Yazılı bir açıklama yapan KCK Halklar ve İnançlar Komitesi, dinin hak, adalet, kardeşlik gibi yüce erdemlerin yaşam biçimi olduğuna inanan ve amel edenlerin Kurban Bayramını kutladı.
Hz. İbrahim’in insanlığa armağan ettiği Kurban Bayramı’nın insanın tanrıya bile kurban edilemeyeceği inancının hatırlatılması olduğunu vurgulayan KCK Halklar ve İnançlar Komitesi, “Ancak günümüzün firavun ve nemrutları atalarından katbekat fazla insanı kendi çıkarlarına kurban etmekten sakınmıyorlar. Bunlar tanrı yasasına rağmen öldürmekten çekinmiyorlar. Günümüz nemrut ve firavunları İbrahimi olanları yargılamak, tecrit ederek yalnızlaştırmak, halktan ve pratikten kopartarak iyi amellerine engel olmaktan da geri durmamaktalar. Ne İslam dininin ne de diğer inançların kabul etmediği bu zalimliği bugün daha çok dindarlık adına Allah’ın adını ağızlarından düşürmeyenler yapmaktadır. Kutsal kitapların da yazdığı gibi adalete, kardeşliğe, hak ve hukuka uzak düşenler dini dine karşı kullanmaktadır. Bunların dinin kutsal değerlerini ağızlarına almaları, ibadetleri inananları aldatma amaçlıdır. Dindarlığı mal, mülk, iktidar olmayla eş tutan bu zevat kutsal ilkeye göre zalimlerdendirler. Vaadi hak olan Allah ile inanları aldatan bu hilekarlar, Müslümanlara din adı altında en büyük kötülüğü yapmaktadırlar. Bu gerçekten ötürü tüm inananların bu bayramda işleyecekleri en güzel hayırlardan biri de bunların oyunlarına, hile ve entrikalarına, yalan ve ikiyüzlülüklerine gelmeme gayreti ve karşı mücadelelerini büyütmeleri olacağına inanıyoruz” dedi.
En son Türkiye’de yaşanan askeri darbe ve karşı darbenin İslami değerlerin bu topraklarda iktidar, saray ve sultanlık için nasıl kullanıldığını bir kez daha gösterdiğine de dikkat çeken KCK Halklar ve İnançlar Komitesi açıklamasında şunları belirtti: “Din kisvesi altında amaçladıkları tek şeyin iktidar ve devletleşmek olduğu bir kez daha görülmüştür. Türkiye'de İslam en çok AKP döneminde milliyetçiliğin, ırkçılığın üstünü örten kılıf, hırsızlığı meşrulaştıran siyasete alet edilmiştir. Erdoğan ve şürekasının Fethullah cemaatine karşı İslam dinini kullanması en az Fethullah cemaati kadar tehlikeli ve İslam'a zarar vermektedir. Dine bu yaklaşım kaba laik anlayıştan daha fazla Müslüman halka zarar verecektir. Bu Kurban Bayramı vesilesiyle Türkiyeli Müslümanlara bir kez daha çağrımız dini saray ve saltanat kavgasına alet edenlerin gerçek niyet ve emellerini görerek, halkların kardeşliği ve ülkenin barışı için bunlardan uzak durarak, İslam’ın özüne daha yakın olacaklarına inanmalarıdır. Bu amaçla bir kez daha tüm Müslümanları demokratik değerlerle yüklü Muhammedî İslam’ın saflarında birleşmeye çağırıyoruz.
Bölgemizde yaşanan son olaylar İslam'ın demokratik değerlerini esas almanın ne kadar zaruri olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bu bayram vesilesiyle bir kez daha belirtmek isteriz ki, devlet ve iktidara karşı, halklar arasında adalet, eşitlik, kardeşlik, birlik ve bütünlüğü esas alan demokratik İslam anlayışı, din kullanılarak yaratılan sorunların tek çaresi ve çözüm yoludur. Demokratik İslam tıpkı Medine Vesikasında yazıldığı gibi, sadece Müslümanlar arasında değil, Müslüman olmayan diğer topluluklarla da kardeşleşmeyi esas alır. Anlamı barış olan İslam, demokratik değerlerin hakim olması ile gerçekleşecek olandır.”
Kendisine İslam diyen devlet tarafından inkar edilen Kürt halkının Müslüman halklar içinde en büyük haksızlığa maruz kalan halk olduğunu da belirten KCK Halklar ve İnançlar Komitesi, “DAİŞ çetesinin ve Türk devletinin inkar ve imha saldırıları artarak sürmektedir. Türk devletinin Kürt halk önderliğine tecrit uygulaması, müşriklerin İslam Peygamberini Mekke’de tecrit etmesine benzemektedir. Bir halkın önderine saldırı, o halkın tüm değerlerine saldırıdır. Kürt halkı bu bayrama da büyük bir zülüm altında girmiştir. Tüm ahlaki sistemlerde olduğu gibi, İslam dinine göre de zulme karşı direniş haktır. Hak Allah’ın vaatlerindendir. Kürtler bu vaadin gereklerini yerine getirerek hak yolunun en inançlı topluluklarından biri olduğunu göstermektedir.
Başta Kürt halkı olmak üzere hemen hemen tüm İslam alemi bu bayramı da acılara yol açan çatışma ve savaş içinde geçirmektedir. Yaşanan acıların son bulması, savaş yerine barışın hakim olması mücadele ile gerçekleşecektir. Bunun için bayram dayanışmasının mücadele ve direniş dayanışması şeklini alması geleceğimizin her günün bayram olmasına vesile olacağına inanıyoruz. Eşitlik, kardeşlik ve adalet mücadelesinde canlarını verenlere karşı borcumuzu zalimlere karşı direnişi büyütmekle ödeyebiliriz. İçinden geçtiğimiz zaman diliminde böyle bir mücadeleye en çok ihtiyacı olanlar ise Kürdistanlılardır. İslam tarihinin çok kritik dönemlerinde Müslüman halklara büyük hizmetlerde bulunmuş Kürt alim ve Seydaları başta olmak üzere Kürdistanlı tüm Müslümanların bugün de bu büyük imtihanı geleneklerine layık olacak şekilde başarıyla vereceklerine inanıyoruz. Bu inançla başta şehit alilerimizin olmak üzere halkının haklı mücadelesinin yanında saf tutan başarısı için dua eden Kürdistanlı alim ve Seydaların, tüm Kürdistanlıların ve İslam aleminin bayramını kutluyor, bayramların huzur içinde kutlandığı özgür bir gelecek diliyoruz” dedi.