KCK ana davası 18 Şubat’a ertelendi
KCK ana davası 18 Şubat’a ertelendi
KCK ana davası 18 Şubat’a ertelendi
Diyarbakır’da Kürt siyasetçilerinin yargılandığı "KCK" ana davasının duruşması, tutsakların 15 Şubat'ı alkışlarla protesto etmesi nedeniyle kısa kısa sürdü. DTP Ekoloji ve Yerel Yönetimler Komisyonu Başkanı Senanik Öner, "Bugün kara gündür. Duruşmanın yapılmamasını istiyoruz" dedi. Savcı, Fırat Anlı dahil 10 tutsak için tahliye talep ederken, mahkeme heyeti, ara karar için duruşmaya 18 Şubat'a kadar ara verdi.
Aralarında BDP milletvekilleri, belediye başkanları, insan hakları savunucuları ve gazetecilerin de bulunduğu 108'i tutuklu 175 kişi hakkında açılan davanın bugünkü duruşması, uluslararası komplonun 14'üncü yıldönümü nedeniyle yapılamadı. 57 kişinin katıldığı ve tutukluların siyah giyindiği duruşmada, tutuklular adına konuşan DTP Ekoloji ve Yerel Yönetimler Komisyonu Başkanı Senanik Öner, 15 Şubat'ın kara bir gün olduğunu belirterek, "Halkımız bu günü kara gün ilan etti. 15 Şubat sadece Kürtlere değil Türklere yapılmış bir komplodur. Sayın Öcalan yakalandıktan sonra barış sürecini geliştirerek, komployu boşa çıkardı. Ortalığın kan gölüne dönüşmesini engelledi. Sayın Öcalan Türkler ile Kürtlerin kardeşliği ve birlikteliğini savundu. Halkımız da bu kardeşlik, barış ve birlikteliği alanlarda haykırdı. Türkiye cephesi bu komployu anlayamadı. Ecevit'in 'Öcalan'ı bize niye verdiler anlamadım' sözleri bu durumu özetliyor" diye konuştu. Polisin zırhlı araçla çarpması sonucu yaşamını yitiren Şahin Öner'in durumuna değinen Öner, "Bu katledilişi protesto ediyor, aileye başsağlığı diliyoruz" dedi.
Öner, 15 Şubat nedeniyle bugün oruç tuttuklarını açıklayarak, "Mahkemeden duruşmanın yapılmamasını istiyoruz" diye konuştu. Mahkeme heyeti ise, tahliye taleplerini değerlendirecekleri gerekçesiyle duruşmanın yapılması gerektiğini savundu. Ardından tutuklular ayağa kalkarak mahkemenin tavrını alkışla protesto etti. Mahkeme başkanının ısrarlı çabalarına rağmen tutuklular alkışlar çalarak ayakta beklemeye başladı. Bunun üzerine mahkeme heyeti, duruşmanın düzenini bozdukları gerekçesiyle tutukluların salondan çıkarılmasını isteyerek, duruşmaya dair karar vermek üzere 15 dakika ara verdi.
Aranın ardından başlayan duruşmada yaklaşık 30 gündür süren delil ikamesi sonrası hukuki olarak karar vermek zorunda olan mahkeme heyeti, savcıya söz verdi. Savcı, "ÖYM'lerin İstiklal ve DGM'lere benzetilmesine kendi adıma alındığımı söylemek istiyorum. Sanıkların yargılanma koşulları gayet iyidir. İddianamenin emniyette hazırlandığı şeklinde iddialar var, savcı istediği yerde iddianameyi hazırlar. Sanıkların suçu işlemedikleri şeklindeki beyanları gerçek dışıdır" şeklinde konuştu. Savcı daha sonra Fırat Anlı, Ferhan Türk, Esma Güler, Dirayet Taşdemir, Hasan Öner, Ahmet Ertak, Hüseyin Kalkan, Leyla Deniz, Arslan Özdemir, Besime Gonca'nın tahliyesini isterken, diğer sanıkların tutukluluk halinin devam etmesini talep etti.
Savcıdan sonra söz alan Av. M. Emin Aktar, iddia makamının söylediklerine katılmadıklarını, esas savunmayı 18 Şubat'ta yapacaklarını kaydederek, "İddianamede suçlamayı karşılayacak bir delil yoktur. Müvekkillerin 4 yıldır devam eden tutukluluk halleri infaza dönüşmemelidir. Bu uzun tutukluluk mahkemenin kendisi için de iyi bir durum değildir. Tüm tutukluların tahliyesini talep ediyoruz" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, esasa ilişkin ara kararını vermek için duruşmaya 18 Şubat Pazartesi gününe kadar ara verdi.