KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Türk devletinin yüz yıl geçmesine rağmen Ermeniler üzerinde uyguladığı soykırımı halen inkar ettiğini belirterek, inkar zihniyetinin soykırımın kendisi kadar tehlikeli olduğunu ifade etti. KCK, “Ermenilerin yüzüncü yılında Ermeni soykırımına verebilecekleri en anlamlı karşılık Demokratik Ermeni Birlik Hareketini geliştirmektir” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Ermeni Soykırımı’nın 100. Yılı dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. KCK açıklamasında, “Ermeni katliamının 100. Yılındayız. Osmanlı devleti ve İttihat Terakki’nin Pantürkist politikaları bu coğrafyada halklara ve kültürlere büyük acılar ve katliamlar yaşatmıştır. Türkiye'de ve Kürdistan'da Ermeniler ve Rumlarla birlikte, Kürtler, Aleviler, komünistler, samimi Müslümanlar, Asuri – Süryaniler de katledilmiştir. Süryaniler üzerinde uygulanan ve Kılıç olarak bilinen Seyfo katliamı da soykırım niteliğinde olmuştur. Özellikle Ermeniler ve Kürtler bu katliamlarda adeta ortak kaderi paylaşmışlardır. Ama en büyük felaketi de Ermenilerin yaşadığı tarihsel bir gerçekliktir” denildi.

BİR HALK VE BİR İNANÇ YOK EDİLMEK İSTENMİŞTİR’

“Ermeniler, 1915 yılında büyük bir katliama tabi tutulmuştur” denilen açıklamada “Bu katliamlarda yaklaşık bir buçuk milyon Ermeni yaşamını yitirmiştir. Öldürülmek için ermeni olmak yeterli görülmüştür. Katliamın ardından sağ kalanlar ise topraklarını zoraki terk etmek üzere göçe tabi tutulmuştur. Böylece bir halk ve bir inanç yok edilmek istenmiştir.

 Osmanlı ve Türk devletinin halklar ve inanç toplulukları üzerinde uyguladığı soykırım sicili son derece kabarıktır. Dersim’de, Kürtler üzerinde de soykırım geliştirilmiştir. Türk devletinin halen açığa çıkarılmayan ve hesabı görülmeyen birçok katliam ve soykırım uygulamaları vardır.

'İNKAR ZİHNİYETİ DE SOYKIRIM KADAR TEHLİKELİDİR’

Türk devleti yüz yıl geçmesine rağmen Ermeniler üzerinde uyguladığı soykırımı halen inkar etmektedir. İnkar zihniyeti soykırımın kendisi kadar tehlikelidir. Tarihsel gerçekliğe saygı gereği bu inkar zihniyetinden vazgeçilmelidir. Sorun Ermenilerle Türk devleti arasında ki bir sorundur. Yoksa ne Ermeni, ne de Türk halkının birbirileriyle bir sorunu yoktur. Ancak ortada inkar edilmesi mümkün olmayan tarihsel bir olgu vardır. Bu da Ermenilerin Osmanlı devleti tarafından açıkça soykırıma tabi tutulduğudur. Gelinen noktada sorunun tarihsel gerçekliğe ve hakkaniyete uygun halkların demokratik, özgür ve eşit biçimde bir arada yaşayacağı şekilde çözülmesi bir zorunluluktur.

Türk devleti mevcut ulus – devletçi zihniyetle gerçeğe saygı gereği bile olsa, Ermeni soykırımını kabul etmeyecektir. Fakat bu böyledir diye ne Ermeniler, ne de dostları, devrimciler ve sosyalistler bunun mücadelesini vermekten elbette geri durmayacaktır” ifadelerine yer verildi.

‘EN ANLAMLI KARŞILIK DEMOKRATİK ERMENİ BİRLİK HAREKETİNİ GELİŞTİRMEKTİR’

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı,  devamla şu hususlara dikkat çekti:

“Özgürlük hareketi ilk günden bugüne kadar her zaman ezilen ve yok sayılan tüm inanç ve etnik toplulukların yanında olmuş, onların özgürlüğünü Kürt halkının özgürlüğü olarak görmüştür. Reber APO’nun demokratik ulus perspektifi Türkiye'nin demokratikleşmesi, Kürt ve Ermeni sorununun çözümü vd. tüm halkların ve inançların özgürce yaşaması için tek çözüm modeli olmaktadır. Kürdistan'da ve Türkiye'de yaşayan tüm halklar ve inançlar ortak vatan sahibidirler. Tüm halklardan oluşan demokratik ulus, ortak vatan üzerinde demokratik ve özgür yaşam demektir. Bu anlamda Kürtlerin özgürlüğü Ermenilerin, Asuri – Süryanilerin, Türkmen ve tüm halkların özgürlüğü; bu halkların özgürlüğü de Kürt halkının özgürlüğü anlamındadır. Ermeni sorununu bu perspektifle çözmek en doğru, en demokratik ve olması gerekendir.

Ermeniler soykırımın ardından bir türlü toparlanamamıştır. Ortak ve demokratik bir perspektife ulaşamamışlardır. Demokratik ulus perspektifinin Kürdistan'da ve Türkiye'de tüm devrimci sosyalist güçleri, demokrasi ve özgürlük cephesinde birleştirirken, Ermeniler de artık demokratik birlik hareketini geliştirebilmelidirler. Bu temelde sorunun çözümünü Türkiye'nin demokratikleşmesi ve Kürt sorununun çözümünde bulmak gerekir. Ermenilerin yüzüncü yılında Ermeni soykırımına verebilecekleri en anlamlı karşılık Demokratik Ermeni Birlik Hareketini geliştirmektir.”