Siyasi soykırım operasyonlarına karşı yapılan Kara Perşembe eylemleri bu hafta da devam etti. Eylemlerde barış ve demokrasi mücadelesi yürüttükleri için tutuklanan Kürt siyasetçilerin serbest bırakılması istenirken Dicle Üniversitesi’ndeki saldırılar da kınandı.

Kayapınar Belediyesi çalışanları, cezaevinde tutuklu bulunun belediye başkanları Zülküf Karatekin, Başkan Yardımcısı Sabahattin Dinç ve Kürt siyasetçilerinin serbest bırakılması amacıyla bu hafta da Kara Perşembe eylemi gerçekleştirdi. Belediye hizmet binası önünde yapılan eyleme Kayapınar Belediye Başkan Vekili Mahmut Dağ, başkan yardımcıları Aynur Yılmaz, İhsan Avcı, BDP Kayapınar İlçe Başkanı Davut Kesen, Yenişehir Belediye Başkan Yardımcısı A. Haluk Eyüpoğlu, İHD Bölge Temsilcisi Şevket Akdemir, Barış Annesi üyesi Hayriye Doğan, meclis üyeleri ile belediye çalışanları katıldı. Eylemde açıklama yapan DİSK Genel-İş Sendikası İşyeri Temsilcisi Seyithan Yakman, "Cezaevlerinde hukuksuz ve haksız bir şekilde tutulan arkadaşlarımızın gelişen barış sürecinin samimiyet göstergesi olarak biran önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Bu arkadaşlarımız barış ve demokrasi mücadelesini yürüttükleri için tutuklandılar. Barışı konuşuyorsak bu arkadaşlarımızın suçu ne? Kürt sorununda çözüm sürecinde hükümet kararlıysa ve samimiyse çözeme yönelik adımlar atmasını bekliyoruz. Yıllardır büyük bedeller ödeyen Kürtler, çözüm adına üzerine düşeni yapıyorsa, bu fedakârlığın görülmesi gerekir. Ancak son zamanlarda yaşananlar barışa ve geleceği dair umutlarımıza sekteye uğratıyor. 19 yaşındaki Murat İzol isimli gencimizin polisin silahlı kovalaması sonucu Dicle Nehri'ne düşmesi sonucu yaşamını yitirmesi, cenaze törenine saldırılmasına rağmen konu hakkında soruşturma başlatılmamasını kınıyoruz. Aynı şekilde birçok üniversitede Kürt gençlerine yönelik saldırıların artması, son olarak Dicle Üniversitesi'nde ortaya koyulan kirli oyunları kaygıyla izliyoruz. Bu barış süreci son şans olabilir. Bu anlamda herkesin süreci sekteye uğratacak girişimlerden kaçınmasını istiyoruz " dedi. Eylem 5 dakikalık oturma eylemiyle sona erdi. 

HERKES 'AKİL İNSAN' OLMALI

Tutuklu belediye başkanları ve Kürt siyasetçilerinin serbest bırakılması amacıyla her hafta gerçekleştirilen Kara Perşembe eylemi bu hafta da Suruç Belediyesi önünde yapıldı. Eyleme, Suruç Belediye Başkan Vekili Hülya Demir, belediye meclis üyeleri, BDP Suruç İlçe Başkanı Salih Şahin ve BDP ilçe yönetimi, Genel-İş Sendikası üyeleri, Tüm Bel-Sen üyeleri katıldı. Burada açıklama yapan Genel-İş Sendikası Suruç Temsilcisi Bekir Koşti, AKP hükümetinin Kürt siyasetçi ve seçilmişlerine karşı başlattığı siyasi soykırım operasyonları kapsamında belediye başkanları ile belediye meclis üyelerinin hukuksuz bir şekilde tutuklandığını hatırlatarak, "Belediye başkanımız ve diğer siyasiler bırakılıncaya kadar burada olmaya devam edeceğiz. PKK Lideri Sayın Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla başlatılan bu barış ortamını bozmak ve tekrar savaş ortamına dönmek için MHP ve CHP elinden gelen her şeyi yapmaktadır. Üniversitelerde Kürt, Türk savaşı çıkartıp süreci sekteye uğratmak istiyorlar. Herkes bunlara karşı çok uyanık olup sürece zarar verecek her türlü hareketten kaçmalıdır. Herkes bu sürece katkı sunmak için birer akil insan olmalı süreci doğru halka anlatmalı ve destek sunmalıdır. Burada AKP'ye sesleniyoruz. Barış kelimesi dahi güzel ve anlamlı bir kelimedir. Bunun sağlıklı yürümesi için operasyonların derhal son bulması, tutuklu siyasetçi, gazeteci, sivil toplum örgütü ve yöneticilerin derhal serbest bırakılmalarını istiyoruz" diye konuştu.

