KCK: Kayyumlar Kürt düşmanlığına dayalı siyasetten dolayı atandı
KCK: Tüm Kürt halkı, demokrasi güçleri, Türkiye ve dünya kamuoyu bilmelidir ki, bu belediyelere kayyum atama tamamen Kürt düşmanlığına dayalı siyasi nedenlerledir.
KCK: Tüm Kürt halkı, demokrasi güçleri, Türkiye ve dünya kamuoyu bilmelidir ki, bu belediyelere kayyum atama tamamen Kürt düşmanlığına dayalı siyasi nedenlerledir.
Yazılı bir açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, soykırımcı, sömürgeci Türk devletini, Kürt halkının varlığını ve iradesini tanımadığından Kürt kimliğiyle belediyeleri yöneten ve Kürdün yerel iradesi olmaya çalışan eşbaşkanları ve meclis üyelerini bayram öncesinde görevden alarak, kayyumlar atadığını belirtti. Belediyelere bu kayyumları atamanın, halkın iradesine ipotek koymak ve kayyum atamak olduğunu vurgulayan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, “Kayyum atamaları, Kürt halkına bu devlet size neyi uygun görürse onu kabul edeceksiniz dayatmasıdır. Kürt halkı üzerinde soykırımcı sömürgeci sistemi zorla kabul ettirme saldırısı yapılmaktadır. Kayyum atamalarıyla birlikte Kürt halkı üzerinde uygulanan soykırımcı sömürgeci saldırının belediyelerde yeni bir aşamaya vardırılması gerçekleştirilmiştir.
Belediyelere yönelik saldırılar yeni değildir; birçok belediye eşbaşkanı ya tutuklanmış ya da görevden alınmıştır. Yüzlerce belediye meclis üyesi tutuklanmıştır. Kürt kimliğine sahiplenen ve Kürt halkının yereldeki iradesi olmaya çalışan belediyeleri çalıştırmamak için yıllardır yoğun baskı uygulanmaktadır. Bu belediyeleri başarısız kılmak ve halkla bağını koparmak için yıllardır her türlü yol ve yöntem denenmektedir. Ancak bu saldırılar sonuç almayınca uydurma gerekçeler yapılıp kayyumlar atanmıştır. Temel gerekçeleri ise bu belediyelerin PKK'ye para aktardığı yalanıdır. Daha önce de vurguladığımız gibi belediyelerin beş kuruş parası bu örgüte aktarılmamıştır. Bu yalan için en küçük bir kanıt bile gösterilemez.
Örgüte para aktarılıyor iddiası, AKP’li belediyelerin halkın parasını yandaşlarına peşkeş çekme pratiğinin Kürdistan'da da olduğu anlayışına dayandırılmaktadır. AKP’liler ve AKP belediyeleri hırsızdır, herkesi de kendileri gibi hırsız ve halkın paralarına el koyan sanıyorlar. Halbuki yıllardır belediyelerin örgüte para aktardığına dair kanıt arıyorlar, ama bunu bir türlü bulamıyorlar. Bulmaları da mümkün değildir. Zaten Kürdistan'daki hiçbir belediye hırsızlıkla suçlanmıyor. Belediye eşbaşkanları ve meclis üyeleri için yapılan tüm suçlamalar; şu açıklamayı yaptıkları, şu düşünceyi ifade ettikleri yönündedir” dedi.
‘KAYYUM ATAMA 30 EKİM 2014’TE ALINAN KARARIN BELEDİYELER ÜZERİNDE UYGULANMASIDIR’
Kürt halkı ve demokrasi güçlerinin, Türkiye ve dünya kamuoyunun, belediyelere kayyum atamanın tamamen Kürt düşmanlığına dayalı siyasi nedenle olduğunu da vurgulayan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasında şunlara yer verdi: “Kürtlerin özgür ve demokratik yaşam taleplerine sahip çıktıkları ve bu taleplerin gerçekleşmesi için demokratik tutum gösterdikleri için Kürdistan'daki belediyelere el konulmuştur. Bu kayyum atamalar 30 Ekim 2014 tarihinde alınan Kürt halkının Özgürlük Mücadelesi'ni ezme kararının belediyeler üzerinde uygulanmasıdır. Belediyeleri çalıştırmama, belediyeler üzerinde baskı kurma politikasının yeni bir aşamaya vardırılmasıdır.
Kürdün iradesini tanımama, Kürt’ün iradesini ezme biçimindeki bu siyasi soykırım saldırısı, Türk devletinin Kürt halkına yönelttiği soykırım saldırısının bir parçasıdır. Her gün söylenen ezeceğiz, bitireceğiz biçimindeki saldırının arttırılarak sürdürülmesidir. Bu politika ve saldırılar karşısında gösterilmesi gereken tek bir tutum vardır, bu da direnişi yükseltmektir. Bu dönemde direnişçi tutumu gösterme ve direnişi yükseltme dışında her söz ve tutum bu saldırıları cesaretlendirmekten başka bir anlama gelmeyecektir.
AKP iktidarı tek bir muhalif ses bırakmak istemiyor. 15 Temmuz darbe girişimini gerekçe yaparak Kürt halkının Özgürlük Mücadelesi'ni ve demokrasi güçlerini ezip tümden susturmak istiyor. Bu politikada da ısrarlıdır. Belediyelere kayyum atama bu politikanın sonucudur. Zaten dokunulmazlıklar kaldırılarak bu saldırı HDP'ye de yapılmıştır. Bu durum karşısında tüm Kürt halkına ve demokrasi güçlerine düşen görev direnmek, direnmek ve direnmektir. Bu temelde tüm Kürt halkını ve demokrasi güçlerini halkın iradesi olan bu belediyeleri sahiplenmeye ve bu saldırıları gerçekleştiren AKP iktidarına karşı demokrasi mücadelesini yükseltmeye çağırıyoruz.