Kıdem tazminat gaspına karşı grev çağrısı
Kıdem tazminat gaspına karşı grev çağrısı
Kıdem tazminat gaspına karşı grev çağrısı
Kıdem Tazminatı Gaspına Karşı Dayanışma Forumu, AKP-Sermaye işbirliğiyle işçilerin hakkı olan kıdem tazminatının fona devredilmesini Türk-İş binası önünde protesto etti. Gümüşsuyunda bulunan Türk-İş binası önünde bir araya gelen forum üyeleri, işçi sınıfının kıdem tazminatı gaspına karşı sendikaları gaflet uykusundan kalkıp genel grev ilan etmeye çağırdı.
“Kıdem Tazminatı hakkımız vermeyeceğiz” pankartı ve “Geleceğimizi karartamazsınız”, “ Kıdem tazminatı hakkının gaspına karşı genel greve”, “ Sokağa eyleme hesap sormaya” dövizlerinin taşındığı eylemde, “ Zafer direnen emekçinin olacak”, “ Fona devir hırsızlıktır”, “ Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganlarını attılar. Kıdem Tazminatı Gaspına Karşı Dayanışma Forumu adına açıklamayı forum sözcüsü Levent Dölek okudu.
'SERMAYE-AKP YÜZSÜZLÜĞÜNE KARŞI HAKKINI SAVUN'
Kıdem tazminatının tüm işçilerin sahip olduğu bir hak ve işçilerin son güvencesi olduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan Dölek, Kıdem Tazminatı Gaspına Karşı Dayanışma Forumu olarak başta çalışanlar olmak üzere tüm halkı kıdem tazminatının kaldırılmasında cisimleşen sınıf saldırısı karşısında bilgilendirmek için bir araya geldiklerini aktardı. Kıdem Tazminatının patronları işten çıkartma konusunda biraz olsun caydırabilecek tek düzenleme olduğunu vurgulayan Dölek, bu durumu 2009 yılında yaşanan ekonomik krizi örnek vererek açıklık getirdi. Dölek, “ekonomik krizin yaşandığı 2009 yılında İSO’nun yayınladığı rakamlara göre 311 bin işçi işten çıkarılmıştır. TÜSİAD 2010 yılında yayınladığı bir raporla işverenlerin kıdem tazminatları dolayısıyla yeterince işçi çıkartamadığı, verimliliğin düştüğü ve sanayicinin 'mağdur' olduğunu iddia etme yüzsüzlüğünü göstermiştir” diye hatırlattı. Patronların yılarca aynı yüzsüzlükle işçilerin elinde kalan son iş güvencesine saldırdığına dikkat çeken Dölek, bugün ise bu saldırının yürütücülüğünde AKP hükümetinin bulunduğunu belirti.
Sermaye ve onun hizmetkarı AKP hükümetinin kıdem tazminatı hakkını kaldırarak sistemi bir tür bireysel emeklilik fonuyla değiştirmeyi amaçladığını aktaran Dölek, bu değişikliği de çalışanların çoğunluğunun bu haktan yararlanamamasını gerekçe olarak gösterdiğini söyledi. Sermaye örgütleri ve AKP’nin aynı yüzsüzlükle taşeron işçilerin mağduriyetini istismar ettiğine dikkat çeken Dölek, “oysa taşeron işçilerinin kıdem tazminatı hakkı mevcut yasalarda da tanınmıştır” diye konuştu.
AKP hükümetinin daha da önceki hak gaspı yasalarında uyguladığı taktiği yeniden devreye sokarak işçilerinin kazanılmış haklarına dokunmayacağını iddia ettiğini belirten Dölek, “ Bu ne AKP hükümetinin ne de sermayenin bir lütfüdür. Bu hukuki bir zorunluluktur” dedi. Kıdem tazminatı fona devredildikten sonra işten çıkartılan işçinin bir defalığına kıdem tazminatı hakkını kullandıktan sonra yeni bir işe başlar başlamaz fona tabi olmak zorunda kalacağına dikkat çeken Dölek, kıdem tazminatı fonu ile alınacak tazminat tutarının yarı yarıya azaltılması planlandığını söyledi.
SENDİKALARA ÇAĞRI
Kıdem tazminatı ile işsizler ordusunun safları kalabalıklaşacağını, işçilerin her an işten çıkartılma tehdidiyle yüz yüze kalacağını altını çizen Dölek, bu durumda tüm sektörlerde ücretlerin hızla aşağı düşeceğine,işten çıkartılan işçi fondan bir miktar para alsa dahi yeni gireceği işte çok daha düşük ücretle çalışmak zorunda kalacağını belirti.
Kıdem tazminatının gasp edilmesinin AKP hükümeti tarafından benimsenen Ulusal İstihdam Stratejisi Belgesi’nin ilk adımlarından biri olduğunu duyuran Dölek, bu saldırının kod adının “esnekleşme” olduğunu vurguladı. Bu noktada başta işçi sendikalara olmak üzere işçi sınıfının tüm birleşenlerine büyük bir görev düştüğünü hatırlatan Dölek, “ İşçi sınıfının en büyük örgütlü sendikal gücü olan Türk-İş konfederasyonu bu büyük saldırı karşısındaki gaflet uykusundan uyanmalıdır. Zaman zaman hükümetin işçi bürosu gibi görüntü veren ve gerçekler ortada olduğu halde kıdem tazminatı hakkının fona devredilerek gasp edilmesine yeşil ışık yakan Hak-İş sınıfa ihanet çizgisinden vazgeçmelidir.Hak gasplarına karşı eylemlere başlayan DİSK ise bu mücadeleyi daha geniş kesime yayarak birleştirici bir rol üstlenmekte yükümlüdür” dedi.