Kürdistan Kadınlar Topluluğu (Komalên Jinên Kurdistan-KJK) Koordinasyonu, Amed, Cizre ve Yükekova’da açılan Kürtçe okulların kapatılmasını kınayarak, hükümeti “dilimize, kültürümüze, okullarımıza dokunma” diyerek uyardı. KCK, kapatılan okullar açılıncaya kadar tüm mekânları okula dönüştürmeye ve boykotu derinleştirmeye çağırdı.

Türk makamları tarafından 15 Eylül günü üç bölgede açılan Kürtçe okulların zor kullanılarak kapatılmasına tepki gösteren KJK Koordinasyonu, okulların açılışına tahammülsüzlüğün, Kürt halkına tahammülsüzlüğün açık ifadesi olduğunu belirtti.   KJK yazılı açıklamasında, Kürt halkı ve Kürt kadınları olarak okullarımıza vurulan kilidi kabul etmediklerini vurgulayarak AKP hükümetini kınadı.

KJK’nin açıklaması şöyle: “Kürt halkının varlığını koruma ve geleceğini teminat altına almada asla vazgeçemeyeceği en doğal insani hak olan anadilde eğitim hakkı için her yıl olduğu gibi bu yılda Türkiye ve Kürdistan’da boykot ve demokratik eylemlerle hükümetten çözüm sürecinde anadil’de eğitim sorunu konusunda daha samimi çözümler beklediğini ilan etti.

Amed’de Ferzad Kemanger, Cizîr’de Bêrîvan ve Gever’de Dayîka Uveyş okullarının açılışı Kürt halkı için tarihi önemde bir gelişme olurken, bu okullarla hükümete verilen mesaj açıktır, Kürt halkı kendi çocuklarının eğitimini hükümetin insafına bırakmayacaktır. 

AKP Hükümet ise Anadilde eğitim talebine, devlet okullarında yabancı dil- seçmeli ders olarak ya da özel okullar kapsamında yeterli görüyor, birkaç değişiklikle geçiştirilen özünde değişmeyen farklı halkları ve inançları asimilasyona tabi tutan ırkçı eğitim sisteminin sürdürülmesi anlamına geliyor. Bu kabul edilebilecek, sorunun çözümüne katkı sunacak nitelikten uzak bir yaklaşımdır. Anadil hakkı hiçbir şekilde pazarlık konusu yapılamaz, anadilin özel okullarda paralı yapılması düşünülemez. Bu temel bir haktır. Bu topraklarda yaşayan halkların çocukları Türk çocukları kadar anadillerinde parasız eğitim görme hakları vardır. Bunun engellenmesi böylesi bir süreçte ancak hükümetin çözümsüzlükte ısrarının ispatıdır.

AKP Hükümeti seçimler sırasında ve sonrasında Kürt sorununun çözümünde kararlı oldukları ve yol haritası üzerinde çalıştıklarını iddia ederken, bu iddiasına tezat bir saldırganlıkla bu süreci provoke eden bir tarzda yargısı, polisi ve güvenlik güçleriyle çocuk, kadın, yaşlı demeden halka saldırıyor, okullarını kapatıyor. Okulların açılışına tahammülsüzlük, saldırı Kürt halkına tahammülsüzlüğün ve saldırının açık ifadesidir. Kürt halkına dayatılan bu soykırım çözüm sürecine yönelik bir saldırıdır.

Bizler Kürt halkı ve Kürt kadınları olarak okullarımıza vurulan kilidi kabul etmiyoruz. Hükümeti bu konuda kınıyor ve uyarıyoruz. Dilimize, kültürümüze, okullarımıza dokunma…

Bu temelde Amed, Cizre ve geverde yine Lice’nin Kerwas köyünde Kürtçe eğitim verecek okulun yıkılması kararına karşı nöbette olan, okullarına sahip çıkan, meydanlarda anadil talebini yükselten, sömürgeci zihniyetin kurumsallaşmış ifadesi olan Türk devlet okullarına boykotla yanıt veren halkımızın direnişini selamlıyoruz.

Türkiye’de anadilinde eğitim görme hakkı elinden alınmış olan herkesi Kürt halkının yanında, halkımızın kendi imkânları ile yaptığı okulları sahiplenmeye, bu okullar açılıncaya kadar tüm mekânları okula dönüştürmeye ve başlatılan sömürgeci eğitimi boykot eylemini derinleştirerek yükseltmeye çağırıyoruz.”