BDP Şemdinli İlçe Örgütü yöneticisi ve üyesi 6 kişinin yargılandığı davada, 1 kişi tahliye edildi. Yargılananların avukatları, iddia makamı ve mahkemenin araştırma ve soruşturma yapmadan, asker ve polislerin tutanaklarına dayanarak ceza verdiğini belirtti. 

Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde 16 Eylül 2011 tarihinde "KCK" operasyonu adı altında yapılan ev ve işyeri baskınlarında tutuklanan 6 BDP Şemdinli İlçe Örgütü yönetici ve üyelerinin yargılandığı davanın ikinci duruşması Van 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuklu 6 sanık, avukatları, BDP Şemdinli İlçe Örgütü yöneticileri, Şemdinli Belediye Başkanı Sedat Töre ile aileler katıldı. Tercüman aracılığıyla Kürtçe savunma yapan sanıklar, BDP yöneticileri ve üyeleri olduklarını ve BDP çalışmaları dışında herhangi bir çalışma yapmadıklarını belirterek, yapılan tüm basın açıklaması, taziye, aileleri barıştırma yemekleri, halk toplantılarının tümünün BDP'nin tüzük ve programında yer aldığını belirtti. "Örgüte eleman kazandırmak" hakkında gizli tanıkların yalan beyanlarda bulunduklarını söyleyen sanıklar, bu gizli tanıkların somut olarak isim ve bahsi geçen teslimatların nerede ve ne zaman olduğunu açıkça belirtmesini istedi. Eskiden beri bölgede halkın içinde aileler arasında çıkan husumetlerin birilerinin araya girerek barıştırdığına dikkat çeken sanıklar, "Bir çok ailede bizim partiye başvuru yaparak aralarındaki bu husumetin bitmesi için yardım istediler. Biz de bu talepler üzerine aileleri barıştırmışızdır. Bu insanım diyen herkesin yapacağı bir görevdir. Şemdinli küçük bir yer olduğu için ister istemez parti olarak içine giriyoruz" dedi. 

Sanıkların savunmalarından sonra, iddianamede gizli tanığın beyanlarında tutuklu Kadir Özcaner'in "KCK" adına esnaflardan vergi topladığı iddiası üzerine, Avukat Mehmet Ekici'nin talebi üzerine isimleri geçen 4 esnafın dinlenmesi talep edildi. Tanık olarak dinlenen 4 esnaf, gizli tanığın beyanlarının yalan olduğu, Özcaner'e ne para verdiklerini ne de aldıklarını belirtti. Avukat Cihan Saydaş ise, artık bölgede kim kiminle konuşursa ya da kolektif bir çalışma yaparsa "KCK'li oluyor" diyerek, iddia makamların sadece polislerin tutanaklarıyla sınırlı kaldığını, sorgulama ve araştırma yapmadığına dikkat çekti. Saydaş, iddia makamı ve mahkeme heyetinin polis ve askerin tutanaklarına dayanarak ceza verdiğini söyledi. 

Avukat Mehmet Ekici ise, gizli tanıkların beyanlarını önceki celsede birçoğunu çürütecek belgeler verdiklerin ve savunmalar yaptığını belirterek, aslında mahkeme heyetinin dosyayı okumadığını, dosyanın içeriğini bugün salonda öğrendiğini kaydetti. Ekici, iddia makamın duruşmadan önce gizli beyanlarını araştırması gerekirken yapmadığını, duruşma öncesi gizli tanığın bahsettiği esnaflar duruşma öncesi konuşup doğruluk derecesini araştırması gerekirken araştırmadığını dile getirdi. Avukatlar, sanıkların 18 aydır tutuklu bulunduklarını ve mağdur olduklarını ve gizli tanıkların da beyanlarını çürüttüklerini düşündüklerinden dolayı tahliyelerini istedi. Duruşmaya verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Şahap Sevik, Mirpenç Uysal, Mehmet Rahim Camiye, Kadir Özcaner ve Nayif Yalçın'ın delillerin henüz tam toplanmamış olması ve kaçma şüphesinin bulunması gerekçesiyle tutukluk hallerinin devamına, Cadır Beşer'in ise, üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, tutuklulukta kaldığı süre dikkate alınarak, tahliyesine karar verdi. 

Duruşma 9 Mayıs tarihine ertelendi.