Kobanê Davası'nın 8. duruşması başladı

Kobanê Davası’nda söz alan Siyasetçi Ahmet Türk, Türk devletinin 50 yıldır hukuksuzluğa devam ettiğini belirtti.

DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen eylemler gerekçe gösterilerek 21’i tutsak 108 isim hakkında açılan Kobanê Davası’nın 8. duruşması, Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülmeye başladı. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın duruşmasına, avukatların yanı sıra HDP Ankara il ve ilçe yönetici ve üyeleri ile yargılanan siyasetçilerin aileleri katıldı.  

Sincan Cezaevi’nde rehin tutulan siyasetçiler duruşma salonunda bulunurken, HDP eski Sözcüsü Günay Kubilay duruşmaya katılmadı. Farklı cezaevlerinde tutulan siyasetçiler ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Önceki celsede, hakkında zorla getirilme kararı çıkarılan ve görevi gasp edilen Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk de duruşmaya Mardin’den SEGBİS ile katıldı. 

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada söz alan Avukat Ali Bozan, kimi itiraz dilekçelerinin ve taleplerinin tutanaklara işlemediğini ifade ederek, “Mahkeme ara kararında bizim yargılamayı uzatmaya yönelik tutum geliştirdiğimizi ve protesto ettiğimizi tutanaklara geçti. Buna dönük ara kararlar oluşmuşsa da bunlar doğru ara kararlar değildir. İddianame ve eklerini inceleyebileceğimiz makul sürelerin tarafımıza verilmesini talep etmiştik ancak bunlar karşılanabilmiş değil. (...) Avukatların dosyaya erişimi bile hâlâ sağlanabilmiş değil" dedi.

MAHKEMENİN TEHDİDİNE TEPKİ

Duruşma periyotlarıyla ilgili taleplerini yineleyen Bozan, mahkeme başkanının müvekkillere “Savunma yapmazsanız susma hakkınızı kullandığınıza dair ara karar oluştururum” diyerek tehdit ettiğini hatırlattı.

Bozan taleplerini şöyle sıraladı: “Biz savunma tarafı olarak yargılama faaliyetinin yürütülebilir koşullarının yaratılmasını talep ediyoruz. Bugüne kadar itiraz ve taleplerimizin gerekçesi bu. Bu aşamadan sonra bizim mahkemeden birkaç talebimiz var. Mahkeme heyetinizin bizlerle diyaloğa açık olmasını talep ediyoruz ve bu diyaloğun ara kararlara da yansımasını bekliyoruz. Biz ve müvekkillerimizin hukuka aykırı şekilde tehdit edilememesini talep ediyoruz. Dosyaya gelen evrakların tamamının avukatların erişebileceği şekilde taranması ve erişime açılmasını, tutuklu müvekkillerimizin bulunduğu cezaevinde bilgisayar kullanma süreleri ile ilgili olanak sağlanması ve tutuklu yargılanan arkadaşlarımızın tamamının dosyadaki evrakların tamamını inceleyebilmesini ve bunun için de kendilerine makul süre verilmesini, yokluğumuzda müştekilerin dinlenilmesinden vazgeçilmesini, eğer bu talebimiz kabul edilmeyecekse de bundan sonraki dinlenecek müştekilerin nerede ne zaman dinleneceğini öğrenmek istiyoruz. Bu duruşmadan sonra beyanda bulunacak, sorgu için hazır olan müvekkillerimiz varsa, beyanlarına hukuka aykırı bir müdahale yapılmamasını talep ediyoruz. Yargılama faaliyeti devam ederken ülkede yaşanan her siyasal durumun buraya yansıması olağandır. Geçtiğimiz günlerde Kandıra Cezaevinde Garibe Gezer isimli arkadaşımız göz göre göre katledildi. Kandıra cezaevinde bulunan arkadaşlarımızın susmasını, itiraz etmesini beklemeyin. Tüm bunlardan ötürü, mahkemenizin bundan sonraki kuracağı ara kararlarda diyaloğa açık olması taleplerimizdir.”

'YANLIŞ ÇEVİRİP TUTUKLULUĞA GEREKÇE YAPIYORLAR'

Ardından söz alan Meryem Adıbelli’nin avukatı Mustafa Kemal Baran, SEGBİS çözümünün yanlış yapıldığına dikkat çekti. Yanlış çözülen kayıtların tutukluluk devam gerekçesi yapıldığını ifade eden Baran, Kürtçeye hakim bilirkişinin tercümesiyle tutanakların düzenlenmesini talep etti.

'50 YILDIR HUKUKSUZLUK SÜRÜYOR'

Mardin’den SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlanan Ahmet Türk söz aldı. Geçirdiği ameliyat nedeniyle dosyayı inceleyemediğini ifade eden Türk, yaşadıkları süreçlerdeki hukuksuzluklara dikkat çekti. Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyumun da hukuksuzluğuna işaret eden Türk, “Bu süreçlerde hukuksuzluklarla karşılaştık. 12 Eylül'ü yaşadım. Ama aradan 50 yıl geçmesine rağmen bugün aynı hukuksuzlukla karşı karşıyayız. Eğer mümkünse bir süre sonra savunmayı Ankara’da yapmak üzere ek süre talep ediyorum” dedi.

Mahkeme başkanı, Türk’ün sağlık sorunları nedeniyle savunma için ek süre talebini kabul etti.

Ayla Akat Ata, Ahmet Türk’e geçmiş olsun dileklerini iletti.