KCDK-E’den darbeye karşı sürekli eylem çağrısı

Yazılı bir açıklama yapan KCDK-E, AKP hükümetinin milyonlarca Kürdün oyuyla seçilmiş belediyelere darbeyle el koymasına karşı Avrupa’daki Kürtler ve dostlarının meydana çıktığını belirtti.

Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi (KCDK-E) 12 Eylül darbesinin yıl dönümüne denk getirilen darbeye karşı sürekli eylem çağrısında bulundu.

Erdoğan liderliğindeki AKP faşizminin, anti-Kürt politikasında sınır tanımadığına dikkat çekilen açıklamada, “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki amansız tecritle paralel olarak, Rojava’nın işgal edildiği hatırlatılan açıklamada, son olarak ‘kayyum’ adı altında Kürt halkının milyonlarcasının oylarıyla seçilmiş meşru demokratik belediyelerine el konuldu. Başta Sur, Nusaybin, Cizre, Şırnak, Lice, Gever ve İdil olmak üzere, yüzlerce sivilin yaşamını yitirdiği topyekün imha seferleriyle yakıp yıktığı Kürt kentlerinin belediyelerine, tam da 12 Eylül darbesinin yıldönümünde, özel savaş güçleri eşliğinde, bu kez AKP eliyle darbe yapıldığı kaydedilen açıklamada, buna karşı direnme, en meşru hak ve görevdir” denildi.

Kürdistan ve Türkiye’de olduğu gibi Avrupa’da Kürt halkı ve dostlarının şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da iradesini sahiplenme, faşizme ve soykırıma karşı direniş ve mücadelesini en üst seviyede ortaya koyacağını belirten KCDK-E, 13 Eylül’de Avrupa’da Kürt Demokratik Toplum Merkezleri’nin bulunduğu tüm şehirlerde ve 17 Eylül’de Almanya’da eyaletler, diğer yerlerdeyse ülkeler düzeyinde merkezi yürüyüş ve mitinglerin yapılacağını belirtti.

15 Eylül günü Avrupa genelinden katılımın planlandığı, Strasbourg’daki Avrupa Konseyi binası önünde, kitlesel bir mitingin yapılacağı da vurgulanan açıklamada, başta 15 Eylül Strasbourg mitingi olmak üzere, söz konusu planlama kapsamında yapılacak tüm eylem ve etkinliklere, kitlesel ve aktif katılımın, AKP faşizmini durdurmada önemine vurgu yaptı. KCDK-E, başta Kürt halkı ile demokrat, sol, sosyalist, ilerici, devrimci, Alevi, Êzidî, Müslüman her inanç ve ulustan dostlarına çağrıda bulundu.

Açıklamada son olarak, hem Rojava işgali hem de belediyelere ‘kayyum’ yoluyla darbe yapılarak el konulmasına karşı, başta Türkiye’nin üyesi olduğu Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler olmak üzere, tüm ilgili uluslararası kurum ve güçlere, Erdoğan liderliğindeki faşizme karşı acilen harekete geçme çağrısı yapıldı.