KCK Şırnak halkıyla güçlü dayanışmaya çağırdı
KCK, Türk devletinin üzerinde ağır bir zulüm politikası yürüttüğü Şırnak halkı ile güçlü dayanışma çağrısında bulundu.
KCK, Türk devletinin üzerinde ağır bir zulüm politikası yürüttüğü Şırnak halkı ile güçlü dayanışma çağrısında bulundu.
KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanlığı, Şırnak’ta yaşananlara dikkat çekerek, Türk devletinin uyguladığı politikalarla halkı teslim almak istediğini ifade ederek buna karşı Şırnaklıların geliştirdiği direnişi ise selamladı.
Başkanlık açıklamasında Kürt Özgürlük Hareketinin Şırnak halkının direnişi ve onurlu duruşuyla gurur duyduklarını ifade edilerek her zaman Şırnak’ın yanına yer alacakları belirtildi.
KCK’nin konu hakkındaki açıklaması şöyle:
Türk devleti 30 Ekim 2014 Milli Güvenlik Kurulu toplantısında her yerde asayişi sağlama adına halkımızın demokratik örgütlenmeleri ve özgürlük mücadelesine saldırma kararı almıştır. AKP iktidarının demokratik siyasal çözüm zihniyeti ve politikası olmayınca halkımızın demokratik örgütlenmelerine saldırmaya ve iradelerini kırmaya yönelmiştir. Bu nedenle Önder Apo'nun büyük bir çabayla, sabırla ve makul yaklaşımla ortaya çıkardığı Dolmabahçe Mutabakatını reddetmişler, Önder Apo üzerinde ağır tecrit uygulamışlar, 7 Haziran seçim sonuçlarını yok saymışlar, Kürtler üzerinde soykırım politikasının başlangıcı olan Lozan antlaşmasının imzalandığı gün olan 24 Temmuz’da topyekun savaş saldırısı gerçekleştirmişlerdir.
ŞIRNAK HALKI SOYKIRIMCI SALDIRILARA KARŞI KAHRAMANCA DİRENDİ
AKP iktidarı asayişi sağlama adı altında halkın kendi kendini yönetme anlamına gelen demokratik örgütlenmelerine saldırı kararı alınca, Kürt halkı özyönetim ilanlarını yapmış ve saldırılara karşı demokratik özyönetim iradesini korumak için direnişe geçmiştir. Kürt halkının iradesini kırma ve soykırıma uğratma politikası yürüten Türk devleti tankla, topla saldırarak yüzlerce sivil insanı katletmiş, şehirleri yakıp yıkmıştır. Bu şehirlerden biri de Kürt yurtseverliğinin ve değerlerinin ocağı olan Botan’ın güzel şehri olan Şırnak’tır. Türk devleti Şırnak’ı soykırımcı sömürgeciliğin üssü haline getirmek istemiş, ancak başaramamıştır. Şırnak halkı tarihten gelen güçlü Kürtlük değerleri ve derin yurtseverliği ile her zaman soykırımcı sömürgeciliğe karşı durmuş, özgürlük ve demokrasi mücadelesinin temel merkezlerinden biri olmuştur.
Şırnak bu karakteriyle geçen bir yıllık süreçte soykırımcı sömürgeciliğin en fazla saldırdığı şehirlerden olmuştur. Şırnak halkı bu saldırılara karşı derin bir yurtseverlikle kahramanca direnmiş, Kürdistan'ın direniş kalelerinden biri olduğunu bir daha göstermiştir. Bu nedenle AKP faşist iktidarı tam bir insanlık suçu işleyerek Şırnak’ı yakıp yıkmış; birçok yurtseveri katletmiştir. Şırnak halkının iradesini kırmak için Hacı Lokman Birlik’i arabanın arkasına bağlayıp sürükleyerek katletmiştir.
Tüm bu ağır saldırılara rağmen Şırnak halkı ve sivil savunma güçleri soykırımcı faşist saldırganlara kahramanca direnmiş, NATO’nun ikinci büyük ordusu Şırnak’ta aklına getiremediği düzeyde darbe yemiştir. Türk devletine ağır darbe vuran YPS güçleri, YPS karargahının direniş taktiğini değiştirmesiyle birlikte büyük oranda sağlam biçimde üslerine çekilmişlerdir. Faşist AKP iktidarı bu tarihi direniş ve direnişçilerin sağlam biçimde üslerine dönmesi karşısında çılgına dönmüş, YPS direnişçileri karşısında aldığı yenilgiyi Şırnak halkından çıkarmaya yönelmiştir.
