KJA: Komplo ve katliama karşı faşizmle mücadeleyi büyütelim
Uluslararası Komplo ve Ankara Katliamı'nı kınayan KJA, faşizme karşı direnişi büyütme çağrısında bulundu.
Uluslararası Komplo ve Ankara Katliamı'nı kınayan KJA, faşizme karşı direnişi büyütme çağrısında bulundu.
Özgür Kadın Kongresi-Kongreya Jinên Azad (KJA), Uluslararası 9 Ekim Komplosu ve 10 Ekim Katliamı'nın yıl dönümü vesilesiyle açıklama yaptı.
Yazılı açıklamada, Kürt halkının, kadınların, emekçilerin, kültürlerin ve inanç hareketlerinin özgürlük mücadelesinin, özgürlüğü ortak demokratik birlikler ile tamamlama direnişlerinin çözümün ve barışın felsefesini oluşturduğu vurgulandı. "Savaş ve barış felsefesinin en amansız biçimde karşı karşıya geldiği tarih, Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’a dönük gerçekleştirilen 9 Ekim Komplosu olmuştur" denilen açıklamada, şöyle devam edildi:
'ÖZGÜRLÜK VE KÖLELİĞİN ÇATIŞMASI'
"9 Ekim Komplosu, halkların kardeşliği ve birliğini, demokratik çözüm yöntemini, kadın özgürlüğü eksenli toplumsal sistemleri geliştiren Sayın Abdullah Öcalan’a saldırılarının başlangıcını ifade etmektedir. 15 Şubat Komplosu ile devam eden, İmralı işkence sistemi ve iki yıldır uygulanan amansız tecrit ile devam eden saldırıların tek amacı vardır; halkların özgürlük sistemlerinin gelişimini engellemek için Önderlik kurumunu ortadan kaldırmak. İşbirlikçi Kürt siyaseti ve siyasi İslam çizgisini özgürlük çizgisinin yerine ikame ederek günümüzdeki Ortadoğu savaşının denklemi kurulmuştur. DAİŞ bu denklemin günümüzde açığa çıkarılmış aracı olarak durmaktadır. Rojava Devrimi ve DAİŞ’in Rojava Devrimi'ne saldırı misyonunu temsil etmesinin arka planını oluşturan şey 9 Ekim Komplosu ile doruğa çıkan özgürlük ve kölelik çizgilerinin güncellenmiş çatışmasıdır.
'MAĞDUR DEĞİL, DİRENİŞİN NEFERLERİ...'
Bu gerçeklik içinde 10 Ekim Ankara Katliamı DAİŞ yöntemi ile ulus devlet hegemonyasını ayakta tutmaya çalışan bölgesel iktidar güçlerinin en alçakça saldırılarından biri olmuştur. Politik sorunların demokratik çözümü, barışçıl müzakere yöntemi ile çözüme kavuşturulması için bir araya gelen on binlerce insana dönük gerçekleştirilen bombalı saldırıyı planlayanlar Cizre katliamını, Şırnak, Gever, Nusaybin, Sur, İdil’ i yıkan güçler olarak karşımıza çıkmıştır. Özgürlüğe, eşitliğe, adalete ve insanlığa dayalı her politik gelişimi, oluşumu, rengi ve dili düşmanca karşılayan ve düşmanca metotlarla ortadan kaldırmaya çalışan güçler bugün bir darbe mekaniği içinde sadece kendilerini değil tüm ülkeyi büyük bir felakete sürüklemektedir. 10 Ekim barış mitingi yolcularının, şehitlerinin, yaralılarının ve örgütlerinin tam olarak da gördüğü ve engellemeye çalıştığı, bu darbe mekaniği gerçeği ve faşizm tablosuydu. Bu nedenle onlar sadece bir saldırının mağdurları değil, bir direniş cephesinin neferleridirler. Özgürlüğü, kardeşliği, barışı ve demokratik yaşam birliğinin direnişçileri olarak tarihimizin en onurlu yerinde durmaktadırlar. Onların anılarını özledikleri özgür dünyayı gerçekleştirinceye kadar yaşatmak bizim de boynumuzun borcu olacaktır."
KJA, açıklamasının sonunda Uluslararası Komplo ve 10 Ekim Katliamı'nı kınayarak, özgürlük mücadelesi ve faşizme karşı direnişi büyütme çağrısında bulundu.