Diyarbakır, Mardin, Van ve Urfa'da tutuklu belediye başkanların ve Kürt siyasetçilerin serbest bırakılması için her hafta yapılan Kara Perşembe eylemlerinde PKK'nin elinde bulunan polis, asker ve kaymakamı serbest bırakmasının barış için önemli bir çaba olduğu ifade edilerek, AKP hükümetinin somut adım atarak tüm tutsakları serbest bırakması talep edildi. 

Suruç’ta Kara Perşembe eylemi bu hafta da Belediye önünde yapıldı. 163'üncü haftasında olan eyleme, Suruç Belediye Başkan Vekili Hülya Demir, belediye meclis üyeleri, BDP Suruç İlçe Başkanı Salih Şahin ve BDP ilçe yönetimi, Genel-İş Sendikası üyeleri, Tüm Bel-Sen üyeleri katıldı. Burada açıklama yapan Genel-İş Sendikası Urfa Şube Başkanı Sadık Demir, AKP hükümetinin belediye başkanlarına ve Kürt siyasetçilerine karşı başlatmış olduğu siyasi soykırım operasyonları kapsamında Kürtlerin hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulduğunu söyledi.

Demir, tutuklu Kürt siyasetçilerin ve belediye başkanlarının özgürlüklerine kavuşana dek eylemlerine devam edeceklerini kaydetti. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve devlet arasında devam eden görüşmelere de değinen Demir, barışın tek taraflı olamayacağını PKK'nin elindeki askerleri bırakmasının barış çabasının göstergesi olduğunu vurguladı. Demir, aynı çabayı AKP hükümetinin söylemlerinin lafta kalmaması için beklediklerini söyleyerek, "Siyasetçilerin, gazetecilerin, sivil toplum örgütü yöneticilerinin derhal serbest bırakılmalarını istiyoruz" diye konuştu. Açıklamanın ardından 5 dakiaklık oturma eylemi yapıldı.

Urfa'nın Viranşehir ilçesinde Kara Perşembe eylemi Kışla Mahallesi'ndeki belediye hizmet binası önünde yapıldı. Açıklamaya BDP PM Üyesi Adnan Etli, BDP İlçe Eş Başkanları Halis Aktaş ve Servet Kılıç, Viranşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Burun, Tüm Bel-Sen Urfa Şube Başkanı Nurettin Çetin ve belediye personelleri ile BDP'li yöneticiler katıldı. İlçe Eş Başkanı Aktaş, HPG'nin elindekileri serbest bırakmasının çok olumlu bir adım olduğunu, hükümetin de oy hesaplarına düşüp aksi adımlar atmaması gerektiğine dikkat çekti. Aktaş, süren görüşmeler sonucunda tüm tutukluların serbest bırakılmasını istedi. 

Derik’teki Kara Perşembe eylemi de Belediyesi hizmet binası önünde yapıldı. Bu haftaki eyleme, Derik Belediye Başkan Vekili Doğan Özbahçeci, BDP Derik ilçe yöneticileri, belediye meclis üyeleri ile Belediye-İş ve Tüm Bel-Sen sendikalarına üye çalışanlar katıldı. Tutuklu Derik Belediye Başkanı Çağlar Demirel'in posterleri ile "İrademiz onurumuzdur, onurumuz yaşam gerekçemizdir" pankartının açıldığı eylemde Kürtçe açıklama yapan Derik Belediye Meclis Üyesi Haci Gökalp, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından başlatılan çözüm sürecine Kürt halkının ve kurumlarının destek verdiğini; ancak iktidarın söylemlerini yumuşatma dışında halen pratik anlamda adım atmadığını belirtti. Askeri ve siyasi operasyonların devam ettiğini belirten Gökalp, "Dilini bir nebze de olsa yumuşatan iktidar, güvenlikçi politikalarda hala ısrar ediyor. Bu politikalar çerçevesinde son olarak ilçemizde yıllardır Azadiya Welat ve Özgür Gündem gazetelerinin dağıtımını yapan Yasemin ve Nizamettin Yılmaz çifti haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklandı. Yasemin Yılmaz'ın 8 Mart günü insanlık dışı bir uygulamaya maruz kalması AKP'nin kadına bakışını yansıtmaktadır. Bu anlayış yıllardır çocuklarımızı annelerinden, annelerimizi çocuklarından ayırmaktadır. Bu anlayışı şiddetle kınıyor, Yasemin Yılmaz arkadaşın şahsında tüm siyasi tutsakların serbest bırakılmasını istiyoruz" diye konuştu. Açıklamadan sonra 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.

