Kayıp yakınları: Başbakan önce buradaki eylemimize gelsin

Kayıp yakınları: Başbakan önce buradaki eylemimize gelsin

ÝHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının her hafta düzenlediði oturma eyleminde konuşan ÝHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Başbakan'ın Diyarbakır'a yapacaðı ziyarete ilişkin "Başbakan, Diyarbakır’da yapacaðı etkinlikler öncesi buraya gelsin. Gözü yaşlı anneler burada, kayıplar burada. Başbakan buradan başlasın. Kayıplar sorunu çözülmeden bu topraklara barış gelmez" dedi.

ÝHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınlarının "Kayıplar Bulunsun failler yargılansın" sloganıyla her hafta Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirdiði oturma eylemi 173’üncü haftada devam etti. Kayıpların fotoðraflarının taşındıðı eyleme ÝHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Barış Anneleri Ýnisiyatifi, MEYA-DER, KESK’e baðlı sendikaların temsilcileri ve kayıp yakınları katıldı.

Eylemde ilk olarak konuşan ÝHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Başbakan'ın Diyarbakır ziyaretine deðinerek, "Başbakan Diyarbakır’da yapacaðı etkinlikler öncesi buraya gelsin. Gözü yaşlı anneler burada, kayıplar burada, Başbakan buradan başlasın. Kayıplar sorunu çözülmeden bu topraklara barış gelmez" dedi. Yaşanan katliamların, özellikle de en son yaşanan Roboski katliamının açıða çıkartılmadan kimsenin adaletten söz edemeyeceðini dile getiren Bilici, kayıplar bulununcaya ve failleri yargılanıncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini dile getirdi.

BAKAN EKER’E TEPKÝ

Dün sivil toplum örgütlerinin Erdoðan’ın Diyarbakır’a gelişi ile ilgili yaptıðı açıklamaya karşı “bunlar Diyarbakır’ı temsil etmiyor, ellerine bir metin tutuşturuluyor, onlar da okuyor” şeklinde açıklamada bulunan Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’e tepki gösteren Bilici, “Bunlar alışkındır birilerinin istemi üzerine konuşmaya. Kimse ciddiye almıyor bunları. Ne Başbakan, ne de bu halk onları ciddiye alıyor. Onların ellerine metinler verilerek şunları söyleyin denilebilir. Ama biz sivil toplum örgütleri olarak yapılan katliamları, vahşetleri kimler yapmışsa karşısında durmuşuzdur. Sizlerin huzurunda bu bakanı kınıyorum” diye konuştu.

TANRIKULU: FAÝLÝ MEÇHUL DOSYALARLA ÝLGÝLÝ TEK DAVA AÇILMADI

Bilici’nin ardından konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ise, Mehdi Eker’in Diyarbakır’daki sivil toplum örgütlerine yönelik sözlerine tepki gösterdikten sonra, Adalet Bakanlıðı'nın Diyarbakır Barosu'na baðlı 112 avukat hakkında soruşturma izni vermesini eleştirdi. Tanrıkulu, "Bu karar Adalet Bakanı'nın yakasında utanç nişanesi olarak kalacaktır” dedi.

Başbakan'ın sürekli olarak "benim dönemimde faili meçhul ve kayıp olmadı" dediðini ileri sürdüðünü belirten Tanrıkulu, "Peki Diyarbakır'da kayıplar ve faili meçhul dosyalarla ilgili açılmış tek dava var mıdır? Savcı ve hakimler bu dosyaları açmak için kimden icazet bekliyor?" diye sordu.

NÝHAT AYDOÐAN’IN KAYBEDÝLÝŞ HÝKAYESÝ

Yapılan konuşmaların ardından ÝHD Kayıp ve Faili Meçhul Cinayetler Komisyonu Üyesi Resul Tamur, 20 Kasım 1994 tarihinde Mardin’in Midyat Ýlçesi Doðançay Köyü’nden gözaltına alınarak kaybedilen Nihat Aydoðan'ın kaybediliş hikayesini anlattı. Aydoðan'ın köyünden Ýlçe Jandarma Komutanlıðı’nda görevli asker ve korucular tarafından gözaltına alındıðını aktaran Tamur, şöyle devam etti: “Aydoðan yataðından zorla çıkartılarak çocuklarının gözü önünde dövülerek gözaltına alındı. Askerlerin bu şiddeti karşısında Aydoðan'ın 12 yaşındaki kızının dili tutulmuştu. Evden alınan Nihat, önce Midyat Ýlçe Jandarma Karakolu'na oradan da Mardin Merkez Komutanlıðı'na götürüldü. Nihat, 15 gün Mardin Merkez Jandarma Komutanlıðı'nda her gün işkence ve insanlık dışı muameleye tabi tutuldu. 15 gün sonra Jandarma Nihat'a köy muhtarını arattırıp 'Beni bıraktılar, eve geleceðim' dedirtiyor. Ancak bu telefondan sonra kendisinden bir daha haber alınamadı. Eşinden haber alamayan Halime Aydoðan, Mardin Jandarma Merkez Komutanlıðı'na gidip eşini sorunca, 'Biz senin eşini serbest bıraktık, daða çıkmıştır onu git daðda ara' cevabını alır. Halime Aydoðan son çare olarak eşinin akıbeti için Midyat Cumhuriyet Savcılıðı'na yazılı başvuruda bulunur, fakat oradan da sonuç elde edemez. Halime Aydoðan, eşi Nihat'ın Mardin'de bir toplu mezarda gömülü olduðuna inanıyor."

Kayıp hikayesinin anlatımının ardından kayıp yakınları Nihat Aydoðan için 5 dakikalık oturma eylemi yaparak eylemlerine son verdi.