Kürt siyasetçilerin serbest bırakılması amacıyla gerçekleştirilen Kara Perşembe eylemlerinde, hükümete seçilmişlerin serbest bırakılması ve demokratik çözüm süreci konusunda adım atılması çağrısında bulunuldu. 

Kayapınar Belediyesi çalışanları tutuklu Belediye Başkanları Zülküf Karatekin, Başkan Yardımcısı Sabahattin Dinç ve Kürt siyasetçileri için yaptıkları  "Kara Perşembe" eyleminin183'cüsünü gerçekleştirdi.

Belediye hizmet binası önünde yapılan protesto eylemine Belediye Başkan Yardımcısı İhsan Avcı, 78’liller Derneği Başkanı Geni Alkan, Tüm-Bel-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Medeni Alpkaya, Barış Anneleri, belediye meclis üyeleri ve çalışanlar katıldı.

Eylemde açıklama yapan 78’liller Derneği Başkanı Geni Alkan, barış sürecinin yaşandığı dönemde binlerce kişinin cezaevinde tutulmasının sürece katkı sunmadığı gibi, toplumda hükümetin samimiyetinin sorgulandığını söyledi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın barış çağrısıyla başlayan süreçle birlikte hükümetin adım atmamasının kendilerini kaygılandırdığını kaydeden Alkan, "Yeni anayasa paketinin sürece denk bir değişim getirmemesi halinde sürecin biteceği kaygısındayız. Suriye’de Kürlerin iradesine karşı hükümetin çeteci guruplara sunduğu imkan ve verdiği destekten biran önce vazgeçmelidir. Son alarak Bitlis ve Mardin’de mezarlıklara yapılan saldırıyı kınıyoruz" dedi.

Eylemde 6 Eylül günü Bağlar İlçesi'nde kadınların Rojava'ya destek için yapılacak yürüyüşe katılım çağrısı yapılırken, "Kara Perşembe" protestosu 5 dakikalık oturma eylemiyle sona erdi.

Urfa'nın Viranşehir ilçesinde her hafta olduğu gibi bu haftada Kışla mahallesinde bulunan belediye hizmet binası önünde Kara Perşembe eylemi gerçekleştirildi. Eyleme Viranşehir Belediye Başkanvekili Mehmet Burun, BDP İlçe Eşbaşkanı Halis Aktaş, BDP ilçe yöneticileri, Belediye meclis üyeleri ve personelleri ile yurttaşlar katıldı. Açıklama yapan BDP İlçe Eşbaşkanı Halis Aktaş, hükümetin çözüm sürecinde duyarsız olduğunu ve hiçbir adım atmadığını belirterek, bu tutum karşısında 5 dakikalık oturma eylemi yapacaklarını söyledi. 5 dakika oturma eylemi yapıldıktan sonra eylem sona erdi.

Suruç ilçesinde belediye binası önünde gerçekleştirilen eyleme ise, Suruç Belediye Başkanvekili Hülya Demir, Belediye meclis üyeleri, BDP İlçe Örgütü Başkanı Salih Şahin ve ilçe yönetimi, Suruç Genel-İş ve Tüm Bel-Sen şube üyeleri katıldı.

Genel-İş Şube Temsilcisi Bekir Koşti tarafından yapılan açıklamada, KCK davasında tutuklu bulunan Suruç Belediye Başkanı Etem Şahin'in ve diğer seçilmişlerin 16 Eylül'de görülecek duruşmasına dikkat çekildi. Belediye Başkanı Şahin ve diğer tüm tutukluların derhal serbest bırakılmalarını istediklerini dile getiren Koşti, "AKP hükümeti bu barış surecinde özerine düşeni yapmamakla beraber tam tersine Kürtlerin kazanımını yok etmek için var göceyle uğraşmaktadır. Mezarlarımıza dahi tahammül etmemekte, gerilla mezarlarını yıkıp, tahrip ederek Kürt gerillaların cenazesini kaçırmaktadır. Anadilde eğitimi yasaklamakta, siyasi hasta tutsakları ölüme terk ederek faşizan yaklaşımını göstermekte. Yanı başımızda katilere destek vererek Rojava'daki Kürtlerin özerine sürerek katliamlar yapılmakta, diğer yanda Kürt nüfusunun yoğun olduğu Rojava bölgesinde sınırları kapatıp Kürtlere ambargo uygulamakta, insanları açlığa sefalete sürmektedir. Suruç sınırında hendekler kazılarak tüm askeri gücünü sınıra yığmıştır. Amacı Kürtleri dünyayla bağını kopartıp kazanımlarını yok etmek, açlık ve sefaletle Kürtleri dize getirmeye çalışmaktadır" diye konuştu. 

Derik'te de Kürt siyasetçilerinin tutuklanmasını protesto etmek amacıyla her hafta yapılan Kara Perşembe eylemi yine Derik Belediyesi hizmet binası önünde yapıldı. Bu haftaki eyleme Derik Belediyesi Başkan Vekili Doğan Özbahçeci, BDP Derik ilçe yöneticileri, İl Genel ve Belediye Meclis üyeleri ile Belediye-İş ve TÜM-BEL-SEN üyeleri katıldı. Eylemde tutuklu Derik Belediye Başkanı Çağlar Demirel'in posterleri ile "İrademiz, onurumuzdur, onurumuz yaşam gerekçemizdir" pankartı açıldı. Eylemde Kürtçe açıklama yapan Derik Belediye Meclis Üyesi Mehdi Kıran, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde Kürt halkı ve Türkiyeli barış savunucuları tarafından hükümete sürecin tıkanmaması için adım atma çağrısı yapıldığını hatırlatarak, "Kürt tarafı bu süre içerisinde üzerine düşen tüm sorumlulukları eksiksiz bir şekilde yerine getirmiştir. Sorunun demokratik yöntemlerle çözülmesi yine demokratikleşme için iktidarın önünü açan olanakları sonuna kadar sunmuştur. Artık bundan böyle Kürt sorununun demokratik yollardan çözümü ve Türkiye'nin demokratikleştirilmesi önünde hiçbir engel kalmamıştır. Eğer bu gün hala sorunun çözümü ve demokratikleşme adına adım atılmıyorsa, bunun tek bir açıklaması vardır. AKP halen kendisini inkar, imha ve şiddet zihniyetinden kurtaramamıştır. Halen irade sahibi olamamıştır" dedi.

Açıklamadan sonra 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.