Son Dakika: PKK sonuç bildirisi açıklandı: PKK adıyla yürütülen çalışmalar sonlandırıldı

‘Kayıpların failleri bulunmadan helalleşme olmaz’

‘Kayıpların failleri bulunmadan helalleşme olmaz’

Şırnak’ın (Şirnex) Cizre (Cizîr) ilçesi ve Amed Koşuyolu'nda bir araya gelen kayıp yakınları, devlet tarafından kaybedilenlerin akıbetini sordu. Koşuyolunda’ki eylemde konuşan İHD Amed Şube Başkanı Raci Bilici, Başkabakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Şırnak’ta yaptığı konuşmaya cevap vererek “Faili meçhullerin sorumlularını ortaya çıkarıp yargılamadan helalleşme olmaz” dedi.

Şırnak'ın Cizre ilçesinde her hafta Cizre Lisesi önünde bir araya gelen Dayîkên Şemiyê, 1990'lı yıllarda faili meçhul cinayetlere kurban giden yakınlarının akıbetini sormaya devam etti. Kaybedilen çocuklarının ve yakınlarının fotoğraflarını taşıyan kayıp yakınlarının eylemine, İHD temsilcileri, MEYADER yöneticileri ile KURDİ-DER çalışanları da destek verdi. Bu haftaki eylemde 1992 yılında Mardin'in Dargeçit (Kerboran) ilçesinde askerler tarafından yapılan baskında gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Nezir Acar'ın akıbeti soruldu.

Acar'ın hikâyesine anlatan kardeşi Salih Acar, 1992 yılında ağabeyinin arkadaşlarının evine misafirliğe gittiğini ve orada 2 arkadaşı ile birlikte JİTEM tarafından gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamadığını söyledi. 

İnsanların özellikle 90'lı yıllarda ortadan kaybolup, katledilmelerinin tesadüf olmadığını söyleyen Acar, şunları dile getirdi: "90'lı yıllarda devletin bilgisi ve emriyle bu vahşetler yaşanmıştır. Ağabeyim devlet için çalışmayı kabul etseydi, bugün yaşardı. Burada yıllardır çocuklarının kemiklerini isteyen aileler gibi bizler de, yakınlarımızın kemiklerini ve faillerin yargılanmasının istiyoruz."

Konuşmaların ardında 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.

KAYIPLARIN FAİLLERİ YARGILANMADAN HELALLEŞME OLMAZ  

İHD ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla düzenlediği oturma eyleminin 233'ncüsü gerçekleştirildi. Bu haftaki eylemde, 1995 tarihinde Şırnak’ın Silopi İlçesinde kaybedilen Yusuf Kalenderoğlu, Mehmet Dansık ve Ahmet Dansık’ın akıbetleri soruldu.

İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınlarının her hafta "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganıyla düzenlediği oturma eyleminin 233'ncüsü Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Açıklamada, üzerinde kayıp fotoğraflarının bulunduğu, "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" ve "Onlar bir gece ansızın evlerinden alındılar ve bir daha geri gelmediler" yazılı pankartlar açıldı.

Açıklamaya çok sayıda kişinin yanı sıra, İHD üye ve yöneticileri, MEYADER yöneticileri, Belediye-İş sendikası ve kayıp yakınları katıldı. Eylem öncesi konuşan İHD Amed Şube Başkanı Raci Bilici, Başkabakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Şırnak’ta açılışı gerçekleştirilen Şerafettin Elçi havalimanındaki konuşmasında ‘helalleşme’ den bahsedildiğine dikkat çekti.

Bilici şöyle konuştu: “Helalleşmek son derece önemlidir. Ama nasıl bir helalleşme? Bu ülkede yüzlerce katliam yapıldı. Binlerce kişi öldürüldü, asit kuyularına atıldı. Nerede olduğunu bilmediğimiz ve hala aradığımız kayıplarımız var. Kayıplar bulunmadan failler yargılanmadan helalleşmek olur mu Sayın Başbakan? Bu coğrafyada binlerce toplu mezar varken helalleşmek olur mu? Analara teslim edilmeden, onları dinlemeden, bir mezar taşını dahi çok görürsen helalleşmek olur mu? Olmaz.”

Bilici'nin ardından İHD Kayıp ve Gözaltında Kaybedilenler Komisyonu üyesi Necibe Güneş Perinçek tarafından, 1995 tarihinde Şırnak’ın Silopi İlçesinde kaçırılarak kaybedildikten sonra kendilerinden bir daha haber alınamayan Yusuf Kalenderoğlu, Mehmet Dansık ve Ahmet Dansık hikâyesini anlattı.

Perinçek, şunları ifade etti: “Beyan ve anlatımlara göre, Tayan aşiretine mensup Kalenderoğlu ailesi, Silopi ilçesine bağlı Kavallı köyünde ikamet etmekteydiler.  Aşiretin önde gelenlerinden Yusuf Kalenderoğlu da köy muhtarıydı. Tüm baskılara rağmen Kavallı Köyü'nde kimse korucu olmayı kabul etmemişti. Bu nedenle Cizre Jan. Bölük Komutanı Cemal Temizöz, Yusuf Kalenderoğlu'nu birkaç kez Cizre'ye yanına çağırmış, ancak Kalenderoğlu gitmemişti. 22 Şubat 1995 günü, Yusuf Kalenderoğlu Silopi Kaymakamıyla görüşmüş, iftar alışverişini yaptıktan sonra aynı köyde ikamet eden ve daha önce aynı köyde muhtarlık yapan Mehmet Dansık ve oğlu Ahmet Dansık'la birlikte Silopi'den köye dönmek üzere Mehmet Dansık'a ait 73 AF 236 plakalı beyaz Toros araca binerek yola çıkmış. Araç Botaş arama noktasında Jitem ekibi tarafından durdurulmuş. Görgü tanıkları üç kişinin Botaş'ın içine götürüldüğüne tanık olurlar.”

Kayıp olayının ardından ailelerin çeşitli girişimlerde bulunduklarını ancak JİTEM elemanlarının baskısı ile karşılaştıkları ve girişimlerin bu güne dek sonuçsuz kaldığını anlattı.

Açıklamanın ardından kayıp Yusuf Kalenderoğlu, Mehmet Dansık ve Ahmet Dansık anısına 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.