Kobanê Davası: Savcı evrakını dosyada unutmuş!

Kobanê Davası'nın duruşması sürüyor. Duruşmada, dosya savcısı Ahmet Altun'un iddianamenin eklerinde unuttuğu belirtilen 5 sayfalık evrak ortaya çıktı.

HDP'lilerin yargılandığı Kobanê Davası’nın 3’üncü  duruşması Ankara 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Dava dosyasına eklenen belgelerin okunduğu duruşmada daha sonra dosyada müşteki olarak yer alanların isimleri okundu. Müştekilerden çoğunun katılma talebinde bulunmadığı davaya iktidar yanlısı birçok kurum ve dernek katılmayı talep etti.
Mahkeme heyetinden söz alan sanık avukatlarından Günizi Satar, “6-8 Ekim tarihleri arasında ülke genelinde meydana gelen olaylarda hayatını kaybeden ve yaralanan kişilere dair bilgilerin de yer aldığı yazının ekinde Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı Şube Müdürlüğü tarafından benzer şekilde hazırlanan 33 sayfalık rapor, yine Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Daire Başkanlığı’nın 71 sayfalık raporu, Ankara TEM Şube Müdürlüğü tarafından tutulan 5 Şubat 015 tarihli 3 sayfalık tutanak ve ANF haberlerinden oluşan 4 sayfalık çıktı sunuldu. 2015 yılından emniyet tarafından hazırlanan bu araştırma tutanağı 8 Ocak 2021 tarihinde Ankara 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen Kobanê Davasının iddianamesinin temelini oluşturdu” dedi.

8 SAVCI BİR ŞEY BULAMADI!

Tüm bu süreçte soruşturma dosyasında Ankara Adliyesi’nin en kıdemli 8 savcısının görev yaptığını belirten Satar, "Bu tarihe kadar dosyada görev alan savcılar; Durak Çetin, Tekin Küçük, Hakan Yüksel, Ramazan Dinç, Derya Gökmen, Aytekin Cenikli, Hamdi Çağrı Şahin ve Selda Binboğa Kurtuluş. Kıdemli 8 savcı bir şey bulamadı" dedi.
Dava avukatlarından Maviş Aydın ise şöyle dedi:
“Nisan 2018’de Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin 24 Haziran 2018’de yapılmasının kararlaştırılması üzerine, cezaevinde bulunan Selahattin Demirtaş’ın HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak seçime katılması kararı almıştır. AKP’nin Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, neredeyse bütün seçim kampanyası boyunca 6-8 Ekim olaylarının sorumlusu olarak Selahattin Demirtaş’ı hedef gösteren bir siyasi propaganda yürüttü."
Aydın, şöyle konuştu:
"Dosya savcısı Altun’un soruşturmayı genişleterek 19 Temmuz 2018 tarihinde HDP MYK üyesi olmadıkları gibi dosyanın hiçbir aşamasında şüpheli olmayan Hatip Dicle, Selma Irmak, Sırrı Süreyya Önder, Ayla Akat Ata, Demir Çelik, Aysel Tuğluk, Gültan Kışanak, Ahmet Türk, Sebahat Tuncel, Emine Ayna, Kamuran Yüksek ve Ertuğrul Kürkçü gibi siyasetçilerin isimlerinin bulunduğu tarihsiz ve imzasız 90 kişilik bir listenin emniyet tarafından gönderildiğini görüyoruz. Soruşturmayı yeni şahıslara doğru bu şekilde genişletmesini gerektirecek yeni bir bilgi ve belge gelmediği halde Savcı Ahmet Altun’un kim tarafından, nerede ve nasıl hazırlandığı bilinmeyen bir liste üzerinden araştırma başlatması, soruşturmanın belli bir siyasal hedefinin olduğunu göstermektedir."
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire tarafından 22 Aralık 2020 tarihinde verilen Demirtaş kararına işaret eden  Aydın, “Kararda Demirtaş’ın 2019 yılında ikinci kez tutuklanmasının 4 Kasım 2016 tarihli tutukluluğunun bir devamı niteliğinde olduğunu vurgulamıştır. Serbest kalmasının engellenmesi amacıyla siyasi saiklerle yapılan bu tutuklamanın ifade özgürlüğünü, özgürlük ve güvenlik hakkını ve siyasi saiklerle tutuklama yasağını ihlal ettiğine karar vermiştir" dedi.
Av. Aydın, "3 bin 530 sayfadan oluşan iddianame ve 324 klasörlük ekleri mahkeme tarafından bir hafta gibi kısa bir süre içerisinde ‘incelenmiş’ ve 7 Ocak 2021 tarihinde iddianamenin kabulüne karar verilerek, duruşmaya hazırlık işlemlerine esas olmak üzere tensip zaptı düzenlenmiştir" diye belirtti. Aydın, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından özel olarak görevlendirildiğini söyledi.

