KJB: kadınlar bu sürecin tarafıdır, müdahilidir

KJB: kadınlar bu sürecin tarafıdır, müdahilidir

Kadın örgütü KJB, Akil İnsanlar Komisyonu’nda kadınlara ‘sembolik bir sayıda’ yer verilmesini “kadınlarla alay etmek” olarak tanımlayıp sert bir dille kınadı. Kadınların sürecin tarafı, müdahili olduğunu kaydeden KJB, “Özgürlük, demokrasi ve barış sorunu kadınların iradesel katılımı olmadan çözülemez” dedi.

KJB, özgürlük ve demokrasi sorununun insan hakları olarak da öz itibariyle kadın sorunu olduğunu vurgulayarak, tüm kadınları, “kadına sembolik yer vermenin dışında özünde yok hükmünde sayan, dışlayan, basit yaklaşan, hile ve kurnaz erkek aklına,  eril siyasetine karşı aktif özgürlük mücadelesi vermeye” çağırdı.

KJB Koordinasyonu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından tarihi bir çağrı ile başlatılan Barış ve demokratik çözüm sürecinde önemli bir sorumluluk yüklenen Akil İnsanlar Komisyonu’na ilişkin açıklamada bulundu. KJB, komisyonda kadınlara ‘sembolik sayıda’ yer verilmesine sert tepki göstererek, bunun kadınlarla alay etmek olduğunu vurguladı.

‘ÇÖZÜM SÜRECİNE STRATEJİK YAKLAŞMAK HAYATİDİR’

KJB Koordinasyonunun konuyla ilgili yaptığı açıklama şöyle:

“21 Mart tarihli Newroz’uyla başlayan demokratik ve barışçıl çözüm süreci bütün ciddiyetiyle önemini korumakta. Toplum tüm gelişmeleri büyük bir dikkatle izlemektedir. Onurlu, eşit, özgür, barışçıl bir ortak yaşamın yolu, köklü demokratikleşmekten geçmektedir. Barış ve demokratik çözüm sürecinin sağlıklı yol alabilmesi için henüz işin başındayken sağlam ve doğru adımlarla, kararlarla başlangıçlar yapmak ve stratejik yaklaşmak hayatidir. Önderliğimizin Newroz çağrısı bu kapsamda olmuştur. 

‘BARIŞI GERÇEKLEŞTİRMEK SİVİL TOPLUMUN İŞİDİR’

Başta kadınlar olmak üzere tüm toplumun temel arzusu olan barışı gerçekleştirme ve demokratik sistemi ve özgür yaşamı inşa etme siyasi yapıların olduğu kadar ve ondan daha fazlası sivil toplumun işidir. Toplum adına yetkiyi elinde bulunduran hükümetin, tüm toplumsal kesimlerin ve çözümü arzulayan herkesin sesine kulak vermesinin yanı sıra katılma kanallarını etkin oluşturması gerekmektedir.

‘AKİL İNSANLAR KOMİSYONUNDA KADINLARA SEMBOLİK SAYIDA YER VERMEK İRADESİYLE ALAY ETMEKTİR’

Sürecin tarafı olan AKP hükümetinin cinsiyetçi, ayrımcı, erkek egemen aklı, yoruma muhtaç olmayacak denli dışa vurmuştur. Sürecin ciddiyetiyle, özüyle ve amacıyla bağdaşmayacak tarzda akil insanlar komisyonunda kadınlara sembolik bir sayıda yer verilmesi kadın kimliğiyle, iradesiyle ve acılarıyla alay etmek anlamına gelir. ‘Bu işi çözse çözse analar çözer’ diyen ve sık sık kadınlardan destek isteyen Başbakan Erdoğan’ın kadınları barışın öznesi olarak değil, cinsiyetçi, ayrımcı zihniyetinin zuhuru olarak nesne gördüğü ve saygı duymadığı açıktır. Bu zihniyeti, politikayı şiddetle kınıyor, esefle karşılıyoruz.

KADINLAR SÜRECE KATILIM NEDENLERİ..