DİCLE ÜNİVERSİTESİ'NDEKİ SALDIRI SÜRECİ BALTALAMAYA DÖNÜK

Viranşehir ilçesinde Kara Perşembe eylemi Kışla Mahallesi'nde bulunan belediye hizmet binası önünde yapıldı. Açıklamaya BDP İlçe Başkanı Halis Aktaş, BDP ilçe yöneticileri, belediye meclis üyeleri, belediye çalışanları ve çok sayıda kişi katıldı. Üzerinde "KCK" davasında tutuklanan yöneticilerin kelepçeli fotoğraflarının olduğu ve "Siyasi İrademe Dokunma" yazılı pankartın açıldığı açıklamayı Viranşehir Belediye Başkan Yardımcısı Suna Uluğtürken yaptı. Uluğtürken, Dicle Üniversitesi'ndeki olaylara değinerek, bunları süreci baltalamaya yönelik yapılan nafile olaylar olarak gördüklerini söyledi. Devletin içinde süreci sabote etmek isteyen çok sayıda zihniyetin olduğuna dikkat çeken Uluğtürken, bu kişilere karşı sağlam adımların atılması gerektiğini belirtti. Barış sürecinin anayasal güvence altına alınmasını isteyen Uluğtürken, "Çözüm arayışları tek başına birilerinin inisiyatifine bırakılmadan yasal ve anayasal çalışmalar ilerletilmelidir. Kürt siyasal tarafın en insani ve makul talepleri dikkate alınmalı, bu taleplerin karşılanması için yasal değişikliklere gidilmelidir. Oluşturulacak anayasa tüm Türkiye halklarını kapsayarak bütün renkleri içermelidir" şeklinde konuştu. Eylem 1 saatlik iş bırakma protestosu ile sona erdi. 
 

SORUN GERİ ÇEKİLME DEĞİL SORUN KÜRT SORUNU

Kürt siyasetçilerinin tutuklanmasını protesto etmek amacıyla her hafta yapılan kara Perşembe eylemi Derik Belediyesi hizmet binası önünde bu hafta da gerçekleştirildi. Bu haftaki eyleme Derik Belediye Başkan Vekili Doğan Özbahçeci, BDP Derik İlçe yöneticileri, belediye meclis üyeleri ile Belediye-İş ve Tüm Bel-Sen'e üye çalışanlar katıldı. Tutuklu Derik Belediye Başkanı Çağlar Demirel'in posterleri ile "İrademiz onurumuzdur, onurumuz yaşam gerekçemizdir" pankartının açıldığı eylemde Kürtçe açıklama yapan Belediye-İş Sendikası yöneticisi Murat Arslan, Kürt halkının PKK Lideri Abdullah Öcalan'ı önder olarak kabul ettiğini belirterek, Öcalan'ın tarihi Diyarbakır Newroz'unda okunan mesajına dikkat çekti. Arslan, "Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan'ın mesajına halkımız ve kurumlarımız büyük bir coşkuyla sahip çıkarak, desteklemiştir. Bu süreçte özellikle Meclis'in sorumluluk üstlenmesi gerekmektedir. Eğer bu Meclis halkın iradesini temsil etme iddiasında ise, sorumluluklarını yerine getirmek zorundadır. Yıllardır güvenlikçi politikalar ekseninde çatışma, şiddet ve savaşın derinleşmesi adına kararlar alan Meclis'in bir kez de olsa barış ve çözüm adına karar alması gerekmektedir" dedi. PKK'nin bu süreçte çekilmesi ile ilgili kamuoyunda yanlış tartışmaların yapıldığını belirten Arslan, "Sorun gerillanın sınır içinde ya da dışında olması değil. Sorun Kürt sorunudur. Bu sorunun çözümü ile ilgili olarak atılacak adımlar tartışılmadan sadece gerillanın sınır dışına çekilmesini gündemleştirmek, sorunu darlaştırma anlamına gelmekte ve kaygılarımızı arttırmaktadır" şeklinde konuştu. Açıklamadan sonra 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.