Amed’de bazı parti ve sivil toplum kuruluşları hasta tutsaklara ilişkin ortak bir basın açıklaması yaptı. Son bir ayda 7 hasta tutsağın hayatını kaybettiğini belirten Diyar Tuhad Der Başkanı Derya Us, cezaevlerinde keyfi uygulamaların devam ettiğini söyledi.

Amed’de bazı parti ve sivil toplum kuruluşları hasta tutsaklara ilişkin ortak bir basın açıklaması yaptı. Koşuyolu Parkı’nda İnsan Hakları Anıtı önünde yapılan basın açıklamasına, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Selma Irmak, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Eşbaşkanları Ali Şimşek, Hafize İpek, Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı, Amed Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (Diyar Tuhad-Der) Başkanı Derya Us, merkez ilçe belediye eşbaşkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve hasta tutsak yakınları katıldı. Hasta tutsakların fotoğraflarının taşındığı açıklamada, ‘Susmak ölüme ortak olmaktır’, ‘Tecrite hayır tutsaklara özgürlük’ pankartları açıldı.

Burada açıklama yapan Diyar Tuhad-Der Başkanı Derya Us, iki yıldır devam eden ve ‘demokratikleşme’ diye adlandırılan çözüm sürecinin cezaevinde yaşanan hak ihlallerine hiçbir olumlu etkisinin olmadığını ifade etti.

‘1 AYDA 7 TUTSAK HAYATINI KAYBETTİ’

Cezaevlerinde keyfi uygulamaların devam ettiğini belirten Us, “Cezaevlerinde keyfi uygulamalar devam ederken sürgün, disiplin cezaları ve kötü sağlık koşulları halen devam etmektedir. AKP hükümeti ve devleti sürekli demokratik bir ortam varmış gibi bir algı yaratmak istiyor ancak son bir aylık cezaevi ölümleri bile AKP hükümetinin demokratikleşme karşısında nerede durduğunu açık bir şekilde göstermektedir. Son bir ayda İHD raporlarına göre 7 tutsak yaşamını yitirmiştir. Tüm bu ölümlerde cezaevi yönetimlerinin ağır ihmalleri bulunmaktadır” dedi.

‘ADLİ TIP KURUMU OBJEKTİF DAVRANMALI’

“Hasta tutsaklar sorunu kanayan bir yara olmaya devam etmektedir” diyen Us, “Hem cezaevi yönetimleri hem Adli Tıp Kurumu hem de AKP hükümetinin gerici yasaları özellikle hasta tutsaklar için büyük bir tehlike olmaya devam ediyor. Bu soruna neden olan faşist kurum Adli Tıp Kurumu ve türevleri derhal bilim insanı gibi davranarak, objektifliğini ortaya koymalı ve hasta tutsak raporlarını insani temelde değerlendirmelidir” ifadelerini kullandı.

‘HÜKÜMET ZAMAN KAZANMAK İSTİYOR’

Hasta tutsaklar konusunda adım atılacağı yönünde sözleri eleştiren Us, sözlerine şöyle devam etti: “AKP hükümeti ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ hasta tutsaklara ilişkin yasal düzenleme yapılacak gibi açıklamalarıyla zaman kazanmak istiyor ancak hasta tutsakların tutumu hızla kötüye gidiyor. Hasta tutsakların üzerinde süreç götürüleme, insan yaşamı pazarlık konusu yapılamaz ve hiçbir insan yaşamı koz olarak kullanılamaz.”

3 GÜNLÜK AÇLIK GREVİ

Adli Tıp Kurumu ve ilgili kurumları protesto etmek amacıyla  D Tipi Cezaevi’nde tutsakların açlık grevine başladıklarını belirten Us, “Adli Tıp Kurumu ve ilgili kurumların hasta tutsaklara yönelik bu faşizan, vurdumduymaz,  kör yaklaşımını protesto etmek amacıyla D Tipi Cezaevi’nde bulunan diğer tutsaklar Cuma gününden itibaren açlık grevine başlamışlardır. 3 gün ve dönüşümlü olarak sürecek bu açlık grevini destekliyor ve dışarıda bu eylemselliği büyüteceğimizi, tüm demokratik kitleleri ve STK’ları duyarlılığa davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

Us’un ardında DBP İl Eşbaşkanı Ali Şimşek, Kürtçe açıklamalarda bulundu. Cezaevlerinde durumları ağır olan hasta tutsaklar olduğunun altını çizen Şimşek, cezaevlerinin Kürt halkına reva olarak görüldüğünü ama bunu kabul etmeyeceklerini ifade etti. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın da cezaevinde tutulmasının kabul edilemeyeceğini belirten Şimşek, en kısa zamanda sorunun çözüme kavuşması gerektiğini vurguladı. Şimşek, 15 Şubat’ta ‘Öcalan’a özgülük’ sloganıyla bir yürüyüş gerçekleştireceklerini de sözlerine ekledi.