Kayıp yakınları, Özalp ve Sancak için buluştu

Kayıp yakınları ve İHD üyeleri, devlet güçlerince katledilen Cavit Özalp ve Hacı Sancak için buluştu.

Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi yöneticileri, Bağlar ilçesindeki Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 658. hafta buluşmasını gerçekleştirdi. Eyleme katılan aileler, yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. Eylemde ayrıca kayıp yakınlarından biri olan ve geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Barış Annesi Hayriye Doğan'ın fotoğrafı da taşındı. Bu haftaki eylemde 21 Ağustos 1995 tarihinde Amed'in Bismil ilçesinde gözaltına alınan ve cenazesi ailesine teslim edilen Cavit Özalp’ın faillerinin bulunması talep edildi.
İHD Genel Sekreteri Hüseyin Küçükbalaban, 1995 yılından bu yana başlamış olan “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” şiarıyla annelerinin çocuklarını, baba ve annelerini arayışlarının 866 haftaya dayandığını söyledi.  
İHD Şube Başkanı Abdullah Zeytun ise yaşamını yitiren kayıp annesi Hayriye Doğan’ı anarak, “Bizler insan hakları savunucu olarak en ön saflarda verdiği mücadeleye saygı ve minnetle bir kez daha anmak istedik. Hayriye Doğan ve barış, adalet yolunda yaşamlarını yitiren tüm anneleri anıyoruz” şeklinde konuştu.

ÖZALP'IN HİKÂYESİ

Konuşmaların ardından Özalp’ın hikâyesini İHD Şube Sekreteri Ferhat Berkpınar anlattı. Berkpınar, 24 Ağustos 1995 günü Akyıl otomotivde oturan Özalp’ın sivil giyimli bir kişi tarafından kimlik kontrolü yapıldığını söyledi. Özalp’a kimlik kontrolü yapıldıktan sonra dışarı çağrıldığını belirten Berkpınar, bu sivil giyimli kişi tarafından gözaltına alınarak kırmızı bir araçla Bismil jandarma taburuna götürüldüğünü ifade etti. Olay akşamı gözaltındayken gördüğü işkenceden dolayı Bismil Hastanesi'ne getirildiğini dile getiren Berkpınar, “Olaydan üç gün önce, 21 Ağustos 1995 tarihinde Özalp’ın oğlu Hacı Özalp, Bismil tren istasyonunda gözaltına alınır ve Bismil jandarma taburuna götürülür. Gözaltında oğlu Hacı’ya babası sorulur. Oğlu gözaltındayken, babası Özalp’i görür ve o an babasının Diyarbakır’da gözaltına alındığını anlar. 26 Ağustos 1995 tarihinde oğlu Hacı serbest bırakılır. Aynı gün içinde babasının cenazesi askerler tarafından Bismil’e bağlı Kamberli köyü muhtarına teslim edilir” dedi.
Berkpınar, Özalp’ın cenazesinin 2 çuvalın içinde muhtara teslim edildiğini dile getirdi. Bir çuvalın içerisinde belden yukarısı, diğer çuvalın içerisinde ise belden aşağısı bulunduğunu söyleyen Berkpınar, “Fakat cenazeyi gören köylülerin ifadesine göre Özalp’ın ayakları sağlamdı, ancak bunun dışında cenazenin sağlam hiçbir yeri yoktu. Cenaze parçalara ayrılmıştı. Ailesinin aktardığına göre, Özalp olaydan üç ay önce Bismil Jandarma karakolu tarafından çağrılmış ve orada ajanlık teklifi edilmiş. Ancak Özalp teklifi reddeder” diye kaydetti.
Berkpınar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türkiye’yi yaşam hakkı ihlalinden mahkûm ettiğini söyledi.

BATMAN

Batman’da kayıp yakınları ve İHD yöneticileri, 495'inci kez dernek binasında buluştu. Kayıp yakınlarının katıldığı ve kayıplara ait fotoğrafların taşındığı eylemde konuşan İHD yöneticisi Mahfuz Acar, 3 Ekim 1993'te Şırnak’ın Cizre ilçesinde katledilen Hacı Sancak’ın faillerinin bulunmasını istedi. Annelerin "Kayıpların ardından yaktıkları ağıtların ve kör karanlığa savurdukları çığlıklarının" üzerinden 495 hafta geçtiğini kaydeden Acar, “Değişen bir şey var mı? Ne yazık ki devlet ve yönetim zihniyeti değişmediğinden değişen hiçbir şey yok" dedi.
Acar, Sancak’ın eşi Halime Sancak'ın beyanlarını şöyle aktardı:
“3 Ekim 1993 tarihinde sabah erken saatlerde Cizre Nuh Mahallesinde bulunan evimize askerler tarafından baskın yapıldı. Askerlerin bir kısmı evde arama yaparken, komutan eşime ‘Hacı Sancak sen misin’ dedi. Eşim ‘evet’ deyip, kimliğini verdi. Evin önünde 3 panzer bekliyordu. Eşimin koluna girip alıp götürdüler. Kızım ‘Babamı nereye götürüyorsunuz’ diye sorunca, askerler ‘senin baban teröristtir’ deyip, kızıma dipçikle vurdular. Eşimin götürülmesinden sonra kaynım Halit bize gelip, eşimin Şırnak Tugay komutanlığında gözaltında olduğunu söyledi. Bir gün sonra kaynım Halit Şırnak’a eşimi sormaya gitti. Ancak Osman Demir bizi arayarak cenazemizi almaya gelmemizi istedi. Kaynım eşimin cesedini aldı ve eşimin yoğun işkence gördüğünü kaburgalarının kırık olduğunu söyledi. Hacı Sansak isimli başka bir akrabamız eşimle isim benzerliğinden gözaltındaydı. Serbest bırakıldıktan sonra bize söyledi. Eşimin işkence gördüğünü elleri bağlı bir şekilde asılı gördüğünü söyledi. Şikayette bulunduk, ancak bir sonuç çıkmadı."