Kenan Kerimo sonsuzluğa uğurlandı
30 Ağustos günü geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Mezopotamya Halk Kongresi Yürütme Konseyi Üyesi Kenan Kerimo, sonsuzluğa uğurlandı.
30 Ağustos günü geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Mezopotamya Halk Kongresi Yürütme Konseyi Üyesi Kenan Kerimo, sonsuzluğa uğurlandı.
30 Ağustos günü geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren Mezopotamya Halk Kongresi Yürütme Konseyi Üyesi Kenan Kerimo, (Düzgünoğlu) önceki gün, Stockholm'un Södertälje ilçesinde düzenlenen ve yüzlerce kişinin katıldığı bir törenle son yolculuğuna uğurlandı.
St: Jacob Süryani-Ortadoks Kilise'sinde düzenlenen ayinde Süryani piskopoz, papaz, kardeşi Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili Yılmaz Kerimo ve yeğenleri, Kenan Kerimo'nun yaşamını, Süryani halkının birliğinin sağlanması, değer, kültür ve topraklarını koruması için verdiği mücadeleyi, enternasyonalist bir anlayışla ezilen halklarla olan dayanışmasını ele alan konuşmalar yaptılar.
1948 yılının başlarında Mardin'in Midyat ilçesinde dünyaya gelen Kerimo, ilk okulu Midyat, orta okulu Adana'da bitirdikten sonra lise öğrenimine Elazığ'da sürdürdü. Türkiye'nin çalkantılı bir dönemden geçtiği, Türkiye İşçi Partisi'nin büyük bir başarı göstererek 15 milletvekili kazandığı ama aynı zamanda ırkçı ve faşist grupların saldırılarını tırmandırdığı yıllarda bu saldırılardan Kerimo'u da nasibini aldı.
LİSE YILLARINDA TÜRKİYE SOSYALİST HAREKETİYLE TANIŞTI
İyi bir fobolcu olan ve Elazığ Spor'da top koşturan Kerimo, farklı etnik bir kökenden geldiği için ırkçı ve faşistlerin hedefindeydi. Faşist bir güruhun saldırıları sonucu yaralanan Kerimo, Türkiye Sosyalist Hareketi'yle bu dönemde tanıştı. Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS) üyesi öğretmenleri, Kerimo'nun devrimci düşünceleri benimsemesinde etkili oldular.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nde inşaat mühendisliği bölümünde öğrenimini yaptığı yıllarda aynı zamanda Beşiktaş Kulubü'nün gençlik takımı içinde yer aldı. Bu yıllar, aynı zamanda 68 gençliğinin kapitalizme, sömürüye, toplumsal ve eşitsizliklere karşı mücadeleyi yükselttikleri yıllardı. Gençlik hareketi içinde sosyalist düşüncelerin benimsenmesi diğer ezilen halklar arasında olduğu gibi Süryaniler arasında da ulusal bilincin gelişmesini beraberinde getirdi.
ULUSAL BİLİNCİN GELİŞMESİNE KATKIDA BULUNDU
Asuri Demokratik Örgütü'nün (ADO) Türkiye sorumluluğunu üstlenen Kerimo, bu yıllarda diğer Süryani gençlerle birlikte bir dernek kurarak kültürel, sportif, sosyal çalışmalar yürüttü ve Süryaniler arasında ulusal bilincin gelişmesi için çaba gösterdi. Zaman zaman Turabdin'e giderek gençlerle ilişki kurdu ve bölgede ulusal bilincin gelişmesine katkıda bulundu.
Turabdin'de yaşayan Kürt, Ezidi, Muhalmi ve Araplarla iyi ilişkiler kuran Kerimo, halkların kardeşliğini ve ortak mücadelesini savundu. Türk devletinin bölgede etnik bir temizlik yaptığının bilinciyle hareket ederek Süryani halkının topraklarını terk etmesine karşı çıktı.
1980'li yıllarda İstanbul'da müteahitlik yapan Kerimo, Turabdin'de yaşayan Süryani ve diğer halklarla da ilişkisini sürdüdü. 1994 yılında İsveç'e yerleşen Kerimo, bir yandan eski mesleğini sürdürürken aynı zamanda diasporada yaşayan Süryani, Kürt, Alevi ve Ezidilerle yakın ve sıcak ilişkiler kurdu.
HDK'NIN KURULMASINA ÖNDERLİK ETTİ
Kerimo, 68 kuşağının öğrenci önderlerinden Mehmet Yücel ile birlikte İsveç'te Halkların Demokratik Kongresi'nin kurulmasına önderlik etti. HDK'nın çalışmalarına büyük bir çoşku ve heyacanla katıldı. Aynı zamanda Mezopotamya Halk Kongresi Yürütme Konseyi üyeliği görevini üstlenen Kenan Kerimo, Kongreyi temsilen pek çok toplantıya katıldı.
Kerimo, cezaevindeki mahkumların özgürlüğüne kavuşturulması için oluşturulan komiteler içinde de Süryanileri temsilen yer aldı. DAİŞ çetelerinin Habur'a yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla yapılan açlık grevine katıldı. Kürt Özgürlük Hareketi ve Türkiye Sosyalist Hareketi ile her zaman dayanışma içinde oldu.
EZİLEN HALKLARIN DOSTUYDU
Mütevazi ve olgun kişiliği ve toparlayıcı çalışmalarından dolayı sadece Asuri-Süryani-Keldani halkının değil aynı zamanda Kürt, Türk, Ezidi, Çerkes, Arap, İranlı ve Alevilerin saygı ve takdirini kazandı.
Kürt, Türk, Arap, Çerkez ve Alevi dostları son yolculuğunda O'nu yanlız bırakmadı.