YIKIMA KATILAN ŞİRKETLER AFFEDİLMEZ BİR SUÇ İŞLİYOR
Bir taraftan direniş sırasında yıkılmayan, sağlam kalan yerleri, yerleşim yerlerini yıkmakta, diğer taraftan kış yaklaştığı halde halkın mahallelerine ve evlerine dönmeleri engellenmektedir. Halk bu soğuk günlerde uygun olmayan yerlerde ve çadırlarda yaşamaya mahkum edilerek iradesi kırılıp teslim alınmaya çalışılmaktadır. Şırnak halkının topraklarına dönmesi engellenerek burası işbirlikçilerin merkezi haline getirilmek istenmektedir. Bu nedenle Şırnak yasak şehir haline getirilmiştir. Bir taraftan hiçbir çatışma olmadığı halde bu yasak sürdürülürken, diğer taraftan bazı şirketlere sağlam binalar bile yıktırılmaktadır. Bu şirketler de buralarda binalar yaparak rant elde etmeyi amaçlamaktadırlar.
Bu inşaat firmalarının mezar soyguncuları gibi halkın evlerini yıkıp bunun üzerinden rant elde etmek istemeleri, Kürt halkına karşı affedilmez suç işlemeleri anlamına gelmektedir. Bu açıdan bu şirketleri halkın evlerini yıkmadan uzak durmaya çağırıyoruz. Aksine halka karşı işledikleri suçları daha da ağırlaştırmış olacaklardır. Hiç kimsenin gerekçe ne olursa olsun halkın evlerini yıkmaya hakkı yoktur.
HERKES ŞIRNAK İÇİN DAYANIŞMA İÇİNDE OLMALI
Şu anda Şırnak’ta Şırnak halkına yönelik bir zulüm politikası yürütülmektedir. Bu durum karşısında tüm Kürt halkına düşen görev, Şırnak halkıyla dayanışma içine girmek olmalıdır. Çok ağır saldırılarla karşılaşan ve bu saldırılara karşı tarihi direniş gösteren Şırnak halkı her türlü dayanışmayı ve moral desteği hak etmiştir. Şırnak halkı, Kürt halkının onurunu en yüksek düzeyde temsil etmiş bir halktır. Bu açıdan tüm Kürt halkı, Kürt halkının onurunu en yüksek düzeyde temsil etmiş Şırnak halkının yanında yer almalıdır. Şırnak halkının bu kışı bulunduğu yerlerde en az zorluklarla geçirmesi için dayanışma yükseltilmelidir. Şırnak halkının yaşamı hepimizin yaşamıdır; sorunları hepimizin sorunlarıdır. Bu açıdan tüm demokratik kurumlar ve halkımız gereken ilgiyi göstererek halkımızın bu kışı az zorlukla geçirmesi ve Şırnak’ı yeniden eskisi gibi yaşanır şehir haline getirmesi için gereken desteği sunmalıdırlar.
Şırnak halkının başka il ve ilçelere yerleşmek istediği yönündeki anketler ve bu yönlü haberler tamamen yalandır. Şırnak halkını göçertmek ve Şırnak’ı işbirlikçi bir yer haline getirmek için bu tür uydurma anketler ve haberler yayılmaktadır. Buna ne Şırnak halkı, ne de başkaları inanmalıdır. Şırnak halkının amacı mahallelerinde ve evlerinde yaşamaktır. Bu açıdan tüm demokratik kurumlar ve halklarımızın çabası ve dayanışması Şırnaklıların Şırnak’ta yaşamasını ve bu kışı sağlıklı biçimde geçirmelerini sağlayacak düzeyde olmalıdır.
Kürt Özgürlük Hareketi olarak Şırnak halkının direnişi ve onurlu duruşuyla gurur duyuyor, her zaman yanlarında olacağımızı bir daha vurguluyoruz.