İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınlarının "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 385'incisi Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde düzenlendi.
Eyleme kayıp yakınlarının yanı sıra kurum temsilcileri ve insan hakları savunucuları katıldı. Eylemde, 1994 yılında Amed'in Pasur (Kulp) ilçesinde bulunan Gomak köyüne düzenlenen baskında askerlerce alıkonulan ve bir hafta sonra köyün 5 km uzağında infaz edilmiş halde bulanan Hamet Barut'un faillerinin bulunup, cezalandırılması talep edildi.
HURŞİT KÜLTER
İHD Amed Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Adnan Örhan, faillerin bulunup yargılanması için mücadele ettiklerini, ancak buna karşılık faillerin cezasız bırakıldığını hatırlattı. Pasur'un Nedera köyünde kaybedilip ve ardından öldürülerek toplu mezara gömülen 11 köylünün duruşması, JİTEM ve Lice davalarının geçtiğimiz hafta görüldüğünü ancak sudan sebeplerle ertelendiğini belirten Örhan, bu davaların takipçisi olacaklarını ifade etti.
Şırnak'ta DBP İl Yöneticisi Hürşit Külter'in gözaltına alınmasının üzerinden 30 gün geçmesine rağmen, devlet yetkilileri tarafından resmi olarak kabul edilmediği ifade edildi. Külter'in babaannesinin önceki gün yaşamını yitirdiğini anımsatan Örhan, "Maalesef gözü açık gitti" dedi.
TUTUKLAMALARA TEPKİ
Örhan, Özgür Gündem gazetesinin nöbetçi eş genel yayın yönetmenleri Şebnem Korur Fincancı, Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin'nin tutuklanmasına da tepki göstererek, Kürdistan'da yaşanan vahşeti raporlayıp, uluslararası kuruluşlarla paylaştıkları için tutuklandıklarını söyledi.
BARUT'UN HİKAYESİ
Örhan'ın ardından, 1994 Amed'in Pasur (Kulp) ilçesinde bulunan Gomak köyüne düzenlenen baskında askerlerce alıkonulan ve bir hafta sonra köyün 5 kilometre uzağında infaz edilmiş halde bulanan Hamet Barut'un oğlu Hüseyin Barut, babasının katlediliş hikayesini anlattı. Barut, şunları aktardı: "06.05.1994 tarihinde Bolu Tugayına bağlı askeri birlikler köyümüze baskın yaptı. Baskında tüm köy halkını toplayıp insanları köy meydanında darp ettiler. Babamı da alıp götürdüler. Buna tüm köy halkı tanıktır. 12 Mayıs 1994 günü babamın dayısı, köyümüzün 5 km uzağında yol kenarında yarı gömülü bir ceset görüyor, üstünü açtığında babamın cesedi olduğunu görüyor. Cesedi, Diyarbakır Devlet Hastanesine götürüyorlar, hastanede yapılan otopsi sonucunda bedenine 32 kurşun sıkılmış olduğu ortaya çıkıyor. Daha sonra babamın cesedini köye getirip defnettik. Olayla ilgili hukuki süreci takip ediyoruz."