KCK'den Yassı Muharrem açıklaması

KCK Halklar Ve İnançlar Komitesi: Yassı Muharrem münasebetiyle cümle canların, On İki İmam Oruçları kabul olsun diyor, iyilikte ve güzellikte karar kılanlara, İmam Hüseyin yoldaş Xızır yar ve yardımcı olsun diyoruz.

KCK Halklar Ve İnançlar Komitesi, Alevi inancına sahip halkların Hz. Hüseyin’in Emevi saltanatına karşı Kerbela’daki direnişini andığı yeni bir Muharrem orucu sürecine girilmiş bulunulduğunu belirtti. Komite, “Aleviler bu direnişe ibadet derecesinde bağlılıklarıyla farklılığını ortaya koymaktadır. Bu Alevilerde zalime karşı direnişin aynı zamanda inanç kimliği olduğunu göstermektedir. Alevilerin binlerce yıldır devlet ve iktidar baskılarına rağmen onların dışında inançlarını, kültürlerini öz iradeleri ve imkanlarıyla geliştirip sürdürmesinde Hz. Hüseyin’in Kerbela’daki direnişi yeni bir kimlik ve karakter kazandırmıştır. Kerbela direnişi halklarımızın eşitlik ve özgürlük mücadelesi için bugün de en çok ihtiyaç duyduğumuz duygu, düşünce ve inanç için manevi güç kaynağı olmaya devam etmektedir” dedi.  

“Yalana karşı doğrunun, zulmata karşı aydınlığın, zalime karşı mazlumların direniş kavgası devlet ve iktidarın toplumsal yaşamımıza musallat olması ile başlamıştır” denilen açıklamada, “Kerbela’daki Yezitlik Ortadoğu topraklarında halklar hafızasında kutsal kabul edilen bir direnişle karşılık bulmuştur. Hüseyini direniş Kerbela’da “onursuz yüz yıl yaşamaktansa onurlu bir gün yaşamak daha değerlidir” ilkesine dönüşmüştür. Yani Kerbela bir bilinç, irade ve tercihtir. Alevi canlar bu direnişi tutukları on iki imam oruçları, dağıtıkları lokmalarla anarak bağlılıkları kadar tarafını da göstermektedirler. Bugün de Kürt, Türkmen, Arap, Alevi canlar başta olmak üzere Ortadoğu'da yaşayan tüm halklar ve inançlar Muaviye-Yezit çizgisindeki faşist örgüt Daiş’in tehdidi altındadır. Kürdistan ve Türkiye'de de Erdoğan ve AKP adıyla iktidarda olan bu faşist çizgi, 15 temmuz darbe girişimini bahane ederek özgürlük ve demokrasi isteyen herkese saldırmaktadır. Bu zihniyetin Allahın lütfundan anladığı şeyin her gün yeni bir baskı ve saldırı biçimini geliştirme bahanesi olduğu bir kez daha görülmüştür. Erdoğan ve AKP 15 temmuz darbe girişimini tıpkı Muaviye’nin halife Osman’ın öldürülmesini bahane ederek sultanlık rejimini kurmasına benzemektedir. Yine Muaviye’nin İslam dinini Muhammedî çizgiden saptırmaya başladığı Sıffın savaşında Kur’an’ı mızraklarının ucuna geçirmesi gibi Erdoğan’da kendi sultanlığının kılıç uçlarına Türk halkının ve Anadolu’da yaşayan diğer halkların demokratik değerlerini geçirmiştir. Yeni sultan ve şürekâsı başta Aleviler ve Kürtler olmak üzere muhalif olan herkesi hedef alan saldırılarında sınır tanımamaktadır” ifadelerine yer verildi.

AKP FAŞİZMİNE KARŞI HÜSEYİNİ DİRENİŞ İÇİNDE OLALIM

KCK Halklar Ve İnançlar Komitesi açıklamasında devamla şu hususlara dikkat çekildi:

“Türkiye’deki sistem Erdoğan ve AKP hükümeti ile tam bir faşist diktatörlüğe dönüşmüştür. Maraş Terolar’da yaşandığı gibi Alevi coğrafyasına kendi çizgisindeki çeteleri besleyecek mülteci kampı yapması, Alevi evlerini ve cemevlerini işaretleyerek tehdit etmesi bu faşist devlet ve iktidarın hedef aldıklarının başında Aleviler geldiğini yeniden göstermiştir. En son içinde Alevilere seslenen bir TV kanalının da olduğu çok sayıda televizyon ve radyoyu kapatması, Erdoğan faşizminin vardığı düzeyi ve alevi inancına tahammül etmediğini bir kez daha göstermiştir. Artık bu hükümetten hak ve hukuk beklemek, hak ve hukuka göre olmasını talep etmek zalimi tanımamaktır. Bu zalimlikten kurtuluşun tek yolu Hz. Hüseyin gibi ‘zalimle yaşanmaz zalime karşı direnilir’ ilkesini esas almaktan geçtiğine inanıyoruz.

Kerbela direnişinden çıkarılacak bir diğer önemli dersinse zalime karşı direnişte birlik olmak olduğunu belirtmek istiyoruz. Son dönemdeki faşist saldırılar Alevilerin Türkiye demokrasi güçleri ve Kürt halkının özgürlük mücadelesiyle birlik içinde direnişi büyütmelerinin ne kadar gerekli olduğunu da göstermiştir. Alevilerin, kendilerine zaman kaybettirecek, faşist saldırılar karşında zayıflatacak siyasi anlayış ve çizgideki güçleri daha net ve keskin bir tavır almaya zorlamaları gerekmektedir. Aleviler, bugün maruz kaldığı ve karşısında mücadele etmezse Kerbelayı katbekat aşacak trajedilerle karşıyadır. Bunun için Kerbela çizgisinde yeni ve yeniden Hüseyini duruş içinde olmak hayatidir. Böyle bir duruşa bugün bölgemizde sadece Alevi canların değil Êzidîlerin, Müslüman, Hıristiyan tüm halkların ihtiyacı vardır.  Aleviler böyle bir direnişe öncülük edebilmelidir. Çünkü dünyanın tüm zalimleri bir ve aynıdır. Zalimin etnik ve dini kimliği zalimliğidir. Tüm inançların özü itibarıyla Hüseyini olduğuna inanıyoruz.

Ortadoğu ama özellikle de Erdoğan ve AKP darbesiyle Türkiye tam bir Muaviye-Yezit rejimine dönüşmüştür. Dolayısıyla Yassı Muharreme yol açan zalimlik tüm bölgemizi sarmış bulunmaktadır. Bunun için başta Aleviler olmak üzere inançlarını toplumsal ahlakilik, manevi zenginlik ve huzur için yaşayan her inançtan halklarımızın bu zalimliğe karşı her zamandan daha fazla Hüseyini duruş içinde olacaklarına inanıyoruz. Bu inançla bu yıl tutacakları on iki imam oruçlarıyla, edecekleri dualarla Kerbela direnişini anacak Alevileri, İmam Hüseyin’le can olup şehit düşenler gibi bir olmaya çağırıyoruz. Bu Yassı Muharrem münasebetiyle cümle canların, On İki İmam Oruçları kabul olsun diyor, iyilikte ve güzellikte karar kılanlara, İmam Hüseyin yoldaş Xızır yar ve yardımcı olsun diyoruz.  Kerbela şehitleriyle birlikte tüm devrim şehitlerinin anıları önünde saygıyla eğiliyor anılarına bağlılığımızı halklara demokrasi zaferini sunarak göstereceğimiz sözünü bir kez daha yeniliyoruz.”