Kadınlar, bu sürece destek olmak için ya da destek istendiği için katılmamaktadır. Kendisinden çalınmış hayatı kazanmak; erkek egemen kültürün yarattığı her türlü çirkinliği ortadan kaldırmak; yaşamı yeniden kadının özü olan demokratik özgürlükçü değerlerle inşa etmek; yitirdiklerinin anılarına bağlılığın gereğini yerine getirmek, her anı isyan halindeki ruhuna huzur bulmak için katılmaktadır. Kadınlar,  kadın köleliği, eşitsizliği üzerinden yükselen ve şekillenen militarist, cinsiyetçi, iktidarcı, erkek egemen tecavüz kültürüyle ve her türlü ayrımcılıkla, eşitsizlikle yoğrulmuş toplumun değişimi için katılmaktadır. Bu temelde özgürlük ve demokratikleşme sorunun kadın özgürlüğüne dayalı olarak gerçek anlamda çözümünün sağlanması için katılmaktadır. Cinseler arası eşit-özgür yaşamın ve onunla birlikte yeniden toplumsal sözleşmenin hayata geçmesi için katılmaktadır. Kadın cinsinin sömürgeleştirilmesiyle, köleleştirilmesiyle köleleştirilen, sömürgeleştirilen, ötekileştirilen ulusların, halkların, toplumların ve toplumsal kesimlerin gerçek anlamda demokratik kurtuluşu ve özgür yaşamın tesisi için katılmaktadır.  Savaşın en vahşice yüzünü, trajedisini yaşayanlar ve ağır bedelini ödeyenler, tahribatını yaşayanlar olarak barışın gerçek anlamda tesisi için katılmaktadır.

‘BU SÜREÇ ANCAK KADINLARIN EŞİTLİK İLKESİ GEREĞİNCE YER ALMASIYLA BAŞARILI OLABİLİR’

Kadınlar bu sürecin tarafıdır, müdahilidir. Özgürlük, demokrasi ve barış sorunu kadınların iradesel katılımı olmadan çözülemez. Bu yönlü projeler ne toplumsallaşabilir ne de amacına denk başarı şansı yakalayabilir. Bu nedenle Kürt sorununun demokratik çözümü, Türkiye’nin demokratikleşmesi, kalıcı barışın sağlanması ve bu gelişmelerin yol açacağı Ortadoğu’nun demokratikleşme projesinin yol alması hedefiyle başlatılan bu süreç ancak kadınların eşitlik ilkesi gereğince yer almasıyla başarılı olabilir. Çözüm ve inşa sürecinde kadını geride tutan, sembolik yaklaşan, kimliğini, iradesini tanımayan bir zihniyetin demokratikleşme ve barış sorununu çözmesi beklenemez. Özgürlük ve demokrasi sorunu insan hakları olarak da özü ve temeli kadın sorunudur. 

‘KADINLARIN TÜM MEKANİZMALARDA YARI YARIYA ORANLA YER ALMASI HAKLARI GEREĞİDİR’

Tüm kadınları, kadına sembolik yer vermenin dışında özünde yok hükmünde sayan, dışlayan, basit yaklaşan, hile ve kurnaz erkek aklına,  eril siyasetine karşı aktif özgürlük mücadelesi vermeye çağırıyoruz.  Eşitlik, özgürlük ve demokrasi ilkesini güçlü ve yaygın örgütleyerek aynı zamanda dayatarak sorunun çözümüyle ilgili yapılacak tüm barış çalışmalarına etkili katılmaları ve oluşturulacak tüm mekanizmalarda yarı yarıya oranla yer almaları sorumlulukları ve hakları gereğidir.  Başta dört parça Kürdistan’daki ve yurtdışındaki Kürt kadınları olmak üzere tüm kadınları bu sürecin güçlü katılımcısı olmaya, bunun için çeşitli örgütlenmelere giderek sürece aktif müdahil olmaya, süreci kadın renginde, dilinde inşa etmeye çağırıyoruz. 

Bir kez daha kadının da özgür yaşam kimliği ve doğuşu olan 4 Nisan Önderliğimizin doğuşunu yarım kalmış tüm özgür yaşam projelerimizi gerçekleştirmenin mücadele kararlılığıyla kutluyoruz.”