Kayıp yakınları açlık grevindeki tutsakları selamladı
Amed'de kayıp yakınlarının eylemi devam etti. Eylemde açlık grevine giren tutsakların taleplerinin kabul edilmesi de istendi.
Amed'de kayıp yakınlarının eylemi devam etti. Eylemde açlık grevine giren tutsakların taleplerinin kabul edilmesi de istendi.
“Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminde bu hafta cezaevlerindeki akçıl grevlerine dikkat çekildi. İktidardan tutukluların taleplerini karşılamasını isteyen aileler, kamuoyuna da duyarlılık çağrısı yaptı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları tarafından “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” sloganıyla düzenlenen eylemlerin 425’incisi yapıldı. Eylemde kayıpların fotoğrafları ve devlet güçlerinin katlettiği Amed Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin fotoğrafları taşındı. Eyleme, kayıp yakınları, İHD yöneticileri, insan hakları savunucuları, KESK, SES katıldı. Kayıp yakınları bu haftaki eylemlerinde 18 Mart 1994'te Amed'in Kulp ilçesinde gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Mirza Ateş’in akıbetini sordu.
AÇLIK GREVLERİ
İHD Amed Şubesi Sekteri Abdülselam İnceören, kayıplara ulaşıncaya kadar eylemlerini sürdüreceklerini söyleyerek, “Analarımızın gözyaşı hala dinmedi, çocuklarının yolunu gözleyen analarımız var” dedi. Cezaevlerinde yayılan açlık grevlerine işaret eden İnceören, “Özellikle F Tipi Cezaevlerinde ihlalleri yaşanıyor. Cezaevlerinden cenazelerin çıkmasını istemiyoruz. Açlık grevlerinin son bulmasını bir an önce insani taleplerin yerine getirilmesini istiyoruz” diye konuştu.
'KÜRT SORUNU ÖLDÜRMEYLE, TUTUKLAMAYLA ÇÖZÜLMEZ'
KESK Dönem Sözcüsü Üzeyir Evrenk de, bugün Amed'e Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın gelişine ilişkin şu mesajı verdi: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu sözünü hatırlatmak istiyorum ‘Biz bu çözüm süreci için baldıran zehri içmeye hazırız’ sözlerini hatırlatmak istiyoruz. Bizler Kürt sorununun öldürmekle, zorla, gözaltı ve tutuklamalar ile bir çözüme kavuşamayacağını kendisine bir kez daha hatırlatmak istiyoruz."
MİRZA ATEŞ'İN HİKAYESİ
İHD Kayıp Komisyonu Üyesi Hasan Yolcu da, 18 Mart 1994'te Kulp ilçesinde gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Mirza Ateş’in hikayesini şöyle okudu:
"Olaya göre, Kulp ilçesine bağlı İnkaya köyünde yaşayan Ateş’in köyde bulunduğu evine asker ve korucuların katılımıyla gece saatlerinde baskın düzenlendi. Yapılan baskında Ateş’in evi ateşe verilerek yakılırken, çocuklarının gözleri önünde işkence edilerek gözaltına alındı. Gözaltına alınan Ateş ile köylüsü Kuddusi Adıgüzel önce Kulp ilçe merkezine, ardından Diyarbakır merkeze götürülerek yaklaşık 85 gün işkenceye maruz kaldı. Hikayede ailenin duyumlarına göre gözaltı sonrası Ateş’in Kulp ilçesinde boş bir araziye götürülerek operasyon varmış gibi 8 kişi ile birlikte kurşuna dizildiği öğrenilir. Ayrıca bu cenazelerin üzerine gaz dökülerek yakıldığı, 6 gün kaldıktan sonra tahminen aynı yerde bir çukur kazılarak arda kalanların gömüldüğü bilinir. Yürütülen soruşturma sonucunda Kulp Cumhuriyet Başsavcılığı, 3 Haziran 1996'da adı geçen şahısların gözaltına alınmadığını, söz konusu Ateş'in köyünü terk ederek İstanbul’a yerleştiğini öne sürdü. Aile tarafından iç hukuk mercilerine yapılan başvuruda Ateş’ten o günden bugüne hiçbir şekilde haber alınamadı, aile iç hukuk yollarını tükettikten sonra AİHM’e başvurdu ancak AİHM başvuruyu geç yapılması gerekçesi ile reddetti.”