Katiller hiçbir soruya cevap vermedi
AKP’nin koruması altında Ankara’da 100 barış yürüyüşçüsünü katleden DAİŞ’çilerin yargılandığı davada, ifadesi alınan katiller sorulan her soruyu “cevap vermek istemiyorum” diyerek geçiştirdi.
AKP’nin koruması altında Ankara’da 100 barış yürüyüşçüsünü katleden DAİŞ’çilerin yargılandığı davada, ifadesi alınan katiller sorulan her soruyu “cevap vermek istemiyorum” diyerek geçiştirdi.
AKP’nin organizasyonunda Ankara Gar’ı önünde DAİŞ tarafından 10 Ekim 2015 tarihinde yapılan katliamın ilk duruşmasına 4’üncü gününde devam ediyor.
Sabah saatlerinde katliamın yaşandığı Gar önünde bir araya gelen aileler, anma etkinliğinin ardından duruşma salonuna geldi. Aile ve avukatların yerini alması ardından yoklama yapıldı.
Katil zanlısı Yakup Şahin, Nusret Yılmaz ve Talha Güneş’in CMK tarafından atanan avukatları çekilme talebinde bulundu.
Önceki günlerde katil Yakup Şahin, Hakan Şahin, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir ve son olarak Hacı Ali Durmaz’ın savunmaları alınmış ve çapraz sorguya tutulmuşlardı.
FOTOĞRAFI KABUL ETMEDİ
Daha sonra Yunus Durmaz ve Halil İbrahim Durgun’un emri altında çalıştığı ortaya çıkan katil Nihat Ürkmez’in savunması alındı. Ürkmez, savunmasında şunları ileri sürdü: “İsmim iddianamede yok. Suriye’de çekilen bir fotoğraf bilirkişi raporuna göre benim olduğumu söylüyor. Ben değilim. 2013 yılından 2015 yılının Temmuz ayının 27’inci gününe kadar fiziki takip ve telefonlarım dinlenmiş. 2015 yılı 27 Temmuz’da Elazığ savcılığı tarafından gözaltına alınıp Adlı Kontrol ile bırakıldım. 17 Nisan 2016’ya kadar haftada 2 gün imza attım karakola. 18 Nisan’da adli kontrol şartım kaldırıldı. 2 gün sonra polisler tarafından gözaltına alındım. Cebimde 3.25 TL para var. Medyada Ankara Garı’nın kilit ismi, Elazığ ve Bingöl sorumlusu demişler. Bana iftira atılmış.”
İHH’DE AŞÇI
Hakimin sorgularına karşılık sanık Ürkmez, “2013 yılından sonra İHH ile aşçılık yapmak için gittim. Kilis’in karşısındaki kampa gittim. 2007’de Şam’da tanıştığım İHH’de çalışan Hasan adlı bir arkadaşımın aracılığıyla gittim. Yunus Durmaz, Hacı Ali Durmaz, Halil İbrahim Durgun'u tanımıyorum.
Daha sonra söz alan katil Ürkmez’in avukatı Hüseyin Almaz, dün saldırıya uğradığını belirterek, mağdur ailelerin avukatlarını tehdit etti. Katil avukatı Almaz, zanlı üzerine atılı suçları reddetti, Ankara Katliamı dosyasından tahliyesi istedi ve katil Ürkmez’in Elazığ Ağır Ceza Mahkemesi’nde yürütülen dosyasıyla birleştirilmesini talep etti.
Bir kez daha Suriye’de çekilen fotoğrafların kendisine gösterilmesi üzerine sanık Ürkmez, “Sadece bana benziyor, insanlar çift yaratılmıştır” diye kendisini savundu.
Ardından mağdur ailelerin avukatlarının çapraz sorgusuna geçildi. Avukat Eylem Sarıoğlu’nun sorularına karşılık Ürkmez, “Şam’da Ebu Nur Üniversitesi’nde İslam ilimleri eğitimi aldım. Hakan Aksoy ve Serkan adlı kişilerle tanıştım. Yasal olmayan yollarla Kilis’in karşısındaki kampa geçtim” itirafında bulundu.
HER TAŞIN ALTINDA İHH ÇIKIYOR
Sarıoğlu’nun, “İHH resmi olarak yaptığı yardımlarda oraya kaçak insanlar götürülüyor mu?” sorusuna Ürkmez, “Bilmiyorum” dedi. Sarıoğlu’nun “Kampta Ahmet diye biriyle yemek taşımışsın, kim bu Ahmet” sorusu üzerine ise “Ahmet” adlı kişiyi tanımadığı söyledi.
Ürkmez, ağabeyinin oğlu olan ve DAİŞ çetesi olan Muhammed Ürkmez ve Furkan Ürkmez’in DAİŞ’e katılımında bir aracılığı olmadığın ileri sürdü.
Avukat Sarıoğlu’nun, “Madem insan öldürmeye karşısın, DAİŞ’e terör örgütü diyorsun. O zaman neden silahlı eğitim aldın?” sorusuna karşılık “Cevap vermek istemiyorum” dedi.
Asıl mesleğinin aşçılık olmadığını söyleyen Ürkmez’e, avukat Sarıoğlu’nun “Maden mesleğin aşçılık değil neden 2 bin kişiye yemek yapmak için Suriye’ye gittin” sorusuna da Ürkmez, “Benim birçok mesleğim var. Yapamayınca geri döndüm” diye cevap verdi.
Avukat Doğan Erkan’ın, “Hangi sınır kapısından geçtin. Resmi görevliler sana yardım etti mi” sorusuna da Ürkmez, cevap vermek istemediğini söyledi.
ANTEP’DE DAİŞ MEDRESESİ VAR
Şam’da tanıştığı arkadaşı Hasan Aksoy’un Antep’te medresesi olduğunu vurgulayan Ürkmez, medreseye hiç gitmediğini ve kimlerin gittiğini bilmediğini iddia etti.
Avukat Murat Hasırcı’nın “Ebu Nur Üniversitesi’nde nasıl bir eğitim aldınız” sorusuna cevap vermek istemeyen Ürkmez, “Esad döneminde Suriye sosyalizmle yönetiliyordu” diyerek radikal İslam eğitimi almadığını söyledi.
Gözaltına alındığında cebinde 3.25 TL olduğunu iddia eden Ürkmez’e, avukat Özcan Karakoç’un emniyet üst arama tutanağında 300 TL üzerinde çıktığını hatırlatması üzerine “Evden almıştım” diye cevap verdi.
Avukat Karakoç, sanık Ürkmez’e yemek yapmak için gittiğini iddia ettiği Suriye’de 20- 25 gün kaldığını yönündeki ifadelerini hatırlattı ve “Maden yemek yapmak için gittin ve yapamayacağını anladığın için geri döndün. Buna 25 günde mi karar verdi. 25 gün orada ne yaptın?” diye sordu. Ürkmez, “Cevap vermek istemiyorum” dedi.
Karakoç, sanık Ürkmez’in Almanya, Hollanda, Bosna Hersek, Kuveyt ve Suriye’ye gittiğini yönündeki ifadelerin hatırlatarak, “Neden bu kadar çok gezdin?” sorusu da Ürkmez, tarafından “Cevap vermek istemiyorum” oldu.
SUÇU GİZLİOR
Ailelerin avukatları Ürkmez’in suçu gizlediğini dile getirdi. Duruşma sanık Suphi Alpfidan’ın sorgusuyla devam ediyor