Kayapınar Belediyesi çalışanları da 160’ıncı elemlerinde, belediye başkanı Zülküf Karatekin, Başkan Yardımcısı Sabahattin Dinç ve Kürt siyasetçilerinin serbest bırakılması talep etti. Belediye hizmet binası önünde yapılan eyleme çok sayıda kişi katıldı. Eylemde açıklama yapan Eğitim Destek Evleri Koordinasyon üyesi Laleş Biçimli, "Tek suçları halka hizmet ettikleri için birçok seçilmiş ve siyasetçi arkadaşımız cezaevinde tutulmaktalar. Bu süreçte devlet barış adına samimiyet göstergesi olarak arkadaşlarımızı biran önce serbest bırakmalı. Kürt halkı barışa hazır. Bu anlamda özerine düşeni yapıyor. Bu süreç devam etsin diye katledilen 3 kadın0 arkadaşımızın acılarını yüreğimizde gömdük" şeklinde konuştu. Eylem 5 dakikalık oturma eylemiyle son buldu.

Van'da Kara Perşembe eylemi bu hafta da Tüm Bel-Sen Van Şubesi öncülüğünde Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan eski belediye binası önünde yapıldı. Açıklama TUYAD-DER, MEYA-DER, KESK Şubeler Platformu, İHD Van Şubesi ve belediye meclis üyeleri ile birçok yurttaşın katılımıyla gerçekleşti. "KCK" adı altında Kürt siyasetçilerin, belediye başkanlarının tutuklamaların protesto edildiği açıklamayı yapan Tüm Bel-Sen Yöneticisi Şükrü Kaçıcı, Halepçe Katliamı'nı kınayarak, Halepçe'de katledilenleri rahmetle andığını belirtti. Kaçıcı, 30 yılı aşkın süredir onbinlerce insanın yaşamını yitirdiği savaşın durdurulması için atılacak her türlü demokratik adımın destekçisi olacaklarını belirterek, başta hükümetin bundan böyle çözümsüzlükte değil, çözümde ısrar etmesi gerektiğini ifade etti. Hükümetin samimi davranması gerektiğini vurgulayan Kaçıcı, "Hukuksuz bir şekilde tutuklanan belediye başkanlarını ve siyasi tutuklarının serbest bırakılmasını umut ediyorum" dedi. Açıklama yapılan 5 dakikalık oturma eylemi ile sona erdi. 

TUHAD-DER Erciş Temsilciliği tarafından Van'ın Erciş ilçesine bağlı Çelebibağı Belde Belediyesi önünde Kara Perşembe eylemi yapıldı. Açıklamaya BDP Çelebibağı Belde Başkanı Perihan Sağlam, Çelebibağı belediye çalışanları KURDİ-DER Erciş Şube Başkanı Cevdet Zilanlı, TUHAD-DER Erciş İlçe Temsilcisi Fevzi Can ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. 15 Mayıs 2012 ve çeşitli tarihlerde "KCK" adı altında yapılan operasyon kapsamında Erciş ve Çelebibağı beldesinde tutuklanan Kürt siyasetçilerinin fotoğraflarının bulunduğu "İrademe Dokunma" pankartını açan grup, bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. Ardından açıklama yapan TUHAD-DER Erciş İlçe Temsilcisi Fevzi Can, Mardin'in Mazıdağı ilçesinde Azadiya Welat ile Özgür Gündem gazetelerini dağıtırken gözaltına alınan ve düşük yapan Yasemin Yılmaz ile eşi Nizamettin Yılmaz'ın tutuklanmasına değinerek, "Bir yandan barıştan söz ediyorsunuz, diğer yandan ise kin ve nefret politikalarını Kürt halkının üzerinde acımasızca uyguluyorsunuz. Gazete dağıtımcılığı yaparak evine ekmek götüren Yasemin Yılmaz'ın dağıttığı gazete Kürtlerin gazetesi olduğu için gözaltına alarak karnındaki suçsuz günahsız bebeği katlettiniz. Bu mudur barış ve demokrasi anlayışı?" dedi. "Bakınız PKK esir aldığı kamu personelleri ve askerleri hiçbir koşul gözetmeksizin serbest bıraktı. PKK bununla birlikte barışta ne kadar samimi olduğunu kanıtladı. Sayın Başbakan bu durumda sizin de bir adım atmanız gerekmiyor mu?" diye soran Can, "Barış söylemlerinizdeki samimiyetinizi esir aldığınız belediye başkanlarımız ve siyasetçilerimizi serbest bırakarak bizi inandırırsınız" dedi.