İmralı Adasında 17 yıldır tecrit altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan 15.5 aydır haber alınmıyor. Bu duruma tepki gösteren Avrupa’daki Kürt kurumları zaman zaman düzenledikleri kampanyalarla protesto etmeye devam ediyor.

15 Temmuz’da Türkiye’de yapılan darbe girişimiyle oluşan kriz ve kaostan dolayı Kürtlerin bu konudaki hassasiyetleri üst seviyeye çıktı. Kürtlerin bu hassasiyetlerine dikkat çeken Kongreya Azadî û Demokrasiya Kurdistanê-Kürdistan Özgürlük ve Demokrasi(KONGRA-GEL) Eş Başkanı Remzi Kartal, ANF’ye konuştu. Kartal, Öcalan’ın koşullarına dikkat çekerek, devletin tecride son vermesi çağrısında bulundu.

‘ÖNDERLİĞİMİZDEN 15,5 AYDIR HABER ALINMIYOR’

Kartal, Türkiye’deki darbe girişimiyle birlikte Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yaşam koşullarını merak ettiklerini hatırlatarak, “Önder Apo ile ilgili 15,5 aydır yani 5 Nisan 2015 yılından bu yana hiçbir haber alınamamaktadır. Hareketimiz, Kürt halkı zaten bu süreden beri tedirgindi. Ancak Türkiye’de Erdoğan’ın 7 Haziran 2015 tarihinde yaptığı sivil darbeye ilaveten bir kaç gündür de Türkiye bir askeri darbeyi yaşıyor. Yani Kürt halkına karşı olan cephe içerisinde çok yoğun bir çatışma var. Bir birine karşı iktidar mücadelesi yürüten bu iki cephenin bir tek özelliği var: Kürt halk önderine ve Kürtlerin taleplerine düşmanlıktır. Bu noktada buluşuyorlar. Bunun dışında aralarında kanlı bir mücadele var. Tam da bu kanlı gelişmenin yaşandığı bu günlerde halkımız ve hareketimiz, önder Apo’nun sağlığıyla ilgili kaygıları en üst düzeye çıkmış bulunuyor. Bu açıdan böyle kaos ve kriz ortamında önderliğimize yönelik her türlü olasılık şüphesiz Kürt halkının aklında ve zihnindedir. Bunun için halkımız son derece duyarlı ve hassastır” diye konuştu. Kürt halkına meydanlara çıkma çağrısında bulunan Kartal, Öcalan’ın avukat ve ailesiyle görüşene dek hükümete ve devlete haykırmalarını sürdürmesini istedi.

‘KAOSTAN KURTULMAK İSTENİYORSA ÖNDER APO İLE GÖRÜŞÜLMELİ’

Kartal, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz biliyoruz, bu devlet ve hükümet halkımızın taleplerinden hoşnut olmayacak. Ama neye mal olursa olsun halkımız bu konuda ısrarlı olmalı. Başta Kuzey Kürdistan, Türkiye metropolleri, Kürdistan’ın diğer parçaları ve Avrupa olmak üzere halkımız büyük bir duyarlılık içerisinde eylemlerini sürdürmeli. En önemli bir konu şuanda Avrupa’da Önder Apo’nun özgürlüğüne dayalı bir kampanya da yürütülüyor. Bir taraftan bu kampanya yürütülürken diğer taraftan da Önder Apo’nun sağlık durumuna ilişkin bilgi almak için eylemsellikler devam edecek. Bu uluslararası arenada ses ve yankı verecektir. Bizim beklentimiz halkımızın üzerine düşeni yapmasıdır.

Devlete de sesleniyoruz. Bütün kriz ve kaos ortamına rağmen devlete yönelik açık çağrımızdır: Ne sivil darbelerle ne de askeri darbelerle Türkiye’deki bu kriz ve kaos ortamı sonlandırılır. Zaten bu yaşadığı kriz ve büyük kaosun nedeni Kürt sorunundaki politikalardır. Bu politikalar nedeniyle Ortadoğu’daki yanlış bataklığa saplandılar. Bütün komşularla ilişkileri bir kriz içerisine girdi. Şimdi bu krizden çıkışın yolu Kürt sorunda siyasal ve demokratik çözümdür. Ve bundan ancak Kürt halkının iradesi olan Başkan Apo ile görüşülerek, çözülür.  Onun için devlete sesleniyoruz, bu yaşanan krizden ev kaostan kurtulmak isteniyorsa Önder Apo ile diyalog ve müzakereye başlanmalı.”

‘DEVLETE ÇAĞRI YAPIYORUZ’

Devletten Öcalan’ın avukatları ve ailesini İmralı adasına götürmesi isteyen Kartal, “Önder Apo’nun sağlığı, konuşlarına ilişkin doğrudan avukatları ve ailesine görüştürülmesine izin verilerek, bu temelde yeni bir sürecin önünü açmalıdırlar. Bu Türkiye’de yaşanan kriz ve kaostan çıkışında tek yoludur. Geçmiş dönemde önderliğimiz yaptığı görüşmede sürekli bu konuda uyarı yaptı. Önderliğimiz, ‘Türkiye, bir darbe mekanizme içerisindedir. Kürt sorunu çözülmemesi ve demokratikleşmenin sağlanmaması halinde sürekli darbelerle yüz yüze gelecektir’ uyarısında bulunmuştu. Şimdi bu darbe ortamında Türkiye’nin önünün açılması isteniyorsa Önder Apo ile diyalog içerisinde yeni sürecin başlatılma konusunda devlete ilgili yetkililere bu vesileyle çağrı yapıyoruz” vurgusunda bulundu. 

‘AÇIKLAMALAR TATMİN EDİCİ DEĞİL’

İmralı heyetinin, Türkiye Adalet Bakanlığın kaynaklarına dayanarak, Öcalan’ın durumunun iyi olduğuna dair yaptığı açıklamayı da değerlendiren Kartal, şunları söyledi: “Bu açıklamanın hareketimiz ve halkımızı tatmin etmesi söz konusu değildir. Çünkü halkımıza ve önderliğimize karşı topyekûn bir savaş yürüten bir hükümet ve devletin bu konuda söylediği bilgiler ne kadar inandırıcı olabilir? Bu bilgilere halkımız ne kadar inanabilir? Hiç mümkün değil. O açıdan yapılacak tek şey avukatları ve ailesi aracılığıyla halkımızın doğrudan önderliği sağlığıyla ilgili bilgi alması gerekiyor. Biz ancak bu temelde inandırıcı bir bilgiye kavuşmuş oluruz. Devlet de gerçekten ciddi bir yaklaşım içerisinde olacaksa uluslararası krizin ve kaos ortamın Kürt sorununda kaynaklandığını görüyorsa, gerekiyor ki artık görmeleri ve anlamaları gerekiyor. O zaman Önder Ap’onun üzerindeki tecride son vermesi lazım. Önder Apo ile görüşmenin yollarını açması gerekiyor. Bu hem Kürt halkı için inandırıcı olur hem de yeni bir sürecin başlamasının önünü açacaktır. Bu temelde inanıyoruz ki Türkiye siyasal, toplumsal, askeri psikolojik, moral olarak içerisine girdiği daralmayı aşacaktır. Yeni tarihi bir sürecin tekrar başlamış olacaktır.”