Yazılı bir açıklama yapan KCK Eğitim Komitesi, “2016-2017 yeni eğitim döneminde eğitim şehitleri olan Mehmet Karasungur, Salih Kendal, Viyan Peyman ve tüm özgürlük şehitlerini saygı ve minnetle anıyoruz. Onların hayallerini gerçekleştirme sözünü vererek özgür, demokratik toplum sistemini inşa edeceğiz” dedi.
Yeni eğitim yılının başlangıcını Mexmûr Şehid Rustem Cudî ve Rojava’ya kutlu olmasını dileyen KCK Eğitim Komitesi, açıklamasında şunları belirtti: “Büyük öğretmen Önder Apo'nun eseri olan Mexmûr'daki Ş. Rüstem Cudi ve Rojava Kürdistanı'nın yeni eğitim dönemi, Önder Apo'ya ve tüm emekçi ve öğrencilere kutlu olsun. Kürdistan ve Ortadoğu'daki bütün asimilasyoncu ve kültür soykırımcılığına karşı gerçekleştirilen tüm çalışma ve mücadelede, bütün Kürdistan halkına ve Ortadoğu halklarına, demokratik ulus eksenleri eğitim sistemini gerçekleştirmede başarılar diliyoruz.”
'TÜRK DEVLET OKULLARI KÜLTÜREL SOYKIRIM CEPHESİ VE ASİMİLASYON DEĞİRMENİ OLARAK KULLANIYOR'
Faşist Türk devletinin kültürel ve fiziki soykırımcılığı derinleştirip yayarak, yeni eğitim dönemine başladığını da kaydeden KCK Eğitim Komitesi, “Kürtlere ve Kürdistan'a karşı yürütmüş olduğu imha ve inkar politikasında okulları ön cephede yerleştirilen kültürel bir soykırım aracı ve asimilasyona değirmeni olarak kullanıyor. Bugün de bu okulları askeri karargah olarak kullanıyor. Yani fiziki ve kültürel soykırım mekanı birleştirilmiştir ve işgalci faşist Türk devletinin gizli yüzü ortaya çıkmıştır. Siyah, beyaz ve yeşil faşizmin ittifakıyla Kürtlere ve demokratik güçlere karşı düşmanlık politikaları en üst düzeye çıkarılmıştır. Sistemin çıkarına hizmet ediyor olsa da Kürtlerin ve demokratik güçlerin kimliklerine tahammül edemiyor. Açıkla terbiye edip teslim alabilmek için binlerce öğretmen ve emekçinin işine son vermiştir” dedi.
'FAŞİST İŞGALCİLİĞE KARIŞI MÜCADELE VE DİRENİŞTEN ÖTE BİR YOL YOK'
Faşist ve işgalci egemenliğe karşı, Kürt ve demokrasi güçlerinin, devrimci ve sosyalistlerin mücadele ve direnişi büyütme dışında bir yol olmadığını vurgulayan KCK Eğitim Komitesi açıklamasında şunları belirtti: “Demokratik özerkliğin inşası için işgalcilerin bu saldırılarını kendimiz için bir fırsat olarak değerlendirip, kendimizi kültürel ve fiziksel soykırımcı eğitimden kurtarmamız gerekip, tüm gücümüzle demokratik eğitim sistemini geliştirmemiz gerekir. Bütün evleri ve uygun alanları eğitim alanına çevirelim. Ana dili hakkı anne sütü gibi helal, doğal, toplumsal ve meşrudur.
Bütün yurtsever, devrimci, demokrat öğretmen ve emekçilere çağrımız, çocuk ve gençlerimizi uygun alanlarda, kendi dilimiz, anlayışımız ve müfredatımıza göre eğitelim. Çocukların ve gençlerin eğitimi başka hiçbir güce teslim edilemeyecek kadar yaşamsal ve kutsaldır. Çocuklarımızın hakkı olan eğitimi gerçekleştirelim. Faşist Türk devletinin fiziksel ve kültürel soykırımcılığına karşı bütün hal olarak alanlara akıp yürüyüş, miting ve kitlesel eylemlerle asimilasyoncu eğitim sistemini reddedip, kınıyalım.”