 'EMNİYETİN İDDİALARI TEMELİNİ OLUŞTURUYOR'

Duruşma sanık avukatlarından Kenan Maçoğlu’nun beyanları ile devam etti. Savunmasında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü tarafından 19 Şubat 2015’te hazırlanan 14 sayfalık ayrıntılı bilgi notu ve eklerinden oluşan yazının iddianamenin temelini oluşturduğunu söyleyen Maçoğlu, Emniyet’ten gelen bu evrakı dosyaya sundu.  
Soruşturma dosyasına ilk olarak gizli bir tanığın eklendiğinin, fakat ‘Mahir’ isimli bu gizli tanığa nasıl ulaşıldığına dair tek bir bilgi ve belgenin dosyada mevcut olmadığının altını çizen Maçoğlu, “Görüldüğü üzere Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, ikinci kez tutuklandıktan sonra tanık ve gizli tanık ifadeleri dosyaya eklenmiştir” diye konuştu.

'SAVCI NOTLARINI DOSYADA UNUTMUŞ!'

Savcının dosya klasörleri içerisinde bazı çalışma belgelerini unuttuğunu da dile getiren Maçoğlu, şunlara dikkat çekti:
“Savcının çalışma klasörleri içinde bazı belgeleri var. Otopsi raporunun eksik olduğuna dair beyanları var. Yine bir isimsiz liste var. Kim tarafından hazırlandığı belli değil ama not tutulmuş. Kimlerin ifadelerinin alınıp alınmadığına dair notu var. Yine ilginç bir karar var. Savcının çalışma klasöründe 26 Ekim 2018 tarihine dair bilgi notları var. Savcı bunu çalışma klasöründe unutmuş. TEM başlığı var, 5 sayfalık bir evrak. Bu tarihte Demirtaş ve Yüksekdağ henüz tutuklanmamışlar. Bu evrakta 98 kişinin isimleri var. Adı geçen 7 sanıkla ilgili ‘yaralama’, ‘mala zarar verme’ gibi suçlardan soruşturma açılmadığı ifade edildi. ‘Sizin bunu açmanız lazım ve bunu açarken de bu ve benzeri suçlardan soruşturma yürütmeniz lazım’ diyor. ‘Serpil Kemalbay ve Sezai Temelli her ne kadar yeniden vekil seçilmişlerse de bunları tutuklayabilirsiniz’ diyerek, açıkça talimatlarda bulunuyor. ‘Siz bu dosyaya çalışın ve HDP’ye kapatma dosyası açın’ diyor. Bu ve bunlar gibi yorumlarda bulunuyor. Bu belgeyi Ankara TEM Şube’nin hazırladığını düşünmüyorum. Belgeyi hükümetin danıştığı hukukçular hazırlamış. HDP’ye dönük kapatma davası da bu belgeden sonra sunulmuş” diyerek, bu belgeyi mahkemeye sundu
Bu belge, kimler tarafından, hangi amaçla ve neden resmi olarak dosyaya değil de savcının önüne isimsiz olarak gönderilmiş?”