde sudan bahanelerle İstanbul gümrüğünde alıkonuldu" diyerek tepkisini dile getirdi. 

Kanada'da bir araya gelen birçok kurumun Kobanêli sığınmacılar için aylarca çok ciddi çalışmalar yürüttüğünü belirten Azer, özellikle Amerika, Kanada ve çeşitli Avrupa ülkelerinde kampanyalar yürüterek DAİŞ zulmünden kaçan Rojavalıların sorunlarına dikkat çekmeye, Kobanê direnişine destek olmaya çalıştıklarını dile getirdi. Kobanê direnişinin Kürt halkı için yeni bir tarihin başlangıcı olduğunun altını çizen Azer "Kürdistan tarihinin en büyük direnişi olarak niteliyorum bu direnişi. Bu nedenle diyebilirim ki Kanada, Amerika ve ülke dışında ki tüm Kürtlerin yüreği burada çarpıyor. Ne olursa olsun Kobanê özgürleşmeli, çünkü Kobanê'nin özgürleşmesi dört parça Kürdistan'nın özgürleşmesi demektir" değerlendirmesinde bulundu.

Dr. Saren Azer gibi İranlı bir Kürt olan ve Kanada'da yaşayan bir başka Uluslararası Barış ve İnsan Hakları Derneği (ISPHR)  üyesi ve sağlık çalışanı Mihemed Hadimiyanî, Kanada’da Kobanê direnişine destek vermek amacıyla şu ana kadar dört büyük yürüyüşün gerçekleştirildiğini hatırlattı. Buralarda düzenlenen kampanyalarla elde edilen maddi yardımlarla Kobanêliler'e gönderilmek üzere tıbbi malzeme ve ilaç  aldıklarını belirten Hadimiyanî,  "Kobanê sadece Rojava'nın sesi değildir. Kobanê tüm Kürt halkının şeref ve namusudur. Neresinde yaşıyor olursa olsun, gerek Kürdistan, gerekse yurtdışında ki tüm Kürtlerin yeni kimliğidir Kobanê. Kobanê için yürütülen çalışmalar sadece Kobanê'nin değil 40 milyon Kürdün özgürlüğü içindir "ifadelerinde bulundu.

Doğu Kürdistan'nın Kirmenşah kentinden gittiği Kanada'da yaşayan, insan hakları savunucusu Mesut Berzincî ise 3 gün önce geldikleri Suruç'ta Kobanê'lilerin bulduğu kampları dolaşarak hem ihtiyaçlarını saptamak hem de Kobanê direnişine biraz daha yakın olmak için burada olduklarını belirtti. Kobanê'de özellikle kadın savaşçıların tarihin en büyük destanlarından birini yazdığının altını çizen Berzencî, sadece Kürdistan'ı değil tüm dünyayı tehdit eden DAİŞ gibi katliam çetesine sadece Kürtlerin direndiğine dikkat çekerken "YPG ve YPJ güçlerinin şimdi verdiği mücadele tüm dünya ve insanlık içindir" diye konuştu.

Yürüttükleri diplomatik girişimlerle İstanbul gümrüğü tarafından el konulan ilaç ve sağlık malzemelerini alma uğraşı veren heyet üyeleri, Kobanêlilerin yaşadığı çadır kentlerde saptadıkları ihtiyaç ve eksiklikleri, devam ettirdikleri kampanyalardan toplayarak Suruç'ta ki Rojava Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği'ne gönderecek.