Kıbrıslılar’a AB yardımı : Kemerler biraz daha sıkılacak
Kıbrıslılar’a AB yardımı : Kemerler biraz daha sıkılacak
Kıbrıslılar’a AB yardımı : Kemerler biraz daha sıkılacak
Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Para Fonu (IMF), Kıbrıs Cumhuriyeti’ne 10 milyar Euro’luk ‘kurtarma paketi’ ile ülkenin krizden kurtarılması için destek verdi. Ancak, verilecek krediler ile olan yine Kıbrıslılara olacak ve anlaşmaya karşı protesto çağrıları yapılıyor.
Dün gerçekleştirilen Euro Bölgesi Liderler Zirvesi’nde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin talep ettiği ve ülkenin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’na (GSYH) denk gelen 17 milyar euroluk yardım görüşüldü. Rumların beklentisinin aksine AB liderleri Kıbrıs’a kredi olarak 10 milyar verilmesine karar verdiler. AB liderlerinin ülkenin GSYH’sine eşit miktarda bir kredinin verilmesinin imkansız olduğu ve bu nedenle bu miktarda karar kılındığı bildiriliyor.
AB çevreleri, IMF’nin de katkı yapacağı kredilerin ülkedeki mali krizi aşarak istikrar sağlayacağı görüşünde. Verilen kredilerle ülkenin kamu borçlarının 2020 yılı itibariyle GSYH’ye eşitlenecek şekilde düşürülmesi hedefleniyor.
AB’den istediği oranda kredi alamayan Kıbrıs Maliye Bakanı Michalis Sarris ise yarın Rusya’nın başkenti Moskova’ya giderek, ek 2 milyar Euro’luk bir kredi talebinde bulunacak. Moskova’nın şimdilik daha önce verilen kredilerin geri ödemelerini erteleme ve faizlerini düşürmekle yetineceği tahmin ediliyor.
ZENGİNDEN ÇOK ORTA HALLİLERİ VURACAK
Kıbrıs’a verilen 10 milyarlık krediye, ülkenin bankacılık sektörü ve kurumlar vergisinde getireceği yeni vergilerle ek gelirler elde etmesi şartı getirildi. Buna göre, kurumlar vergisi yüzde 10’dan yüzde 12,5’e yükseltiliyor.
Anlaşma ile bankalardaki mevduat hesaplarına da ağır bir vergi getirildi. 100 bin Euro’ya kadar olan mevduatlara bir kereye mahsus yüzde 6,75, 100 binin üzerindeki mevduatlara ise yüzde 9,9 vergi kesintisi uygulanacak. AB ve IMF ile yapılan anlaşma ile hali hazırda bankalarda bulunan mevduatlardan alınacak vergiler donduruldu bile.
Yeni vergiler ile Kıbrıslıların bankalardaki az ve ya çok tüm birikimlerine ciddi bir yük getirilmiş oldu. AB yetkilileri ve Kıbrıslı kimi politikacıların ise anlaşma ile ücretlerde kesintiye gidilmemiş olmasını olumlu bir gelişme olarak göstermeye çalışmaları dikkat çekti. Oysa Aralık zaten ücretlerde ciddi kesintilere gidilmişti.
CUMHURBAŞKANI SOKAKTAKİ TEPKİLERİ DİNDİRMEYE ÇALIŞACAK
AB ve IMF ile varılan anlaşmanın duyurulması ardından ülkede bir çok kesim bugün protesto gösterilerine hazırlanıyor. Medyanın görüşüne başvurduğu sokaktaki Kıbrıslılar anlaşmadan duydukları rahatsızlığı açıkça dile getirirken, geçtiğimiz ay cumhurbaşkanı seçilen Nicos Anastasiades’i zorlu bir süreç bekliyor. Zira, anlaşmanın yürürlüğe girebilmesi için Parlamento’nun onayı gerekiyor ve bir çok parti şimdiden anlaşmayı kabul etmeyeceklerini ilan ettiler.
Anastasiades, dün yaptığı ilk açıklamada anlaşma için ‘ağır’ terimini kullanırken, ülkenin içine girdiği ekonomik krizden çıkması için zorunlu olduğunu savundu. Yeni Cumhurbaşkanı bugün Parlamento’da yapacağı konuşma ile milletvekillerinden anlaşmaya ‘evet’ demelerini isteyecek.
56 sandalyeli Kıbrıs Parlamentosu’nda yer alan komünist AKEL ile sosyalist EDEK partilerinin toplam 24 üyesi bulunuyor ve anlaşmaya karşı çıkıyorlar. Anastasiades’in seçimde ittifak yaptığı 8 sandalyeye sahip Demokrat Parti (Diko)’nin de anlaşmaya soğuk baktığı biliniyor.
KEMER SIKA SIKA BİR HAL OLDU
AB ve IMF Kıbrıs’ı kurtardıklarını ilan ede dursunlar, ülkede son dönemlerde uygulanan kemer sıkma politikaları halkı zora sokmuş durumda. ‘Kriz’in bir Lider’e ihtiyacı var’ sloganıyla işbaşına gelen sağcı Nicos Anastasiades iflasın eşiğinde bir ekonomi devraldı.
Kıbrıs ekonomisi 2012 yılında yüzde 2,2 oranında gerilemiş, işsizlik oranı ise yüzde 15’i bulmuştu. Ekonominin içinde bulunduğu zor koşullar nedeniyle hükümet, bir çok alanda kemer sıkma politikalarını devreye koymuştu. Kıbrıs Parlamentosu 2012’de kamu sektörü çalışanlarının maaşlarında yüzde 15’e kadar kesintiye gitmiş ve maaş zamlarını 2016’ya dondurmayı kararlaştırmıştı. Sosyal yardımların da kesintilere maruz kaldığı ülkede, başta sigara, alkol ve akaryakıt ürünleri olmak üzere bir çok ürüne yeni vergiler getirilmişti.