Kanserli tutsağa 'tek başına kalabilir' raporu!
Kanserli tutsağa 'tek başına kalabilir' raporu!
Kanserli tutsağa 'tek başına kalabilir' raporu!
Denizli D Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan kanser hastası Hayati Kaytan'a "tek başına hücrede kalabilir" raporu verildi. Beyin tümörü nedeniyle ameliyat olan, ayak parmakları kesik, sağ elini ise tam kullanamayan Kaytan’a daha bir sene önce verilen “yalnız kalamaz” raporundan sonra neyin değiştiği merak konusu.
Hayati Kaytan, Denizli D Tipi Kapalı Cezaevi'nde PKK davasından ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum. Beynindeki tümör nedeniyle geçtiğimiz senelerde ameliyat olan Kaytan, kanserin yeniden nüksetmesi ihtimaline karşı sürekli kontrol altında. Ayak parmakları kesik olan Kaytan’ın sağ elinde ise yaralanmadan kaynaklı işlev kaybı mevcut.
ANF'ye açıklama yapan Avukat Emel Sayın, "Hayati Kaytan'ın beyninde ur var, ayak parmakları ve el parmakları kesik. Ayak parmakları donma sebebiyle kesik; sağ el parmaklarında da benzer sakatlık var, kullanamıyor" bilgilerini verdi.
2004 senesinde Kaytan'a sağ elinin 3 parmağındaki bir rahatsızlık nedeniyle, Erzurum Atatürk Üniversitesi Hastanesi tarafından "yalnız kalamaz" diye rapor verildiğini belirten Av. Sayın, bu raporun 'günlük ihtiyaçlarını karşılayamayacağı' kanaatine varılarak verildiğini aktardı.
Av. Sayın, şunları kaydetti: "Bu raporla birlikte, ağırlaştırılmış müebbet cezası almasına rağmen tek başına tutulmuyordu. Kırıkkale Cezaevi'nde kaldığı sırada da diğer mahkumlara 'sorumluluğu alıyorum' şeklinde imza attırılıyordu. Çünkü beynindeki urdan kaynaklı olarak kriz geçiriyordu ve ölüm ihtimali söz konusuydu. Bu nedenle yalnız tutulmuyordu. Daha sonra apar topar, bir gerekçe yokken Denizli Cezaevi'ne gönderildi. Denizli Devlet Hastanesi'nden 24.05.2012 tarihli bir heyet raporu aldı. Bu raporda da, 'beyninde tümör var, epilepsi nöbeti geçirdiğinde müdahale gerektiği için yalnız kalamaz' deniyor. Aynı hastanenin aynı heyeti şimdi de 'tek başına kalabilir' raporu verdi."
KAYTAN: RAPOR TALİMATLA, ÖNCEDEN YAZILDI
Hafta içi Kaytan ile görüşen avukat Sayın, müvekkilinin davasının sürdüğü Erzurum Ağır Ceza Mahkemesi'ne söz konusu kararla ilgili itirazda bulunduklarını ifade ederek, şunları aktardı: "Görüşmemizde Hayati Kaytan, 'tek başına kalabilir' raporu veren heyetin kendisiyle ilgilenmediğini, sadece 'bizim servisimizle ilgili sıkıntın var mı' şeklinde soru yönelttiklerini anlattı. Haliyle kriz geçirdiğinde neler yaşadığını anlatması engellenmiş. Dilin boğazına kaçma ve bilincini yitirme ihtimali var. Heyet bunu bile sormadan böyle bir rapor veriyor. Nöroloji uzmanı kendisini muayene etmemiş ve sonradan 'kusura bakma, senin için yapabileceğimiz bir şey yok' demiş. Hayati Kaytan da, kararın önceden verildiğini, heyetin de talimatla rapor yazdığını düşündüğünü söyledi."
"Epilepsi krizinde ölme riski var. Aslında kendisinin 'kendi başına kalamaz' raporu var ama eğer cezaevi idaresi son raporu hayata geçirirse Kaytan tek başına bir odaya, hücreye konacak" diyen Av. Sayın, ekledi: "Dolayısıyla ölüme terk edilmiş olacak."
'DENİZLİ'DEKİ CEZAEVİNDEKİ KOŞULLARI DA KÖTÜ'
Aynı zamanda, Kaytan'ın kendisiyle görüşmesi sırasında Denizli Cezaevi'ndeki kötü koşullardan da bahsettiğine dikkat çeken Av. Emel Sayın, "Denizli'de 4 tutsak olarak bir odada kalıyorlar. Fiziki koşulları kötü. Yatılan yerle yaşanılan yer arasında fark yok; yatakları da, tuvaletleri de aynı yerde. Mekansal olarak da sıkıntıları var. Ayda 45'er dakikadan sadece iki kere spora çıkıyorlar. Bunun dışında hiçbir faaliyetten yararlanamıyorlar. Cezaevi idaresi kendilerine '1500 adli tutuklu var, siz 4 kişisiniz, sizin için her hafta burayı düzenleyemem' demiş. İdarenin, Hayati Kaytan ile birlikte kalan tutsaklara da sürekli 'isterseniz sizi başka yere sevk edelim' teklifinde bulunduğunu öğrendim. Ancak kendileri Kaytan'ı yalnız bırakmak istemedikleri için bunu reddediyorlar. Kaytan'ın Kandıra'ya, Ankara'ya sevk edilme talepleri de kabul edilmiyor."
Av. Sayın, Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı'na kararın yeniden gözden geçirilmesi için, sağlıklı muayene için başvuracaklarını bildirdi.
KAYTAN'IN KARDEŞİ: BU NASIL DEVLET!
ANF'ye konuşan, Hayati Kaytan'ın kardeşi Gülşen Kandemir de, "tek başına kalabilir" raporuna tepki göstererek, "Bırakın doktorları, sıradan insanlar bile hayatın yalnız süremeyeceğini anlar. Bununla birlikte ağabeyimin özel bir durumu olarak, beyninde ur var. Birkaç kez ameliyat oldu ve buna bağlı olarak sara da gelişmiş. Yalnız kaldığı an hayati tehlikesi var; boğulma tehlikesi var. Bu uygulama vicdanı olan kimseyi tatmin edemez" dedi.
Raporun çelişkiler içerdiğine dikkat çeken Kandemir, ağabeyinin kendilerine yazdığı mektupta da 1 yıl geçmeden tam tersi rapor verilmesindeki çelişkiyi eleştirdiğini aktardı.
Kandemir, şöyle konuştu: "Tek başına nasıl kalabilir? Eli sakat; bir elma soyup yiyemez durumda. Ayaklarıyla yürüyemiyor ve ayakta duramıyor, koşamıyor. Bunları bilmiyorlar mı? Bu nasıl bir devlettir! Başbakan kendisi çıkıp dedi ki, cezaevinde tek başına kalamayacak olan herkes çıkabilir. Hayati'nin raporu vardı. Neden çıkarılmadı da, şimdi rapor değiştirildi? Biz o zaman umutlanmıştık. Hatta yanına gittiğimizde '4 ay sonra yanımızdasın' diyerek sarılmıştık... Ama olmadı. Doktor sadece yüzüne bakıp rapor yazıyor. Şikayetleri bunlarla da sınırlı değil. Fizik tedavi istemiş, doktorun biri 'sen beyinden ameliyat olduğun için fizik tedavi yapamayız' demiş. Ama öğrendik ki böyle bir engel yokmuş, doktor yanıltmış."
Kandemir, hem ağabeyi hem de bütün hasta tutsakların serbest bırakılması çağrısında bulunarak, mücadele etmeyi sürdüreceklerini belirtti.