Kobanê direnişini sahiplenmek amacıyla sınırın sıfır noktasına gelerek nöbet eylemine katılan sayıları yüz binleri bulan dili, dini, rengi farklı nöbet eylemcilerinin hayatlarında hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. Bazıları direnişin sıcaklığını yanlarına alarak geldikleri yere geri dönerken birçoğu ise sınırları aşarak YPG ve YPJ’ye katıldı. Mehser ve Miseynter köylerindeki nöbet eyleminde Kobanê, sadece bir kentin adı değil “Geleceğin ve umudun” adı olarak yüreklerde yer ediniyor.

YPG ve YPJ’lilerin DAİŞ çetelerinin işgal girişimlerine karşı Kobanê’deki direnişlerinin 87’inci gününde Kobanê’nin Kaniye Kurda bölgesinin sınır hattında yer alan Mahser ve Misanyter köylerinde Kürdistan’ın 4 parçasından Türkiye’den ve Avrupa’da gelen yüzlerce kişinin katımıyla nöbet eylemi devam ediyor.  Birçok kesimi bir araya getiren Kobanê direnişi, 7’den 70’e her renkten, dilden ve dinden insanı bir araya getirdi. 87 gündür nöbet eylemine katılanların sayısı yüz binleri buluyor. Binlerce kişinin gelip nöbet tuttuğu köyde, eylemciler arkalarında bıraktıkları pankartlarla direnişi devrederek köyden ayrılırken, yüreklerinde Kobanê’yide götürüyorlar. Direnişin arka cephesi olan köylerde hemen hemen her duvara YPG ve YPJ direnişi ile ilgili sloganlar yazılı.

KOMÜNAL YAŞAM

Direnişin en başında bu yana sürdüğü Mehser köyünde komünal bir yaşam oturtulmuş. Günlük görev dağılımı yapılarak, birlikte hareket ediliyor. Nöbet eylemi için köye gelen eylemcilerin bir kısmı cami de bir kısmı da Mahserlilerin evlerinde ve çadırlarında kalıyor. Köyde Botan ve Amed kantonu olarak iki merkezi çadır kurulurken, bu çadırlarda her gün yüzlerce kişiye iki öğün yakılan ateşte yemek yapılıyor. Gece boyu nöbet tutunlar direnişçiler dışındakiler sabahın erken saatlerinde kalkarak, Kobanêli Heso’nun yaptığı çayla kahvaltı yaparak güne başlıyor. Ardından ele ele tutuşarak yüzünü Kobanê’ye dönen yüzlerce direnişçi, Kobanê eylemini selamlıyor. Yaşadıkları alanları temiz tutmak amacıyla mıntıka temizliğiyle güne devam eden direnişçiler, gruplar halinde Özgür Gündem ve Azadiya Welat gazetelerini okuyarak, tartışma yürütüyor. Kimileri Kobanê’ye doğru volta atarken, kimileri ise caminin üzerine çıkarak dürbünle Kobanê’yi seyrediyor. 

MİSEYNTER KADER’İN KÖYÜ OLDU

Direnişin sürdüğü bir diğer köy ise Miseynter. Bu köy sınıra askerler tarafından katledilen Kader Ortakaya'nın da günlerce nöbet tutuğu yer olarak biliniyor. Miseynterliler bile köyün adını “Kader’in köyü” koymuşlar. Mısaynter köyünde de her akşam halk kürsüsü kuruluyor ve gündem tartışmaları yürütülüyor. Köy içerisine kurulan direniş çadırları askerin sık sık yoğun saldırısına maruz kalırken, direnişçiler köy içerisinde bulunan virane kümbet evleri yeniden onararak, direniş kütüphanesi oluşturdu. Öte yandan aynı köyde direnişçiler kendi imkânlarıyla Kobanê direnişinde yaşamını yitirenlerin anısına akademi binası inşa etme çalışmaları devam ediyor. 

DİRENİŞİN İLK GÜNÜNDEN BERİ BIRAKMAYAN ANNELER …

Top ve silah seslerinin duyulduğu köyde dilleri farklı ama amaçları aynı olan insanlar vücut diliyle birbirine olan biteni anlatmaya çalışıyor. Direnişin ilk gününden beri nöbet eyleminden olan İdil’li Taybet anne, her gün direnişçilere yemek yapmayı da kendine görev biliyor. Ateş üzerinde yaptığı yemekleri yüzlerce kişiye servis eden Taybet anne gibi onlarca anne, başına bağladığı sarı, kırmızı ve sarı renkli flamalarla direnişe destek oluyor. Gece, gündüz köyün korunması için köylüler ve eylemciler ikişer saat nöbet tutuyor. Köyün etrafını güvenlik kordonu oluşturan asayiş birimleri “Bizden kuş bile habersiz uçamaz” diyerek, gönüllü yaptıkları işi, yüzleri gülerek anlatıyor.

KİMİ ARARSANIZ ORADA …

Köylerde gün içerisinde yaşlılar kıldıkları namazla Kobanê için dua ederken, kimileri ise taşlarla “Biji berxwedana Kobanê” yazıları yazıyor. Anarşistinden, ateistine, Sünni’sinden, Alevi’sine, Ermeni’sinden, Müslümanı’na bir çok kesimin yer aldığı direnişi nöbetinde, kimlikleri farklı insanların nasıl bir arada ortak değerler için yaşayabileceğinin örneği sergileniyor.