Kayıp yakınlarının Amed ve Cizre'de eylemdeydi
Kayıp yakınlarının Amed ve Cizre'de eylemdeydi
Kayıp yakınlarının Amed ve Cizre'de eylemdeydi
Amed'te İHD ve kayıp yakınlarının, "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla düzenlediği oturma eyleminin 234. gerçekleştirdi. Eylemde, 1995 tarihinde’te Amed’in Hazro ilçesinde korucular tarafından kaçırılarak kaybedilen Servet Bayram’ın akıbetini soruldu. Şirnex’in (Şırnak) Cizir (Cizre) ilçesinde her hafta Cizre Lisesi önünde biraraya gelen Dayîkên Şemiyê, 1990'lı yıllarda faili meçhul cinayetlere kurban giden yakınlarının akıbetini sormaya devam etti.
İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınlarının her hafta "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla düzenlediği oturma eyleminin 234., Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Üzerinde kayıp fotoğraflarının bulunduğu ve "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" ile "Onlar bir gece ansızın evlerinden alındılar ve bir daha geri gelmediler" yazılı pankartların açıldığı eyleme, İHD üye ve yöneticileri, MEYADER yöneticileri, Belediye-İş Sendikası, SES, 78’liler Vakfı, kayıp yakınları katıldı. Eylem öncesi konuşan İHD Amed Şube Başkanı Raci Bilici, 234 haftadır kayıpların bulunması için mücadele ettiklerini, etmeye devam edeceklerini söyledi. Tüm çabalarına devletin, hükümetin ve ilgili birimlerin kayıpların bulunması için ve faillerin bulunarak yargılanmaları için hiçbir girişim içersinde olmadıklarını belirterek, yaşanan duyarsızlığı eleştirdi.
Bilici açıklamasında, Rojava’da El-Kaide bağlantılı radikal dinci grupların YPG ve Kürt sivillere yönelik saldırıları ardından başlayan şiddetli çatışmalara dikkat çekti. Dün Serêkanîyê (Ceylanpınar) kentinde incelemelerde bulunduklarını belirten Bilici, Kaymakam, Belediye Başkanı, muhtarlar, esnaflar, çatışmalar sırasında sınırdan gelen kurşunlarla yaşamını yitiren, yaralanan insanların aileleri ile görüştüklerini kaydederek, ihlallerin yoğun şekilde yaşandığı bir yer olduğuna vurgu yaptı. Bilici “savaşın yoğun yaşandığı bir yer. Orada yerel halk ile görüşmelerimiz oldu. Herkesin söylediği şu oldu. Hükümetin ortaya koyduğu politikanın son derece yanlış ve kaygı verici olduğunu, insan haklarına aykırı bir tutum olduğunu söylediler” dedi. Bilici, sınır kapılarının şimdiye dek açık tutulduğunu ve yaralıların buradan geçirilerek tedavi edildiğini, ancak YPG güçlerinin sınır kapılarının bulunduğu bölgede hakimiyet sağlaması ile birlikte tamamen kapatıldığını söyledi. Bilici, hiçbir yaralının getirilip götürülmediğini ve yardım malzemelerinin ulaştırılmasının engellendiğini kaydetti.
Ceylanpınar’da yaptıkları incelemeyi raporlaştırarak birkaç gün içinde kamuoyuna açıklayacaklarını belirten Bilici'nin ardından, İHD Kayıp ve Gözaltında Kaybedilenler Komisyonu üyesi Necibe Güneş Perinçek, 1995 tarihinde Amed’in Hazro ilçesinde korucular tarafından kaçırılarak kaybedilen Servet Bayram’ın hikayesini anlattı. Perinçek, şunları belirtti: "Beyan ve anlatımlara göre Servet Bayram, akrabalarını ziyaret etmek üzere 8 Temmuz 1995 günü Diyarbakır’dan Hazro ilçesine gittiği sırada, Hazro’da görev yapan köy korucuları tarafından gözaltına alınır. Servet’in yaşamından kaygı duyan ailesi, kurumumuz (İHD Diyarbakır Şubesi) aracılığı ile resmi kurumlara başvuruda bulunur. Ancak DGM’den gelen yazılı yanıtta, ‘ gözetim kayıtlarının tetkikinde Servet Bayram ismine rastlanılmadığı’ belirtilir. Servet’in ailesi, bir akrabalarının aracılığı ile Hazro’da Korucubaşı olan bir kişi ile iletişime geçer. Korucubaşı, ‘evet onu biz yakaladık, merak etmeyin bir gün mutlaka evine gelecektir’ der. Bunun üzerine aile umutla bekler, ancak Servet’ten bir daha haber alınmaz.”
Açıklamanın ardından kayıp Servet Bayram’ın anısına 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı. Oturma eyleminin ardından etkinlik sona erdi.
DAYİKÊN ŞEMÎYÊ ALİ KARAGÖZ’ÜN AKİBETİNİ SORDU
Şirnex’in (Şırnak) Cizir (Cizre) ilçesinde her hafta Cizre Lisesi önünde biraraya gelen Dayîkên Şemiyê, 1990'lı yıllarda faili meçhul cinayetlere kurban giden yakınlarının akıbetini sormaya devam etti. Eyleme MEYA-DER yöneticileri de katılarak destek verdi.
1993 yılında Cizre'nin Cudi Mahallesi'nde bulunan evlerinden zorla alınarak, kaybedilen Ali Kargöz'ün hikayesi anlatıldı. Hikayeyi Karagöz'ün eşi Ayşe Karagöz anlattı. Dönemin Korucubaşı ve Belediye Başkanı Kamil Atak, kardeşi Kukel Atak, Yüzbaşı Cemal Temizöz, Hakim Güven ve yanlarında gelen onlarca korucu ile evlerinin basıldığının söyleyen Karagöz, "Sabah saatlerinde evimizi silahlar ile bastılar ve kocamı zorlan evden çıkardılar. Evimize baskın yaptıkları sırada yanlarında tutukladıkları İskan Kalkan'da vardı. İkisini birbirleri ile kelepçeledikten sonra alıp götürdüler" dedi. Eşinin evden zorla alındıktan sonra herhangi bir karakol veya askeri noktaya götürülmediğini aktaran Karagöz, şunları söyledi: "Kamil Atak ve arkadaşları, eşimi ve Kalkanı, karakola götürmedi. Bunun yerine kendi evinin bodrumunda tutuyordu. Ertesi gün Kalkan'ın eşi ile Atak'ın evine gittik. Serbest bırakmaları için ancak bizleri de ölümle tehdit ettiler. O günden sonra bir daha haber alamadık, kemiklerini bulamadık" dedi.
Karagöz, Amed’de görülen JİTEM davasında yargılanan Kamil Atak'ın işlediği suçları kayıp yakınları olarak yüzlerce defa somutlaştırdıklarını; Ancak mahkemenin yine de serbest bıraktığını söyledi. Karagöz, Başbakan Erdoğan'a seslenerek, "Bizim insanlarımızın kemikleri nerede yıllardır bizler bu duvarların dibinde adalet talebinde bulunuyoruz. Bir kerede bizim feryadımızı duy. Kaybedilen insanlarımızın kemiklerin bizlere geri ver. Katillerimizi yargıla" diye konuştu.
Konuşmanın ardından yapılan oturma eyleminden sonra Dayikên Şemîye eylemi sona erdi.